cumartesi anneleri

devletin bizim için değil, çok uluslu şirketlerin devleti olduğu yıllarımızda, bu durumdan zarar gören, ciğeri yanan annelerdir. biz zarar görmediğimiz için bilmeyiz onların yürek acısını.
şehit anaları da böyledir, onlar da birer cumartesi annesidir. "neden" ve "niçin" öldüğü belli olmayan, ölüme atılan çocukların anneleridir aynı şekilde, bizim güvenliğimize şehit olmamış, birilerinin pis siyasetiyle pisipisine gitmiştir ne yazıkki

devletin işkenceyle veya direk olarak öldürdüğü çocuklarının hesabını sormuşlar, eğer ölmedilerse onların akıbetini sorgulamışlardır. işte bu yüzden vatan hainidirler, bölücüdürler. halbuki yapmaları gereken şey "devletimiz çocuğumuzu öldürdüyse bir bildiği vardır" diyerek evlerinde oturmaları ve hamurlu elleriyle yüce devletin işine karışmamalarıdır.

senin oğlun kalkmış devlet eliyle halkı dolandıran ibnelerin çarkına çomak sokacak eylemler yapmış, anarşistlik yapmış sonra sen de gelmişsin diyorsun ki "oğlumu verin". kolay değil o öyle.

bu nankörlere devletimiz yine de iyi niyetle yaklaşmıştır.mesela polisin ağzını burnunu kırdığı, üstünde cop antrenmanı yaptığı, yerlerde sürüklediği bu analardan hiç biri ölmemiştir.

ellerinin hamuruyla devlet işine karışmışlar ve çocuklarının bulunmasını istemişlerdir. vay haydutlar vay, vay asi köpekler vay. buradan devletimize sesleniyorum:

"bunların hepsini asmak lazımdır çünkü bu analar özgürlük istemektedirler. zira özgürlük bir salgın gibidir, yayılmadan temizlenmelidir."

(bkz: devlet halk ilişkisinin dönüşümü)

bulutsuzluk özlemi seni görmem lazım adlı şarkısında cumartesi anneleri'ne değinmişti.

cumartesi analarıyla cop yediğiminin şehri...

arjantin'deki kirli savaş döneminde evlatları gözaltında kaybedilen mayıs anneleri örneğinden hareketle yaşam bulmuş olan onurlu eylem. bir de orada oturma eylemi yapan (dikkat edin barışçıl, şiddet içermeyen bir fiil) 70 yaşındaki anaların üzerine kurt köpeği salan kahraman polisler var ki,onları ayrıca tebrik ediyoruz. ama o analar ki, evlatları hasan ocak'ı devletten milim korkmadan bir kimsesizler mezarlığında bulup geri almıştır.

(bkz: bandista)

"benim annem cumartesi, her bir dilde çıkar sesi
benim annem cumartesi, elinde solmuş bir resim
benim annem cumartesi, hesap soracak öfkesi
benim annem cumartesi, benim annem cumartesi..."

(bkz: benim annem cumartesi)

nihat genç, arkası karanlık ağaçlar 'da anlatıyor cumartesi annelerini. her cümle de isyanınız bir kat daha artacaktır.

300. cumartesi öncesinde birisinin hikayesi:
http://www.facebook.com/home.php#!/note.php?note_id=145954733381&id=679265821

" bugün 300. kez oturacaklar galatasaray meydanına. 300. kere haykıracaklar evlatlarının isimlerini. 300 kez kahredecekler dünyaya, iktidara, düzene. yine gözlerde hüzün, yine gözlerde yaş olacak annelerimizin. bu 300. buluşmada, annelerimizin acısını hafifletmek için, orada olmalısın. kaybettiği oğlu/kızının acısını elinden tutarak dindirmelisin. karanfil olup sarmalısın annelerimizin o beyaz başörtülü başını. kucaklamalısın onu, teselli etmelisin. birlikte dövüşmelisin onunla, birlikte slogan atmalısın. bu dünyada haksızlıklara karşı yalnız olmadığını haykırmalısın cumartesi annelerimize. ne dersin, sence de onlar bu yaptıklarımızdan daha fazlasını haketmiyor mu? "


yaşamak direnmektir.: 300. kez " benim annem cumartesi.. " ben bir anayım, benim sesimi duymak zorundasınız, beni dinlemek zorundasınız! fonda bandista'nın benim annem cumartesi şarkısı çalıyor. yukarıdaki ... blogspot

'cumartesi anneleri 15 yıldır adalet arıyor'.

(bkz: cumartesi anneleri 15 yıldır adalet arıyor - #yorum cumartesi anneleri'nin galatasaray'daki oturma eylemlerinin bugün 300'üncü haftası. anneler, babalar, kardeşler, torunlar gözaltına alınıp kaybedil... radikal )

bugün saat 12:00 de galatasaray lisesi önünde 300. eylemlerini gerçekleştirdiler.
(bkz: bandista)
kör kuyularda bul beni
bul beni bir sahilde çıplak
bir işkence gemisinde elektrikle ayık
bir kışlada kayıp
anne, bir sokak başında
isimsiz yüzsüz bir kimsesiz mezarında
kaybedenler kaybetti yazan mezar taşının altında bul beni
anne bul beni arjantinli annelerin arasında
plaza del mayor'da
anne bul beni galatasaray meydanı'nda
bul beni ramallahlı annelerin
gazzeli annelerin
anne bul beni varşova gettosunda
anne bul beni nico'nun bart'ın italyan annelerinin gözlerinde
anne bul beni
bul beni
anne bul beni bir sokakta
akranlarım bağırırken hala
anne bul beni, bul beni bir sabah
bir sabah diyen adamın gözlerinde bul beni
o sabahı kuran kadınların sözlerinde
anne bul beni ahmet kaya'nın gözlerinde
anne bul beni...

300 oturma eylemi

300 hafta, kar kış demeden tam tamına 300 hafta.

nereden baksanız altı yıl.

dile kolay geliyor aslında. halbuki kim bilir ne acılar çektiler ve çekiyorlar. düşünsenize, biraz empati yapsanıza, evladınız kardeşiniz, eşiniz dostunuz bir gün göz altına alınıyor ve bir daha gelmiyor. kayıplara karışıyor. dilekçe veriyorsunuz olmuyor, şikayet ediyorsunuz olmuyor. çareyi sessiz sedasız oturmakta buluyorsunuz. nice anne çocuğuna sarılabilirken siz evladınızdan yoksun cılız da olsa bir ses çıkartmaya çalışıyorsunuz. ne basın duyuyor sesinizi, ne hakimler savcılar, ne siyasetçiler; duyanlarda zaten kullanılıyorlar deyip geçebiliyor. kimi vatandaşlar içinse sadece birer teröristler, ne de olsa ellerinde pankart var değil mi?


ana yüreği buna nasıl dayanır?

böyle bir devlet, böyle bir devlet anlayışı nasıl vuku bulur?

yazık, çok yazık.

başbakan recep tayyip erdoğan ile dolmabahçe sarayı'ndaki ofisinde görüşme imkanı bulmuşlardır. 17:30'da başlayan görüşmede, on iki aileyi kabul eden başbakan, kayıp ailelerine göre, "ilgileneceği sözünü" vermiş. aileler ise, bir komisyon kurulması hakkındaki önerilerini iletmişler erdoğan'a.

~ cumartesi anneleri, tayyip erdoğan'dan komisyon istedi haberi | haber aktüel - son sürat haber, haber, haberler cumartesi anneleri, tayyip erdoğan'dan komisyon istedi haberi | haber aktüel - son sürat haber, haber, haberler haberaktuel

ben bir anayım
benim sesimi duymak zorundasınız
beni dinlemek zorundasınız...

diyen annelerdir.

görselinde bir annenin içindeki boşluğa vurgu yapmaları son derece başarılı.