dut ağacı

1 /
manha de carnival manha de carnival
ezginin günlüğü trio aksak gibi grupların hakkını vererek seslendirdiğini düşündüğüm azeri bir türkü.

dut ağacı boyunca
dut yemedim doyunca
yari halvette gördüm
danışmadım doyunca

menim balam kime neyler
körpe balam kime neyler
menim balam ay balam ay can ay can
körpe balam ay balam

kızıl üzüm siyahladı
verdim anam sakladı
anama kurban olun
meni tez adakladı

gedirdim yavaş yavaş
ayağıma değdi taş
senden mene yar olmaz
gel olak bacı gardaş"
enfazlaellikarakterolabilir enfazlaellikarakterolabilir
ağacına çıkıp dalından yendiği zaman ancak tadına varılabilen meyvedir..ilk kez ağacına çıkacaklar için;
en tepedekileri alın ballıdır, kocamandır, en lezzetlileridir..dalları çok sağlamdır istediğiniz kadar tepesine çıkabilirsiniz..elinize ipek böceği gelirse, tırtıl falan korkmayın onlar dut ağacından besleniyor zaten.

(bkz: şefin tavsiyesi)
ali kamber ali kamber
eski mahallesini ziyaret eden bir adamın(!) hikâyesini anlatan bir barış manço şarkısı. sözleri de şöyleymiş:

bu sabah doğup büyüdüğüm mahallenin sokaklarında dolaştım
çocukluğumu tekrar yaşamak istedim bu sabah
ve bir an keşke bugün hiç olmasaymış diye düşündüm keşke
dün dün kalsaymış

şu sağdaki iki katlı ev nezahat hanımlarındı galiba
yok yok bu yekta beylerinki olmalıydı
nezahat hanımlarınkinin yanı top oynadığımız boş arsaydı
i̇yi ama nerde boş arsa ya bakla tarlası peki taş mektep

nerdeler kimler götürdü kimler çaldı o güzelim anıları
benden
birden rıza amcayı gördüm yine o dut ağacının altında
oturuyordu
koştum ellerine sarıldım önce tanımadı sonra rıza amcanın
sımsıcak ellerinde çocukluğumu yeniden yaşamaya başladım

tam karşımızdaki evin üçüncü katında otururlardı
ondört yaşında boyanmaya başladığından mahalleli
sonunu iyi görmezdi doğrusu bu kız çok tango olmuş derlerdi

evlenmiş iki sokak öteye taşınmışlar
eskisi gibimi diye sordum
eskisi gibiymiş biraz kilo almış o kadar olsun
kim bilir kilolu olmak bile ne yakışmıştır ona zaten ne
yakışmazdı ki

rengini beğenmedim bugün rıza amca
üstelik bayağı süzülmüşsün
tabi gece hayatı içki sigara bakmıyorsunuz ki kendinize
i̇lahi rıza amca
birlikler umumi katipliğinden emekli oluvereli
gecesi gündüzü bu dut ağacının altında geçerdi

son üç sadrazamı ve
cumhuriyetten bu yana bütün başvekilleri
sırasıyla ezbere bilir bize de saydırırdı çocukluğumuzda
hala hatırlıyor musun diye sordum
hatırlıyor muyum hiç unutmamıştım ki

bilekten bağlı açık sandaletler giyerdi
nedense pek derin bir iz bıraktı
bende bu sandaletler bir de
kol altları genişçe oyulmuş pembe bulüzü
i̇lk sigarasını yakışımı hatırlıyorum da
ne gururlanmıştım yarabbim
nasıl bakmıştı gözlerime yıllar yılı bu bakışlarla yaşadım
onlarla uyudum onlarla uyandım şimdi kim bilir
hangi eller yakıyordur sigarasını
oysa bu dut ağacının altında
söz vermiştim söz söz söz hep lafta kaldı dedi rıza amca

yıkılmadık ev bırakmadılar mahallede evlerle beraber
bahçeler de yok oldu
bir şu dut ağacı kaldı onu da kesmeseler bari
birden gözleri parladı
sahi sen televizyona filan çıkıyorsun dedi
tabi ya seni dinlerler bir seferinde
söyle çık pat pat söyle
şu dut ağacını kesmesinler de

aslında dizlerinde derman olsa nafa vekilini bile çıkarırdı
rıza amca gençler ne güne duruyordu ki
söz verdim rıza amcaya
dut ağacını kestirmeyeceğime söz verdim

dünü bilmeden bugünü yaşamanın bedeli öylesine ağırdı ki
yarını bugünden kurtarmak için hayatımda
i̇kinci kez söz verdim
birinciyi tutamamıştım ama
i̇kinciyi tutacağıma söz vermiştim
bimekan bimekan
özge fışkın'ın selim demirdelen'in aynı adlı albümünde seslendirdiği şarkı.

bir dut ağacı vardı bahçemde
sade köklü değil hem de bilge
bir dut ağacı vardı bahçemde
sade yaşlı değil hem de bilge

kestim onu kötü bir günümde
ne rüzgar kaldı ne de gölge

dut ağacım suç ağacım
dut ağacım sensin benim darağacım
doktordan temiz tesla bobini doktordan temiz tesla bobini
çıkılıp dalından dut yemesi keyifli olan arkadaştır kendileri. dutlar ağacın dallarını sıvadığında çıkılması pek hayırlı olmayabilir. daha hızlı ve güvenilir yöntem yok mu? var tabi. ağacın altında branda gibi bi şey gerilip ağaç silkelenince bu da hızlı çözüm oluyor. yalnız güvenilirliğe garanti veremem. dutların olduğu zaman bu ağaca çıkılmasa bile civarında olmak sakat. dallar beton gibi bi yere uzanıyosa hele o kısım direk paten pratiği için kullanılabilir. fena kaydırıyo ayağı.
serengetide aslan avlayan anarşist kar leoparı serengetide aslan avlayan anarşist kar leoparı
bali adasındaki hemen hemen bütün tapınaklarda bulunan ve yerli halkının ne olduğunu bilmediği bu nedenle zehirli olabilme olasılığına karşı elini bile sürmediği, fakat şahsım tarafından hiçbirini affetmediğim ve insanların üzülerek bana bakmalarına aldırmadan ağzımı, burnumu, üstümü başımı mosmor yapmama rağmen bayılarak yediğim favori meyve ağacımdır.
1 /