çöpçü

(bkz: çöpçü balığı)

(bkz: çöpçüler)

sabahın erken saatlerinde, tüm dünyada insanlar uyurken şehrin güzelleşmesine yardım eden, sokaklara emek veren insanlardır.

gece geç saatlerde kocaman bir arabayla sokakları gezip, çöpleri toplayan kimseler.

dünyanın en zor ve en hijyenden mahrum mesleklerinden birini yapan insanlar. kimsenin ev içinde ya da sokakta kendi çöpünün bile kokusuna dayanamadığını düşünürsek başkalarının çöpüyle yakından temas daha zor gelecektir. görünümü ayrı dert, kokusu ayrı, hastalık kapma riskiyse çok daha ayrı.

(bkz: bekçi)

(bkz: feyzullah çınar)

yazın sıcağında güneşin altında, kışın soğuğunda ayazın siktiği havada sürekli çalışmak zorunda kalan memurdur. sadece onlar değil tabi bu zulmü çeken. keşke allah olsa da onlara sabır dayanıklılık verse diyemeyeceğim, çektikleri çileye değecek paralar alsalar keşke.

sabah sabah kaşınan temizlik meslek ürgütü üyesi.

şimdi şöyle oldu olay:
ben evde geri dönüşüme girebilecek bütün malzemleri ayırıyorum. işte kağıt, ambalaj ürünleri, plastik, naylon poşet, yine 1 hafta boyunca biriktirdiklerimi akşamdan poşetledim. sabah işe giderken çöp kutusunun yanına bıraktım.

arkadan bilgiç bir ses duydum, döndüm baktım, elinde süpürgesiyle filan çöpçü:

çöpçü: "çöp mü o?"
ben: yok çöp değil kağıtlar filan var içinde
çöpçü: tağam* çöp gutusuna* atalım lütfan* beyfandi* onları
ben: tamam da bunlar çöp değil ki elemanlar toplu...
çöpçü: tağam beyfandi çöp gutusuna atalım lütfan, çöp gutusuna...

hiç uğraşmadım sabah sabah döndüm geri aldım poşeti "çöp gutusuna" attım ve arkasını dönüp uzaklaşmakta olan çöpçüye seslendim:

bakın burada plastik sabun şişeleri filan var. iyi süpürememişsin buraları, oysa benim önüm sıra buradan geçtin. doğru düzgün yapın şu temizliği lütfan. "hadi bokkiyim beyfandi" dedim. surat ifadesi birden değişti.

bir şeylere kızdı ama neye kızdı anlamadım. oysa ben onunla empati yapmaya çalışmıştım. o da çevrenin temiz olması için uyarmamış mıydı beni ukala bir tavırla. aynısı kendisine yapılınca neden bozuldu anlamadım. üstelik bunlar çöp değil topluyorlar bunu dememe rağmen.

gerçi pardon lafı ağzıma tıktığı için sözümü bitirememiştim.
bir de ambulansa bile yol vermeyen çöp kamyonları var ki o da ayrı bir mevzu.

emekçiler kralıdır. her gördüğümde hatrını sorduğum kişi/ler grubudur.

emekçidir, işçidir. kimisi de vardır, has anne evladıdır. o anne ne güzel annedir, ellerinden öperim onun ben.

öncelikle gece 01:30'da çöp toplatan sevgili üsküdar belediye başkanı mustafa kara'ya sevgiler saygılar. müthiş bir uygulama. onun da annesinin ellerinden öpüyorum. ama asıl konumuz çöp konteynerlerinin kapaklarını hulk gibi kapatan alnına koduğumun "emekçi"leridir.

kavga ettik kendisiyle az önce. annesine selamlarımı iletmesini söyledim. annesinin ellerinden öptüm her yerinden öptüm.

ana avrat din kitap sövmeden de yazabiliyormuşum, bunu da yeni farkettim.

(bkz: yere çöp atmayın diyen çöpçüye atarlanan kızlar)

"pandemide maskeleri, eldivenleri yerden alan, çöpleri toplayan işçilerdenim. 3.100 tl maaş alıyorum."

(evli ve bir çocuklu, grevdeki maltepe belediyesi işçisi ali sönmez)

çöplerin toplanmasını engelleyen çöpçü oranı yüzde biri, ikiyi geçmez. bu işleri iyi bilirim. o engelleyenler, engellerken videoya çekenler; grev üstünden siyasal rant toplamaya çalışan örgütlü marksistlerdir. zaten bu tür görüntüleri yayınlayan twitter hesaplarından da bu anlaşılıyor.

aldıkları parayı eleştirenlere bakın milyon dolar ödenip alınan futbolcular, vasıfsız santçılar kadar konuşulmuyor. neden? çünkü kendini onla kıyaslayıp kendine farklı bir konuma kondurtuyor amkdumun avelleri.