damar şarkı

özünde açı çekme temasını barındıran ve mazlumun feryadı niteliğindeki şarkılar.
büyükşehirde kazık yemiş bir taşralı, zengin kızından siktir yemiş bir fakir genç, gurbet ellerde sevdiğine hasret kalmış bir deliyürek veya anasına babasına dünya gözüyle iyi bir gün yaşatamamış bir oğulun dilinden çıkar genelde.
öncü isimler:
acıların kadını bergen
acıların çocuğu emrah
müslüm gürses
orhan gencebay
ferdi tayfur
cengiz kurtoğlu
nejat alp
arif susam
hakan taşıyan
ismail yk
çelik erişçi
orçun künek

bu şarkıları dinleyince, ya ben hiç acı çekmemişim, yada adamlar hakkaten acıdan harap olmuş diye düşünürüm.

damardan enjekte edilerek bir anda kana nüfuz etmesiyle birlikte kişinin halet i ruhiyesini ters düz edebilecek şarkılardır bunlar. gayet normal bir ruh halindeyken bile kişinin bir anda sarsılarak kendisini derin düşüncelere bırakmasına neden olur. aslında somut anlamda bir şey düşünülmesine de gerek yoktur. zaten şarkı dinlenirken öyle bir acı oturur ki insanın içine, kişi istemli ya da istemsiz olarak kendini şarkıya teslim eder. ortamdan soyutlanır. içli bir ah çeker. bir sigara yakar belki. yalnız kalma isteğinin doruk noktalara ulaşır. şarkı bittiğindeyse kişi hafif bir sersemlikle eski haline döner ya da üst üste başka damar şarkılar dinleyerek bu süreci dayanabildiği kadar uzatır. aşırıya kaçılmamasıysa tavsiye edilendir.

(bkz: doz aşımı)

yaw damardan girelim diyerek açılır ve şarkı başladıktan sonra dinleyicerin kaşları aradan yukarı doğru kalkar ve hüzün ortamı başlar.ulan nerde bizim kadehler diyesi gelir insanın

arabesk radyo djlerinin sundukları her şarkıya verdikleri ad.
"şimdi de orhan babadan damar bir parça geliyor."

barry white - my everything*
ally* geliyor aklıma her seferinde o değil ally gelince nazlı'da* geliyor haliyle. ona yanıyorum en çok, aklımdan hiç çıkaramayacak mıyım ulan seni??

edit: velhasılıkelam aklına sevdiceğini getiren her şarkı damardır demek istiyor burda yazar**...

bazı şarkıcıların doğasında olan
bazılarının da arada güzel yaptıkları eserlerdendir.
huy haline getirenler
(bkz: müslüm gürses)
(bkz: orhan gencebay)
(bkz: ferdi tayfur)
(bkz: ibrahim tatlıses)
(bkz: emrah)
arada yapanlar için
(bkz: davut güloğlu - kömürlen mi yazilmiş
)
nedense bu şarkıyı ne zaman dinlesem içimi bir hüzün kaplar...
ama favorim
müslüm gürses kaç kadeh kırıldı
ve
emrah boynu bükükler dir

en kötü gününde yine kişiyi ümitsizliğe sürükleyen müzik türü. aklıma şimdilik üç tane gelebildi.

o town - all or nothing

james blunt- 1973

lara fabian- you re not from here

içinden kan geçen şarkıdır.

rihanna - russian roulette

take a breath, take it deep
calm yourself, he says to me
ıf you play, you play for keeps
take a gun, and count to three
ı’m sweating now, moving slow
no time to think, my turn to go
and you can see my heart beating
you can see it through my chest
and ı’m terrified but ı’m not leaving
know that ı must pass this test
so just pull the trigger
say a prayer to yourself
he says close your eyes
sometimes it helps
and then ı get a scary thought
that he’s here means he’s never lost
and you can see my heart beating
you can see it through my chest
that ı’m terrified but ı’m not leaving
know that ı must pass this test
so just pull the trigger
as my life flashes before my eyes
ı’m wondering will ı ever see another sunrise?
so many won’t get the chance to say goodbye
but it’s too late too pick up the value of my life
and you can see my heart beating
you can see it through my chest
and ı’m terrified but ı’m not leaving
know that ı must pass this test
and you can see my heart beating
you can see it through my chest
ı’m terrified but ı’m not leaving
know that ı must pass this test
so just pull the trigger

sentenced şarkılarıdır.

anathema ve jay jay johannson şarkılarıdır.

herhangi bir şarkı olabilir. önemli olan ne söylediği değil ne hatırlattığıdır.

-damar fm!
-sağdan soldan değil ,tam damardan!
-damar fm!
-jilet gibi radyo!
sloganlarına sahip bir radyo programının playlistlerinin demirbaşı olan şarkıdır.
(bkz: dinledim ordan biliyorum )

bu şarkı üzerine damar şarkı tanımam.klibi de bir acayip zaten adam tanıştığı andan itibaren hayatı boktan kurtulmuyor.

(bkz: kıçına brodway tamponu çarpan gülnazın dramı)