1995 yılında
tobb adına hazırladığı "doğu sorunu raporu" ile o dönem epey bir tartışma yaratan, 1940 i̇stanbul doğumlu, ankara üniversiesi nden 1966 yılında sosyoloji dalında lisans diploması, oklahoma üniversitesi nden sosyoloji ve sosyal psikoloji dallarında master derecesi (1972), new york state üniversitesi nde sosyoloji, siyaset bilimi ve ekonomi politik dallarından oluşan disiplinlerarası alanda doktora sahibi, siyaset bilimci.
"hebelehübele çözümcüyüm ben" diyerekten bu gece 32 nci gün adlı programda, ülkeyi iki eşi olan bir erkeğe benzetmiştir.
birisi türklermiş, diğeri de kürtler.
laz, çerkez vs, kalanları gayrımeşruymuş.
sen karşımda olsaydınya, gayrımeşruyu sana anlatırdım.
eşitlik naraları atan adamlara bakın hele. türkiye cumhuriyeti devletini kuranlara türk halkı denmez diye yırtınıyorlar, sonra dediklerine bakın.
işte samimiyet bu kadar. amacın ne kadar eşitlik, ne kadar da "ekstra haklar" olduğu gerçekten ortada.
böyleleri aydınmış, haydeee.
ülkede sanki sadece 2 etnik grup varmışcasına değerlendirmelerini bunun üzerinden yapan insan.
sen etnisite üzerinden raporlar hazırla, etnisiteye dayalı -sadece tek etnik grubu baz alarak- verilmesi gereken haklardan bahset, sonra da etnik milliyetçiliğe karşı çıktığını iddia et.
hayat ne garip...
bu gece tüm program boyunca demagoji yapmaktan öteye geçememiş 2.cumhuriyetçidir gözümde.
atlantik ötesinden yeni yeni doktoralar, kıvanç madalyaları temenni ediyorum kendisine.
bir de bence en sevdiği yazar ; ahmet altan olabilir.
okumadığını hiç sanmıyorum ama ola ki kaçırdıysa okusun.bence pek sever!
seviyeli olma ile ilgili bir mastır yada doktora dalı varsa onuda bitirip gelmesini istediğim,dünyada savaş vs.yokmuş gibi herşey sütliman bir ülkede yaşadığını zanneden akademisyen kişisi.
israil'in bir korsan devlet olduğunu bilen ama bilmemezlikten gelen akademisyendir. çünkü kendisi de soros'un korsanlığını yapmaktadır üniversite kürsülerinde ve televizyon programlarında.
akp'yi "onlar da eskilerin yaptığını yapıyor" diyerekten savunmaya gayret eden insan evladı.
o değil de, bu arkadaş akp'ye muhalifi olan herkesi "statükocu" veya "darbeci" olarak ifade ediyordu birçok programda.
eskilerin yaptığını yapan bir organizasyon nasıl statüko ile mücadele ediyor olabilir sorması ayıp olmasın?
işine gelmeyince tabu yıkan, işine gelince o tabuları dibine kadar sömüren bir anlayış.
yavrum tatlı su aydınım benim.
habertürk: "prof. dr. doğu ergil: "yumurta atan yok mu arkadaşlar? hani yumurta atan olursa diye sucukla geldim""
sizin zihniyetinizi sikeyim hocam(!) gelmişsin 60 yaşına, prof. olmuşsun, ama "mal"sın. evet, bu yargıya sadece şu habere göre varıyorum. kendisi "ankara üniversitesi siyasi bilgiler fakültesi öğretim üyesi" imiş. bütün siyasiler mi 15 yaşındaki ergen liseli hareketleri yapar arkadaş?
iki yumurtaya bi sucukla gelmiş. sonra seviyesiz ben oluyorum amk!
dün geçe
genç bakış'a
mehmet altan'la çıkmış akademisyen. fikirlerinin tümüne katılmasam da şu sözlerini not ettim. sen de hatırla istedim sözlük :
"siz içine doğduğunuz kimliklere değer katmıyorsanız o kimliklere olduğundan daha fazla değer verirsiniz. erkekseniz erkekliğinize galatasaraylıysanız galatasaraylılığınıza... siz onun ötesine çıkamamışsanız oraya bağlı kalırsınız ve onun üzerinden başkalarıyla ilişki kurarsınız. onu korumak için başkalarını gerekirse tahrip edersiniz. halbuki bir kimliğin değeri ona ne kattığındır."
kendi o anda mi yazdı, arşivinden mi çıkardı, bir yerden mi aparttı bilmiyorum ama adamı sevesim geldi, bakacağız...
az buçuk aklı vardı onu da tümden yitirmişe benziyor. her çeşit metafizik zırvanın bu ülkede bu kadar kolay alıcı bulabilmesi, niçin süründüğümüzü de net anlatıyor. bu ülkeden bir cacık olur mu?
rasyonale yönelmezsek kim iktidara gelirse gelsin bu ülkeden bir bok olmaz. ruh nedir aq? hadi ruha inandın, kötü ruh nedir? hadi ona da inandın suç ile fiziksel özellikleri eşleştirmek nedir? köy kahvesinde büyük resmi gören çomarla aynı seviyedeki adamlar profesör oluyor lan. ne acayip ülke...
depresif
