insanın sende öl diye cevap veresi gelmek, ne duruyosun de o zaman.
bazen azar işitmenize neden olan durum.
a:hapşuuuu
b:çok yaşa
a:ne diyosun ya sen çok yaşa öle denir mi hiç iyi yaşa diceksin!
sende gör klişesinin dışında hoş bir yanıtı olan temenni öbeğidir.
- çok yaşa
-- başbaşa!
iyi yaşa'ya rağmen ısrarla savunduğum temenni. çok yaşa ki bir ihtimal herkesin iyi yaşadığı günleri görebilesin. iyi yaşaıp becillik etme demek istiyorum.
(bkz:
god bless you)
*
(bkz:
gesundheit)
*
(bkz:
felicita)
*
yaygın bir kültürdür.
edit: recai pengül diyor ki "genelde salute kullanır italyanlar diye biliyorum. ama felicita da belli kesimlerde kullanılıyor sanırım"
teşekkürü bir borç bilirm.
geçenlerde anneannem geldi evimize tatil için. oturuyoruz ben bilgisayar başındayım anneannem ise gazete okuyor. sonra hapşırıyor.
çok yaşa diyorum. aman ne çok yaşaması diyor ben yaşayacağım kadar yaşamışım. ne çok söyleniyor bu lafta diyor. çok yaşa , çok yaşa deyip duruyor herkes ben çok yaşadım bir hayrını görmedim diyor. söylediğime pişman olup susuyorum.
(kendileri 82 yaşındadır.)
hapşırdığımızda kalbimiz dahil olmak üzere, tüm vücut fonksiyonlarımız bir anlığına durur. hapşıran kişiye "çok yaşa" deme geleneği bu yüzden ortaya çıkmıştır.
nedense ağzıma bir türlü yakıştıramamışımdır bu sözü.dolayısıyla biri hapşurunca yanımda kısa bir sükûtun ardından "bende göreyim!?" şeklinde, alt metni "allah belanı versinde bende göreyim" tümcesi yatan söz dizisini duymama neden olan kibarlık abidesi.
biri hapşırdıktan sonra söylenmesi dünyanın en yaygın batıl inancıdır. vaktiniz varsa uzun ve tatlı bir şekilde: ''çok yaşa bin yaşa derdin varsa dağa taşa'' da denilebilir. ayrıca bu tekerlemenin sınıflandırılmış sürümleri de bulunur:
hapşıran kişi bekar bir kadınsa:
- çok yaşa, bin yaşa, derdin varsa dağa taşa, gelinler ol; damatlar okşa
bekar bir erkekse:
- çok yaşa, bin yaşa, derdin varsa dağa taşa, damatlar ol; gelinler okşa
hapşıran kişinin çocukları varsa:
- çok yaşa, bin yaşa, derdin varsa dağa taşa, nineler/dedeler ol; torunlar okşa
ne zaman biri hapşırsa "çok yaşa" demek geçmiyor içimden. banane amina koyim geber, hiç skimde değilsin. benim aksime bazıları da bunu etrafına söylemeyi kendilerine kutsal görev edinmişler mübarekler. gözleri hep hapşıran birilerini arıyor. şöyle biri hapşırsa da gönlümden dolu dolu bir "çok yaşa " deyip karşılığında "sen de gör" ü alıp ardından da " oh çok şükür yareppim"i çekeyimin peşinde embesil. kocaman gözlerini skeyim lan senin. sen var ya; yemekte herkese "afiyet olsun, afiyet olsun" diyenle aynı insansın. lanet girsin lan sana, inşallah bir gün birisi sana " sen de gör " demez de kahrından ölürsün...
bu cinsiyet ayrımcılığı her yere bulaşmış ki, ne bulaşmış. şu iki kelimeyi bile kullanırken, ahanda bu cinsiyet ayrımcılığına gidiyor gavatlar. kadınların böyle bi ayrıma gittiklerini sanmıyorum. o yüzden "gavatlar" dedim. kadınlar, bu tarz nezaket davranışlarını uygulamayı da, kendilerine uygulanmasını da pek bi hoş karşılıyorlar. ancak erkekler böyle değil, cinsiyetine göre muamele olayını buralara kadar taşımışlar. erkekler derken "biz erkekler" demedim. çünkü ben, bu iyi niyet göstergesi/nezaket timsali ya da ne zıkkımsa işte onu söylemeyi tercih eden biri değilim. bilerek ya da isteyerek yaptığım bi şey değil. övünülecek bi şey de değil. aksine belki çoğu kişi tarafından "saygısız" diye bile yaftalanabilirim. lakin ne yapayım, öleyim mi!
biri hapşırırsa karşımda "çok yaşa" ya da türevlerini söyleyemiyorum. içimden gelmiyor, gelmeyen bi şeyi de zorla yapamıyorum. ağzımdan çıkmıyor. bi kaç defa yeni girdiğim ortamlarda "öcü lan bu" demesinler diye deneyeyim dedi ama, ağzım yüzüm yamuluyor, sesim ayarsız incelip kalınlaşıyor, bazen sesim hiç çıkmazken bazen en yüksek ayarında çıkıyor, sonuç olarak olmüyür amuniym. duymamazlığa vuruyorum ben de tükürüklü hapşırık seslerini. ama dediğim gibi bu sesleri duyup, cinsiyetini bile ayırt edebilmek için hazır bekleyen aç kurtlar var.
sahne-1: ben ve aç kurtlar
-haaaappppppşhuuuuuu
-....
-öğğğahhhhh..oğhhhhhh..
-....
kimseden ses yok.
sahne-2: şirin bi ofis kızı ve aç kurtlar
-haaepsiiiii
-1)çok yaşa
-2)iyi yaşa
-3)sağlıklı yaşa
..
..
-10)oyşhhh yaları...öhöh öhöh...heee yaşa valla.
-teşekkürler şekerler, sizler de görün.
-baa dedi, baa dedi. uğhaaa...
"e sen demezsen, onlar da sana demez tabii ki" diyecekler, size diyorum. sakın... sakın canlar. demeyin! bunlar ki, kendilerinden biri de hapşırdığında da bunu demiyorlar. ben, sen, o fark etmiyor. iki adet kılsız memen olsun yeter. belki o zaman derler. tamam biz de şu lanet havaların ısınmadığı ama; takvimlere baktığımızda temmuz ayına gelmiş olduğumuzu görerek, yokluk içinde de kahrolarak, belki akşam evde yeriz diye götürdüğümüz antep fıstıklı paket dondurmamızı, azıcık soğuruz diye sikmiyor değiliz. ancak yine de hiçbir zaman ne bunu ortalıkta anlatıyoruz ne de, bunun için am divanesi oluyoruz.
lan bakın zaten aylak bi adam olmak için fırsat arıyorum. azıcık adam olun da şu iş yaşamından birazcık tat alayım amuniym. bak diyorum eğer böyle giderse bu durumlar, o dondurmanın yerine sizi si…neyse la sakinim. kalan dondurmayı yemeğe gidiyorum ben, gelin size de vereyim.