girişte sizi hayal kırıklığına uğratan, ilerledikçe kendine hayran bıraktıran ülkem sınırları içerisinde bir güzel antik şehir. giriste sadece bir kaç taş yığınından ibaretmiş gibi gelir, naptım yaaa tüm günümü mahvettim diye hafıylanırsınız ama ilerledikçe inceden inceye bir hayranlık duyarsınız, ilerledikçe büyü artar ben burdan çıkmak istemiyorum dersiniz. siz ilerledikçe celsus kitaplığı tüm ihtişamıyla sizi selamlıyor, yunan mitolojisinde yer alan zafer tanrıçası victoria sizi elbisesinde ki nike amblemi ile selamlıyor, antik tiyatrosunda yüzyıllar oncesine dönüyorsunuz, genelevi gösteren yol haritasına hayran kalıyorsunuz, bir sol ayak, bir kadın, kırık bir kalp, bozuk para tüm bunlar geneleve giden yolu gösteriyor, olayda ki mantığa hayran kalırsınız, peki ya tuvalet sistemi, alttan devir daim şeklinde akan su, oturaklar günümüz oturaklarının atası (çok benziyor), ortada ki havuz ve motordan çıkan seslerin duyulmasını engellemek için ördekler
o aşık olduğunuz tarihi ile ünlü
roma halt etmiş bu güzel şehrin yanında diyerek kendinize kızıyorsunuz, neden daha önce gelmediğinize hayıflanıp duruyorsunuz
en kısa zamanda tekrar ziyaret edip rehber olmadan sindire sindire gezmek farz