tam adı
türkiye demirdöküm fabrikalarıdır. tesisi inegöl'de bulunur. eskiden haliç'in kıyısına yakın bir fabrikası bulunurdu fakat belediyenin temizlik projeleri yüzünden kapatıldı
bilmeyenler için not: döküm fabrikaları günümüzün en pis fabrikaları arasındadır. kirliliği baca gazlarından değil üretimin kendisinden ileri gelir. avrupa'da demirdöküm'e denk birçok firma temizlilik gerekçeleriyle kapatılmıştır
arçelik,
beko ve
wolf marka klimaları, kombileri ve sobaları üretip arçelik, beko ve wolf diye damgalayan firma
eğer birkaç saatinizi burada geçirirseniz, sümkürdüğünüzde
* sümüklerinizin siyah olarak çıkmasına neden olan fabrika
(bkz:
zenci sümük)
adı hiç bir yaratıcılık içermemesine rağmen bence en karizmatik türkçe markalardan biridir.
bir diğeri:
arçelik
akabinde, 2000'lerden önce her mutfak, her banyoda gözümüze ilişmiş, bilinçlerimizin diplerine yerleşmiştir. zira delikanlı ablalar gelir, uzun namlulu çakmaklarla yakardı bunları. hayret ve dehşetle izlerdim, çocuktum neyleyim.
şöyle de nostaljik bir reklamı vardır.
müşterilerinin donmasını umursamayan bir servisi olan firmadır.
maalesef demirdöküm bir kombiye sahibim ve lanet olası kombi arızalandı. demirdöküm servisini aradım, adam gönderemeyeceklerini söylediler. "normal bir durum" diyebilirsiniz ama öyle değil. çünkü daha önce kombinin basıncı artınca hemen geldiler ama kombi bozuldu ve gelmiyorlar. bu nasıl iştir? 2 gün adam mı bekleyeyim? kar yağıyor lan kar!
eger hayatınızda herşey düzgün ve olumlu gidiyorsa daha demirdökümle tanışmadınız demektir.
ilk kombimizin markası.hala sağlam duruyormuş annem yalan söylemiyorsa.. gidip bakmak lazım..
klima konusunda sınıfta kalan marka. a sınıfı olup, az elektrik yakması dışında bir avantajı yok. sürekli arızalanıyor ve gürültülü çalışıyor.
demirdöküm, 2009 yılında koç grubundan vaillant'a satıldı, satıldığında ısıtma soğutma pazarının %55'ine sahipti, vaillant türkiye %5 civarındaydı aldığında, karşılaştırma açısından vaillant bütün kombilerini almanya'da üretir, demirdöküm bazı kombilerini bozüyük'teki fabrikasında üretir, bazılarını da saunier duval isimli fransız firmasından satın alır (isofast, millenium gibi), vaillant, demirdöküm'den önce saunier duval'i de satın aldı. vaillant kombinin anakart yedek parça fiyatı son kullanıcıya 350 tl civarındadır, demirdöküm yerli üretim kombinin anakart fiyatı son kullanıcıya 130 tl civarındadır, esasında bu fiyat daha da aşağı çekilebilir fakat rekabet ve sadakat anlaşması gereği bu düzeydedir. demirdöküm, eca, baymak, alarko, vaillant, buderus, viessman pazardaki diğer satıcılarsa da özellikle yabancı olanlar için satış sonrası hizmet demirdöküm ve eca'ya göre zayıf ve pahalıdır. anadolu'da ise yetersiz ve kontrolsüzdür. vaillant'ın satın almasından sonra demirdöküm'deki koç etkisi müşteri odaklılık ve otokratik yönetim yerine, kar odaklı ve alman-türk karışımı bir yönetim tipi yerleştirmeye çalışmıştır. bu değişimden sonra müşteriler için değişen kısım, satış fiyatları, pazarlama metodları ve satış sonrası hizmet fiyatları ve değerlendirmeleri olmuştur, vaillant satın aldıktan sonra istanbul için merkez servis kurmuş ve münahassır servislere kendisi rakip olmuştur, temelde haksız rekabet olsa da karlılık gerekliliği ile geçerli kılınmıştır, böylece merkezden yapılan yönlendirmelerde kendi bünyesinde maaşlı çalıştırdığı servisi de gönderebilme, bir nevi rakibi olan o bölgedeki servisi de gönderebilme serbestliğine sahip olmuştur. demirdöküm, termosifon ve şofben ve kombi imalatlarını arçelik'e de satar ve arçelik markalı ürünlerin altında bir yerde "türk demirdöküm fabrikalarında üretilmiştir" yazan bir alüminyum etiket vardır. demirdöküm, arçelik, beymen, vakko gibi markaların şöyle bir sorunu var: kendi içlerinde yaşıyorlar, beymen ve vakko'ya karşı teori markası ramsey'dir, remzi gür denilen sanıyorum ki athırsızı kişi ingiliz vatandaşıdır ve ingiltere'de yaşar bunun vakko ve beymen'den fazlası bu işte, kendi içinde kalıp dönüp durmamıştır, 10 yıl önce bayrampaşa kalitesinde imalat yaparken şimdiz zegna'dan, kiton ve cornelliani'den daha üstün kumaş ve kalıp teknolojisi bulur kullanır ve onlardan daha ucuza satar ve pazarlaması, mağazacılığı, reklam ve halkla ilişkileri sahibinin athırsızlığına, günümüz başbakanıyla olan enseye şaplakçılığına rağmen beymen ve vakko'dan çok öndedir. demirdöküm, arçelik ve yerli markaların temel darlığı bu, bosch ya da siemens bulaşık makinesi alırsanız 10-15 yıl kullanabilirsiniz ve buna karşı vestel, arçelik bulaşık makinesi 3,5,10 yıl içinde arıza yapabilir, buradakiş arıza yapabilme ihtimali bile markayı bilinçli tüketici için geriye iteklemeye yeter. aynısı demirdöküm ve eca için de geçerli, dayanıklılık amerikalıların "robust" dedikleri yapıya hiçbir zaman 1950lerde kurulan demirdöküm'ün buraya gelmesi için pek çok zamanı ve fırsatı vardı ama olmamış demek ki. demirdöküm klima için ise, çin varken klima üretemezdi elbette, pek çok yerli üretici gibi çin'den 100 dolara her şeyiyle hazır klima alıp, çin'de fabrika kurdum deyip aynı klimayı 1000 dolar civarında satmak zira klima denen şey evaparatör, kondanser ve kompresörden oluştuğundan zaten bunların hiçbirini üretebilecek yatırım ve rekabete giremeyeceğinden 100e 1000 al sat optimum çözüm olduğundan böyle ilerlese de vaillant ile klima montaj hattı kurduysa da evaparatör, kondanser, kompresör üretmediğine göre sadece montajcı olmuştur. aslında demirdöküm ya da dd, bu topraktan çıktığına göre memleketin hali bu...