efkar

arapçada düşünceler demek.

beşiktaşın bugun beraber kaldıktan sonra yaşadığım durum

(bkz: efkar ı umumiye)

nev den "bu dem" adlı şarkıyı dinleyince insanı kaplayan duygu seli.

arapça fikr, düşüncenin çoğulu efkar yani düşünceler. bu sözcük türk dilinde anlam değişikliğine uğrayarak kaygı, bir olay karşısında duyulan sıkıntı, darlık gibi olumsuz durumların anlatımı olmuştur.

mektubudur aşkın sözsüz okunur.

hani eski sevgilini görürsünya biriyle elele dolaşırken işte gördüğünün akşamı gece kafanı yastığa koyduğunda aklında midende tüm bünyede sıkıntı olur düşünceler akar kalkıp bişiler yapmak istersin yapamassın elin kolun bağlanır ağlamak istersin işte bu tip davranışların tümü efkara işarettir. (bkz: istanbul için iftar benim için efkar vakti)

fonetik olarak kulağa etkileyici gelen kelimelerden biri

(bkz: tasvir i efkar)

sahilde oturup dalgaları seyrederken dalgaların seni alıp yaşanmışlığa götürmesi

bir fatih erkoç ikilemi pardon şarkısıdır. içtendir. bazı anlarınıza çok iyi gelir. dinleyin

bir büyük çığlık mahpus içimde
bir koca isyan elleri zincir
bir duygu seli, bendinden aşar
bin yumak olur, sevgime düşer
bir yanım git der, bir yanım kal
bir yanım acı, bir yanım bal
bir yanım güneş, bir yanım kar
bir yanım sevda, bir yanım efkar
çaresizlikler ölümden beter
umutlarsa hep sevene güler
bir aşkın izi kaybolur gider
bin yumak olur sevgime düşer

gün ağarınca boynumuzu büken, bizi uzaklara daldırıp gönlümüzü sıkan şey.

alkolle dağıtılan. yok ya ben sevdim bu durup durup içme işini. yer arıyorum*

"gecenin efkarı iniyor perde perde
sevdanın hayali vuruyor arada bir içime"

(bkz: ibrahim sadri)

türkçe'de iki tane farklı efkâr vardır;

birincisi farscadan geçmiş; yara, incinme, acı anlamlarına gelir.
i̇kincisi ise arapcadan gelmiş; fikir kelimesinin çoğuluymuş; fikirler, düşünceler anlamında kullanılır.

not: alıntıdır.