yapılışı şöyle seyralır. kilosu 420-430 binden
toprak mahsulleri ofisinden ekmek buğdayını alınır, mayalanır ve fırına verilir.
bir hocamız "ilave milave" derdi bu nimete.
bulunamadığı takdirde, pasta yenmesi, marie antoinette tarafından tembihlenen yiycek.
bir dönem torbaya konmaya çalışıldığında yurdum esnafını isyana sürüklemiş olan besin maddesi.
(bkz:
ne kadar pis o kadar lezzetli)
büyük insanlıktan başka herkese yeter...
sadece bizim kültürümüzde mi var bilmiyorum ama ekmeğin sayıyla verildiği günleri yaşadığımız için olsa gerek yerde görüldüğü an yüksekçe yere (basılmayacak bir yer) kaldırdığımız, masada her bir kırıntısını tek tek yemessek arkamızdan ağlanacağı söylenilen, parası için alın teri dökülen; (bkz:
nimet).
aslanın ağzında olan temel gıda
içindeki mayanın gripten korunmayı sağladığı bilimsel olarak ispatlanan besin maddesi
en güzel ekmek
hamsili ekmektir. tadını yiyen bilir. tarifi için (bkz:
hamsili ekmek)
satın alabilmek için en çok yurdum insanının emek sarf ettiğini düşündüm
temel gıda
gittikçe küçülen ve yakında tamamen yok olmasından korktuğum her öğünün vazgeçilmezi.
bir kişiyi satmak, satış.
göğüs anlamında da kullanılır.
zengin ve ya dünyadan haberi olmayan tiplere fiyatı sıkça sorulan,türk insanının ana gıda maddesi.makarna dahil her türlü gıda ile yenir.(adamın tekine baklava getirmişler,"hani bunun ekmeği" demiş.)
kim demişse demiş,orası o kadar bağlamaz,ana fikre bakmak lazım.