doğu perinçek cemaati

2 /
anabacı vokke anabacı vokke
son haberlere göre karpuz gibi ortasından çat diye ikiye bölünmüş cemaat:

www.birgun.net

yeni bir cemaat daha çıkmış, mehmet bedri gültekin hocaefendimiz diğer hocalardan daha muhteremdir diye zikreyliyorlarmış. pardon "devrimcilerin artık doğu perinçek cemaatinde işi yoktur" diye zikir çekiyorlarmış. e o iş bir çeyrek yüzyıldır falan öyleydi, san francisco'da yeni sabah oldu herhalde? sabah şerifleriniz hayırlı olsun müminler...

insan kendini bir tuhaf hissediyor nereden baksan bir 150 adam "biz devrimciyiz" diye vatan partisinden istifa edince. yok hayır, 20 sene amblemi çoban yıldızı olan partide yöneticilik yapıp kendisini devrimci zannetmek de ne bileyim... o tıppın konusu artık.

ama şu tip de tıppın konusu:

https://twitter.com/gulsevenhakan/status/1352243547848716290

tweetin sahibinin hayatının hep medrano sirkinden hallice dergi çevrelerinde geçmiş olmasını bir kenara bırakalım, sadece kendisini ilgilendirir. ama sen değil miydin bu şebeklerin gezi'yi kendilerine eklemleme hamlesi olan gazdanadam'a elinde tuzlukla koşturan? hakan'ım sen nesine şaşırıyorsun, adam taksim'i bölücüler bastı diye kadıköy'de festival yaptı tüm haziran ekibi peşine takıldınız gittiniz. valla doğu perinçek'in aklı melekeleri hep yerindeydi de kendi aklı melekelerinize bir baktırtsanız iyi olacak. 2013-15 arasındaki koskocaman iki yılı "kürtler akp'ynen annaşmış" goygoyuyla harcadınız, ihanet kıçına takıldığınız ulusalcılardaydı halbuki... 2015'ten sonra akıllandınız mı? gene hayır. 15 temmuz darbe girişimi olmuş, darbe olmamaış ama bir şeyler olmuş... sol'un birleşik güçü bir ses çıkartması gerekiyor 1 eylül mitinginde. gittiniz o mitingi bile hdp var diye böldünüz. yüzünüzün astarı nasıl genişse bir de perinçek'i̇ ve perinçekçileri eleştiriyorsunuz. onları en son eleştirecek kişi sizsiniz. şahsen vatan partisinden ayrılan bir gencin de nasihatine en son ihtiyaç duyacağı kişilerin siz olduğunu düşünüyorum. perinçek sizi de donunda salladı attı sonunda...

bu tip alsında o kadar tıppın konusu değil evet, daha çok yüzsüzlüğün konusu bunlar. sorsan sonun başlangıcı yetmez ama evet... hayır beyefendi, sonun başlangıcı korkunç ama evet'ti. ve chp'nin bu saçma kararı bu kadar rahat alabilmesinde sizin adamları sol'dan bombardımana tutacağınıza gezi sonrası sol kemalist koroya katılmanızın da payı büyük... hala konuşuyorsunuz. hadi gezi kuşağını harcadınız, bari susun da yeni kuşaklar kurtulsun.

edit ve not: eğer siz bugün kürtlerle sağladığınız zoraki birlikteliği o dönemde sağlasaydınız, bugün akp'yi konuşmuyor olurduk. siz gazdannadam'da perinçek'e alet olmayı tercih ettiniz. sizden siyaseti öğrenip, sonra tgb'li olan adamlar da var. merak eden olursa isim de veririm. ama hala konuşuyorsunuz... bir susun, biz de susalım terbiyesiz herifler...
2
mtwelt mtwelt
mhp'ye dair bir eleştiri metninde özneleri değiştirip perinçek ve vatan partisi yaptığımızda hiçbir yadırgama yaşamayız. perinçek işte böyle bir muhterem.

dsm-5'in güncellenip perinçekçilik adı altında yeni bir başlık açılması lazım. gücümüz yeterse bu konu üzerine kürsü bile kurdurabiliriz. başaramazsak çoklu kişilik bozukluğuna bir alt başlık olarak ekletilebilir.
dumrul dumrul
doğu perinçek "kanal istanbul cinayettir" diye açıklama yapmış.

tr.sputniknews.com

tabii herhangi bir olayın bağlamına bakamama hastalığından muzdarip muhalifler twitter'da "ooo fareler gemiyi terk ediyor" gibi yorumlar yapıp durmuşlar.


bir kez daha tekrarlayalım. doğu perinçek herhangi bir konuda kendi görüşlerini, kendi politikasını öne sürmüyor. zaten buna yetkili de değil. binde beşlik bir partinin ne yapıp ettiği de zaten normalde kimsenin ilgisini çekmez. akp'nin dişinin kovuğuna giremeyecek bir yapının koalisyonun en minnak ortağı yapılabilmesinin sebebi, doğu perinçek cemaatinin çin devletinin türkiye'deki gayrı resmi sözcüsü olmasıdır.

bir konuda çin devletinin ve kısmen rusya'nın isteği neyse perinçek onu konuşur. bununla memurdur. adam en düz anlamıyla 50 yıllık çin ajanı.

perinçek "kanal istanbul cinayettir" diyorsa bundan şunu anlarız: rusya ve çin bu projeye karşılar. bunun sebebini anlamak da zor değil. erdoğan'ın tahkim sopası sallamasından da anlaşılabileceği üzere proje abd'nin işine geliyor.

konuya rusya'nın nasıl baktığını da sputnik'in haber ve yorumları üzerinden anlayabilirsiniz.

tr.sputniknews.com
1
dumrul dumrul
i̇slam'ın kılıcı, allah'ın sırtlanı (aslanı mıydı yoksa) doğu perinçek hocaefendi hazretlerinin cemaatidir.

reyis, kendisini "i̇slami uyanış konferansı" için i̇ran'a temsilci olarak yollamış.

twitter.com

çok iyi lan. sırf çin ve rusya'ya yaranmak için iran'da türkiye müslümanlarını temsil ettirdikleri kişi çin ajanı perinçek.

akp fetö'nün yerini bunlarla dolduruyor diye menzil'i, çarşamba'sı, hüda-par'ı, ibda-c'si, taliban'ı iyi kuduruyordur ha... ama gıklarını da çıkarmıyorlar.

çünkü cemaatçi kişilik bozukluğu bunu gerektirir.
sychtianarch sychtianarch
kendisi ile beraber cezai ehliyeti olmayan insan sürüsüdür. türkiye toplumunun cezai ehliyeti olmayan insanlara karşı zaafiyeti vardır çünkü toplumun büyük çoğunluğu ciddi seviyede contayı yakmıştır. karşıtlık, yorum farklılığı ideoloji fark etmez. bu yüzden ateşle barut misali infilak etmenin eşiğinde yaşayan sınırda bir toplumuz. perinçek deen fazla 200.000 kadar oynatmış insanon çobanlığını yapar. aralarında mavi vatan saçmalığı ve ormanları pkk ile yunanistan yakıyor diyen üst düzey askerler de var. bu delinşn sayesinde seküler kanattaki oynatmışların ayrışması isabetli bile olmuştur zira halim selim insanlar bunların anarşisi ile az sayılarına rağmen sindirilebilirler.

yobaz davranışlarını sergiledikleri için cemaattir bunlar. perinçek cb adaylığı çin yeterli imzaya sahip değildi, bizzat chp ön ayak olmuştur, sonrasında yaptığı utanmazlıklar ortadadır. sedat peker anlatıyordu işte, "ciya alağı, ciya yukarı" başka bir zikim bilmeyen paranoyak, atarlı tipler. işçi partisi dönemindeki insan modeli de bwnzer örüntüleri sergiliyordu. o vakit ne laklik ne atatürk peşindeydi. takipçileri düz dünyacı narsisist, komplocu ruh hastaları gibidir.

boktar cemaati gibi tehlikelidir.
anabacı vokke anabacı vokke
aslında birçok konuda gayet başarılı olan bir cemaat. şunu söyleyebilirim, türkiye solunun herhalde bir 60 küsür senelik tarihi var 60'lardan başlatırsan... işte bu 60 küsür yıllık tarihte güçlü ve hala saygı duyulan bir devrimci kimlik yaratılabilmiştir yaratılmasına ama kurumsallıkta sınıfta kalınmıştır. yani liderleri halk tv'ye çıksa hala eski tüfek diye ceketlerin önü iliklenecek bir çok anlı şanlı örgüt hala dergi çevresidir mesela... işte bu 60 yıllık tarihte kurumsal olabilmiş ender yapılardan birisi aydınlık cemaatidir. ha cemaattir orası ayrı... cemaatken ve perinçek şıyhlarına taparken nasıl oluyor bu?

şöyle ki peygamberlik müessesini doğru kavramak lazım. hatta peygamber, şeyh ve havari kavramlarını da yerli yerinde kullanmak lazım bu tür politik sektleri anlayabilmek için. mesela gün zileli 68 kuşağının hayatta kalanları için havariler demişti. bence doğru bir tanımlamaydı. sonuçta mahir çayan'ın havarileri dev yol ve kurtuluş'u, deniz gezmiş'in havarileri de halkın kurtuluşu'nu örgütlemişti. önderliklerinin meşruiyeti de büyük ölçüde şehit olmuş peygamberi hayattayken tanımış ve onun ışığını taşıyan havariler olmalarına dayanmıştı.

havari peygamberin öğretisini sonraki kuşaklara taşır, neredeyse peygambere yakın bir otoritesi vardır. ama peygamber değildir. peygamberin yolundan sapmakla suçlanabilir sözgelimi... ama peygambere şuraya saptın, buradan döndün diyebilecek kimse yoktur. yolu baştan çizen odur...

misal türkiye solunda lider denilince akla gelen ilk isim dursun karataş'tır. ben onun peygamber olduğunu düşünmem. sadık bir havaridir dursun karataş. mahir peygamberi tanımasa da havarisinin havarisidir, havarilerin türk solunu yönettiği 75-80 döneminin izini taşır. bu yanıyla o dönemle sonraki kuşak arasında bağlantıyı sağlamıştır. 12 eylül'ün 71 devrimciliğiyle yaratılan kimliği tüm saldırılarına rağmen yok edememesinde dursun karataş'ın geçmişle olan bağlantıyı sağlamasının çok büyük payı vardır. poliste 80 sayfayı bulan ifadesi, çiftehavuzlar baskını, çözümcülerle olan hadiseyi kan davasına dönüştürmesi falan bir tarafa geçmişle bağlantının kopmaması yanıyla hakkını teslim etmek lazım dayının... neyse sonuçta geride kalan havariler içerisinde mahir'e en sadık kalan havaridir. bu 12 eylül'den sonra politikleşen kuşakta muazzam bir etki yaratmıştır. çok saygı duyulan geçmiş devrimci kimliği onda bulabilmişlerdir. aslında bütün liderlik meşruiyeti ve karizması da buna dayanır. buna bir de türk gencinin psikolojik olarak hep ihtiyacını hissettiği baba figürünü iyi oynaması da eklenince adı kültleşmiş bir lider olmuştur. ama kimilerinin düşündüğü gibi olumlu veya olumsuz anlamlarıyla peygamber değildir. ama şeyh de değildir, çok ortodoks bir havaridir.

şeyhe gelirsek...

sahte peygamberdir. kendisi yeni bir öğreti kurmaz, zaten mevcut olan bir öğretiyi en iyi kendisinin yorumladığını iddia eder. ama kendisine sapkın arzularla ve çeşitli kafakol ilişkileriyle bağlı küçük bir grup dışında buna kimse inanmaz. ama grup bu içe dönük sıkı bağlılıklarla da yaşamayı sürdürür. işte 80 sonrası kurulmuş, bir havari geleneğine de dayanmayan birçok dergi çevresinin lideri de budur. troçkistlerde bilhassa böyledir durum...

ancak doğu perinçek...

sevmeyeni seveninin birkaç katı kadar olsa da...

1968-71 döneminde kurulan dört devrimci örgütten birisinin lideridir. beğenirsin beğenmezsin ama bu böyledir... türkiye sosyalist solunun dört kurucu peygamberinden birisidir. bu peygamberler içerisinde tek hayatta kalanıdır. diğer peygamberleri genç öldükleri için temiz ve güzel hatırlıyoruz biraz da...

şimdi gelelim peygambere... peygamberlik müessesini bana göre en güzel açıklayan kişi max weber'dir. adam farklı otorite tiplerini tarif ederken karizmatik otorite için direk peygamberleri örnek göstermiştir. bu adamlara öyle bir altıncı his ve akıl atfedilir ki topluluğun gerçek çıkarını sadece onun gördüğü düşünülür. hangi zikzağı çizerse çizsin "bir bildiği vardır" denilir ve biat edilir. hatta ben mehdiyim diye çıkıp üç dinden inananlarını peşine takan sabetay sevi örneğinde görüldüğü gibi hayatta kalmak için dinini inkar etmesi bile hoşgörülür. çünkü peygamberin yol göstericliği olmadan toplumun yönünü tayin edemeyeceği düşünülür... çok güçlü bir etkidir bu ve tarihte herkese nasip olmaz. bunu diğer türden biat ilşkileriyle karıştırmamak lazım. türkiye solunun kurucu önderlerinin de böyle bir karizması vardı. sözgelimi mahir çayan'la beraber kızıldere'ye gidenlerden hiçbirisi kesintisizlerin tamamını okumamıştı ama onunla birlikte ölüme gidebildiler...

doğu perinçek bu yanıyla kendi hareketinin peygamberidir. adam tüm siyasi hayatı ve kararları artık mizah unsuru haline gelmiş keskin dönüşlerle dolu... ama her dönüşünde cemaat içindeki muhalifleri bile adama bir keramet atfetti ve "bir bildiği vardır" dedi. doğu perinçek o noktada özgüvenli de bir liderdi, ne kadar parti içi muhalefetin önünü ayak oyunlarıyla kesse de konuşmasını engellememiştir hiçbir zaman. hatta bir an önce ortaya çıksın da büyümeden bitireyim demiştir. o konuda içeride hiç söz hakkı tanımayan, bundan korkan şeyhlere göre çok özgüvenlidir. işte tam olarak peygamber karizmasıdır bu...

ve peygamber kişilerin ve kişicil ilişkilerin üzerindedir çoğu zaman. karizmanın çapı şeyhe doğu küçüldükçe kişicil ilişkilerin önemi artar. hatta şeyh tamamen cemaati kişicil ilişkilerle kendisine bağlar. peygamberin bu yüzden kurumsallaşması mümkündür ama şeyhin ardında bir şey kalmaz genelde... salt perinçek'i değil kürt siyasetinde abdullah öcalan fenomenine bakarken de gözden kaçırılan noktalardan birisidir bana göre.

bakın bu insanların, özellikle 40 yıllık aydınlıkçıların bu adama karşı ancak kediciklerin adnan oktar'a beslediği türden bir bağlılık ve sapkın arzular beslediği doğru. ama perinçek'in örgütü bundan ibaret değil... bundan ibaret olsaydı muhtemelen çoktan tarihe karışmıştı. yoksa kurucularının yüzde doksanının bugün partide olmadığı bir örgütten bahsediyoruz. kalan 40 yılllık aydınlıkçıların neredeyse tamamının en az bir kere muhalefet saflarında yeraldığını düşünürsek perinçek'in onca zikzağa rağmen aynı kitleyi elinde tuttuğunun pek gerçekçi olmadığını söylemek gerekiyor. ama ona rağmen televizyonuyla, günlük gazetesiyle, yaygın bir il ve ilçe örgütleri ağıyla bir örgüt de duruyor orada... işte bu kurumsallıktır. doğu perinçek'in şahsına bağlılık elbet gelir bir yere toslar, halil berktay gibi oral çalışlar gibi ayrılırsın bir noktada... hele hele adam birbirinin zıddı onlarca tutumu bu kadar rahat alırken. eniştesi gün zileli bile yok işte yanında... mesele müridlik olsa çoktan tarihe karışmışlardı. abdullah öcalan için kendini yakan gençlerin de hiçbirisi mürid değil mesela. ama pkk'nin kurucu kadrosu müriddi, gençler gibi bir harekete değil lidere bağlılıkla gelmişlerdi. bazı şeyleri iyi kavramak lazım...

ama perinçek cemaatinin siyasi başarısızlığının sebebi şudur, abdullah öcalan ve arkadaşlarının aksine zaten siyaseten bir hayli dolu bir alana oynadılar. 68 kuşağı aslında köken olarak devletli bir kuşak. doğan avcıoğlu'nun "asker bürokrat elit" dediği zümreden gelir daha çok. çoğunun siyasal yaşama gözleri açışı kemalizmledir. 71 devrimci kimliği de kemalizmden kopuldukça ortaya çıkmış bir kimliktir. bu kopuşta en sola kayanlar kendi alanlarını açabildiler. çünkü rüzgar soldan esiyordu ve kırk yıllık chp bile "toprak ekenin su işleyenin" diyordu artık... doğu perinçek ve cemaati bu sola kayışın en ürkek kesimini oluşturdular. hikmet kıvılcımlı'nın deyimiyle bu "alyanaklı kodaman çocukları" 68 kuşağının en zengin ailelerden gelenlerinin çocuklarıydı. dolayısıyla devletçi ve tutucu refle3ksleri diğerlerine göre çok daha baskındı. sözgelimi tip içindeki mdd-sd tartışmalarında tip'li kürtlere "şeyh said'in torunları" diye bağıracak perinçek'ten başka mdd'ci pek çıkmazdı örneğin. rüzgar soldan estikçe onlar da mao zedong düşüncesini keşfettiler, bugün kıyısından geçmedikleri kürt milletinin kaderini tayin hakkı gibi şeyleri savunabildiler. mihri belli'yi darbecilikle suçlayabildiler örneğin... gene de denizgillerin, mahir'lerin hızının yanında hiçti bile... özellikle pratik düzlemde çok ılımlıydılar. dolayısıyla 68'de başlayıp 80 darbesine kadar süren bu sola kayış döneminde hiçbir zaman etkili bir sekt olamadılar. 12 eylül'den sonra da ancak "değişmiş gibi" yaparak varolabildiler. bugünkü kimlikleri rüzgarın sağdan esmeye başladığı 28 şubat ve sonrasında oluşmuştur. kendilerine en yakışan elbise de bu olmuştur açıkçası... hareket geçmişe göre bariz bir kitleselleşme yaşasa da bütün o "barajı aştık geliyoruz" laflarına rağmen yüzde 1'i aşamadı. çünkü kendi sağlarındaki alan sonuna kadar doluydu, dolup taşıyordu hatta... rüzgar soldan eserken solcu olamadılari sağdan eserken kendileri dahil herkes sağcıydı zaten.

abdullah öcalan cemaatinin ise cemaat olmaktan çıkıp milyonlara malolması ise oynadıkları siyasal alanın boşluğundandır. kürt meselesi kimsenin dokunmaya cesaret edemediği, dokunanın da fazla radikal bir şekilde ele almaktan özellikle kaçındığı bir alandı. bunun sebebi de anlaşılırdı, hikmet kıvılcımlı kendisine "kürt sorunu hakkında ne düşnüyorsunuz" diye sıran gençlere "maçam sıkmıyor çocuklar diyordu işte... işte bu boşluğa girince bölgenin en küçümsenen ve alay edilen grubu olsanız da başarıya ulaşıyorsunuz...

ha bu da bir siyaset dersidir, perinçek gibi kendi sağındaki güçlere bel bağlayarak elde edeceğin bir başarı yok türkiye'de. ha milliyetçilik yaparsıni hatta şimdiki gibi talinbacılık yaoarsın, sçeim arabana da "amerika katil katil" koyar gezersin. vatandaştan çok olumlu tepkiler alırsın. muhtemelen doğu perinçek de bütün bu "barajı geçtik geliyoruz" sloganlarını biraz da bunları görerek ortaya atıyordu. ama memlekette sürüyle dinci ve milliyetçi parti varken kim sana niye oy versin ki?

ha muhalefet de mütemadiyen perinçek'le taşak geçiyor ama aynen perinçek'in yöntemleriyle iktidar olmaya çalışıyor.

ama apocular milletin üzerine konuşmaktan bile korktuğu bir meseleyi her yerde kavga dövüş gündeme getirdiler. bunu yaparken de "tavuk hırsızları", "yandım allah çetesi", "ajan provokatörler" gibi çok minnoş lakaplarla nam saldılar. ama dün o baldırı çıplaklar diye küçümsenen hareket bugün türkiye'nin üçüncü büyük siyasi hareketi be kardeşim. işte bu tablo akp'den kurtulmak isteyen herkese çok şey anlatmalı...
kulübeninverandası kulübeninverandası
bir zamanlar apo'yu, daha öncesinde mao'yu, bir zamanlar atatürk'ün görüşlerini şimdi de taliban'ı savunan bir acayip güruh abdülhamid'i de savunacaklar diye korkmadım değil bir an için.
2 /