
#2769426 ·
· 65
bir dönem, türk halkının ahmet mete ışıkara sayesinde öğrendiği, evinin kapısının yanına koyduğu "yolluk". olası bir deprem durumunda çantayı kapıp çıkabilen olursa, hayatını içindekilerle idame ettirmesini sağlaması amacıyla hazırlanır. en kötü tarafı, bir dönem bunun ticari çıkarlar doğrultusunda da kullanılmış olması. suistimal etmeden, ihtiyaçlar doğrultusunda neler konulabileceğini -vakt-i zamanında neler koyduğumuzu- hatırlayalım:
- tok tutacak, enerji verecek yiyecekler (topkek falan koymuştuk biz)
- su
- sıcak tutacak kıyafetler
- radyo
- el feneri
- piller
- ilaçlar
- biraz para (parayı oraya koyabiliyor olsak zaten gider bankaya yatırırdık)
- düdük (bunun da deprem versiyonunu çıkarmışlardı, deprem düdüğü diye düdüklüyorlardı insanları)
- isveç çakısı (reklam bedeli olarak iki sarışın yolladı isveç hükümeti...)
- kağıt, kalem
benim de deprem bel çantam vardı o dönem. içine walkman, gameboy, içinde tüm servetim olan 30 milyonu barındıran cüzdanımı, futbolcu kartlarımı, en sevdiğim misketleri koymuştum. salak bir çocuktum evet.
unutmadan, hazır suistimal edilmiş versiyonu için:http://www.ekoyasam.com/site/page.asp?dsy_id=161
- tok tutacak, enerji verecek yiyecekler (topkek falan koymuştuk biz)
- su
- sıcak tutacak kıyafetler
- radyo
- el feneri
- piller
- ilaçlar
- biraz para (parayı oraya koyabiliyor olsak zaten gider bankaya yatırırdık)
- düdük (bunun da deprem versiyonunu çıkarmışlardı, deprem düdüğü diye düdüklüyorlardı insanları)
- isveç çakısı (reklam bedeli olarak iki sarışın yolladı isveç hükümeti...)
- kağıt, kalem
benim de deprem bel çantam vardı o dönem. içine walkman, gameboy, içinde tüm servetim olan 30 milyonu barındıran cüzdanımı, futbolcu kartlarımı, en sevdiğim misketleri koymuştum. salak bir çocuktum evet.
unutmadan, hazır suistimal edilmiş versiyonu için:http://www.ekoyasam.com/site/page.asp?dsy_id=161