endişeli muhafazakarlar

1 /
atkısıyla dolaşan adam atkısıyla dolaşan adam
yerli ve milli balonların en meşhurlarındandır.

derler ki türkiyenin çoğu muhafazakar ve çok hassaslar, ossuruktan nem kapıyorlar, çok inciniyorlar... incindikleri zaman da hemen kenetleniyorlar, sımsıkı tutunuyorlar, daha da muhafazakarlaşıyorlar ve hassaslaşıyorlar, bu sefer daha da inciniyorlar... en iyisi onların gönlünü eğleyelim de cıngar çıkarmasınlar, hassaslaşmasınlar, sonra iyice kenetlenip de tepemize çıkmasınlar....

yoksa aq partisine oy verirler!

eeee anam, oy verince ne oluyor?

aq partisi daha da güçleniyor, iktidar oluyor.

e o iktidar olunca ne oluyor?

toplum daha da muhafazakarlaşıyor.

eee?

sonra yine aq partisine oy veriyor.

tıraşı kes?

muhafazakarlara sesimizi çıkarmayalım, ne yaparlarsa eyvallah edelim ki aq partisine oy vermesinler...

oy verirse ne olur?

toplum daha da muhafazakarlaşır, muhafazakarlık iyice taban bulur...

sonra?

yine aq partisine oy verirler.

aq partisinden şikayetçiysen ve aq partisini var eden şey bu muhafazakarlıksa... o zaman senin doğrudan bu muhafazakarlığa cephe alman gerekmiyor mu?!?!?

tövbe haşa! o zaman etki tepki gereği muhafazakarlar iyice bilenir iyice muhafazakarlaşır... yine aq partisine oy verir!!!

o zaman niye kasıyorsun, adamlar her türlü aq partisine oy vereceklermiş zaten?

ya sus öyle deme!!! yoksa yine aq partisine oy verirler?!?!?

lan ben de onu diyorum işte dangalak?!?! adamlar zaten aq partisine oy verecekmiş. bırak versinler. yok endişeli muhafazakarları tetiklemeyelim diye kendi kendine gelin güvey oluyorsun...

arkadaşım anlamıyorsun endişeli muhafazakarlar toplumun çoğunluğu!!! onların gönlünü kazanmalıyız!!! onların istemediği şeyleri yapmayalım ki göze batmayalım!!!

kardeş göze batmak istemiyorsan sen de aq partisine oy ver o zaman. endişeli muhafazakarlar da tetiklenmemiş olur hem... sen aq partisine oy vermediğin müddetçe onların gözünde vatan hayinisin neticede?!?!

---404 error not found---

ekonomi biliminde beklentiler gerçeğe gönüşür. örneğin toplumda enflasyonun yükseleceği yönünde bir beklenti(tahmin) varsa insanlar parasını bankaya yatırır ki değer kaybetmesin... bankalardaki tasarruf arttıkça faiz oranları düşer(diğer bir ifadeyle düşük faizle kredi almak kolaylaşır). faiz düşünce de enflasyon artar...

şimdi ben bunu niye anlattım?

ekonomi biliminde nasıl beklentiler gerçeğe dönüşüyorsa... bu politikada da böyledir. bence çeşitli politik fenomenleri de(endişeli muhafazakarlar vb) bu postulat üzerinden açıklayabiliriz.

beklentimiz ne? toplumun çoğunun muhafazakar olduğu ve her halttan incindiği... incindikçe de iyice kenetlenip muhafazakarlaştığı.

şimdi bunun doğru olup olmamasının bir kıymet-i harbiyesi yok şu durumda. çünkü bu beklentiyi veri aldığınızda gerçeğe dönüşecek.

şimdi ben random bir vatandaşım. endişeli muhafazakarlar balonu benim kulağıma fısıldandı. ben de bunu veri alarak muhafazakar imajına büründüm. niye? ben şimdi muhafazakar rolü kesersem, endişeli muhafazakarlar incinmez, böylece göze batmamış olurum. peki...

sen de random bir vatandaşsın. şimdi sen de beni gördün dedin ki anammm bu atkısıyla dolaşan adam tam bir endişeli muhafazakar... ota boka tetikleniyor, tetiklenince de iyice bileniyor, tepeme çıkıyor... tek atkısıyla dolaşan adam olsa neyse de toplumun çoğu da onun gibi endişeli muhafazakarlardan... en iyisi göze batmamak için ben de muhafazakar rolü keseyim. yoksa atkısıyla dolaşan adam gibi endişeli muhafazakarlar iyice dellenip tepeme çıkarlar...

sonra beri ki de seni gördü dedi ki abovvv bu adam da endişeli muhafazakarmış... şimdi onu tetikleyip de dikkat çekmeyelim...o toplumun çoğunluğunu temsil ediyor netiecede, bir cıngar çıkarsa endişeli muhafazakarların hepsi birden üstüme atlar... bu arkadaş ta muhafazakar rolü kesmeye başladı... olduk mu hepimiz endişeli muhafazakar...

ne oldu? beklentiler gerçeğe dönüştü. artık hepimiz endişeli muhafazakarız(!)

peki ben o kulağıma fısıldanan şeyi(`endişeli muhafazakarlar) ilk başta ince eleyip sık dokusaydım, aslı astarı neymiş bir baksaydım... ne olurdu? anlardım ki gerçekte böyle bir şey yok, bu insanların kendi kendine şişirip durduğu kocaman bir balon...

balonu şişirmek için var gücümüzle üflüyor, nefesimizi tüketiyoruz... balon kafam kadar olunca da aman şimdi balon patlamasın diye ödümüz kopuyor...

arkadaşım sen balonu üflemesen balon zaten şişmezdi?!?!

neymiş endişeli muhafazakarlar çok tetiklenirmiş, bu sefer hepsi birden kenetlenir tepemize binermiş... kardeş o konsolide oluyorsa sen de ol? sen de çevrenle kenetlen? elin armut mu topluyor? bir kere de endişeli muhafazakarlar düşünsün aman bu adam tetiklenir de konsolide olursa borusunu öttürür diye?

bak şimdi sabahın köründe şu giriyi yazdım ya... endişeli muhafazakarlar nasıl tetiklenmiştir şimdi offf... şimdi bundan nem kaparlarsa konsolide olup aq partisine oy verirler gelecek seçim. başımıza ihaleyi aldık. endişeli muhafazakarlar konsolide oluyor!!1bir!!1
gulhane parkindaki ceviz agaci gulhane parkindaki ceviz agaci



twitter.com

müslümanların sağlıklı ve yaşamsever kişi ve gruplara uyguladıkları şiddetten sadistçe ve psikopatça zevk alırlar ve "endişelerinden" biri, bunu belli etmemektir.

işledikleri suçların ve uyguladıkları şiddetin hesabının sorulması en büyük iki "endişelerinden"(?) birisidir. diğeri de, yasa dışı yollarla hiç hak etmeden elde ettiklerini "yasal yollar kullanılarak" ellerinden alınmasıdır. makam-mevki, servet vs.

özgür ve uygar dünyanın gelişmiş ülkelerine düşmanlık beslerler çünkü oralarda hukuk vardır. ayrıca sikik inançlarını günlük hayata sokmaya çalıştıklarında anladıkları dilden konuşulur.
dumrul dumrul
bu pislik sürüsü 35 kişiyi yakarak katlettiğinde dahi yine mağdur olmayı başardı. bu boktan endişeli muhafazakarlar geyiği de bunların elinde sopa gibi bize doğru sallanıyor.

sen biraz özgürlük istersen bu boklar endişeleniyor. sen biraz nefes almak istersen bu lağım fareleri mağdur oluyor.

iktidarın elindeki bu sopa muhalefetin de kaçış noktası oluyor. sözde muhalefetin elinde kendini bile isteye rehin tutturan kalabalıkların ne yapmaya çalıştıklarını ise ben anlamıyorum.

sizi akpden bunlar mı kurtaracak? emin misiniz?

























siyasi partiler çöplüğünde en sağdakinden en soldakine durum işte bu. sizin sorununuz iktidara hangi pisliğin geldiği ya da geleceği değil. aydınlanma mücadelesi tabandan verilen bir mücadeledir. o her zaman aşağıdan gelmiştir. bunu yukardan kıvırmaya çalışan çok az örnek vardır tarihte ve hepsi de hüsrana uğramıştır.

sizin oyunuzu zaten ceplerinde gördükleri için sizin nefesinizi kesmek üzere götünü yırtan güruhun kapısında oy dileniyor bu yavşaklar. bu din bezirganlarını tokatlamasını beklediğiniz adamlar tam tersi, sürekli onlara yaranma peşinde değiller mi? bu din şovlarının amacı ne?

yani diyeceğim o ki hadi gidişatın sandıkta değişebileceğine inanacak kadar safsın bari bu kafan yüzünden elinde kalan son kozun olan "oy"unu da koz olarak kullanabilmeyi becer. yani en azından şunu anla: birisi "ben bunlara oy vermem birader" dediğinde ağlaya ağlaya onun üzerine çullanacağına bu heriflere ske ske oy vermek zorundaymışsın gibi takılmaktan vazgeç. zaten seni cepte gördükleri için bu bokların kapısında yatıyorlar. senin rahatsızlıklarını filan nasıl geçiştirdiklerini, hatta seni nasıl azarladıklarını da ekremin otobüsüne nagehanlar bindirildiğinde gördün. sen kendi kendini, kendi elinle rehin tuttuğun için bütün pazarlıklar dinci boklarla yapılıyor. bugünün sözde muhalefeti kazandığı zaman da senin değil onların talepleri yerine getirilecek. çünkü pazarlık masalarında sen yoksun. onların kafasında sen zaten kapılarının önüne bağlanmış köpeksin.

pazarlık masasında niye onlar var da sen yoksun? çoklar mı yani bunlar? lan git camilere bak. hadi vakit namazlarını evlerinde kılıyorlar diyelim, git cuma namazı saatinde camilere bak. bu ülkede hayatını dine göre şekillendirecek, dolayısıyla siyasetteki tutumunu da din üzerinden belirleyecek kadar müslüman olan topluluğun toplum içindeki oranı yüzde 15i geçiyor mu? siz kendi çevrenizde bütün ibadetlerini yerine getiren, hayatını dine göre şekillendiren kaç kişi tanıyorsunuz? bütün siyasetler bunlar üzerinden kuruluyor ama toplum içinde gerçek bir karşılığı yok bunların. kendini açıktan ifade edebilen ateist agnostik deist sayısı neyse gerçekten müslüman olanların sayısı da onun bir tık üstüne. ama bir tık... daha fazla değil. pekii neden herkes onların kapısında yatıyor?

çok biliyorsun ya... biz bunları söyleyince çok kızıyorsun ya... hadi "kapılarına bağlanmış değilim" de... hadi "beni avuçlarında görmüyorlar" de. hadi "pazarlık masalarında ben de varım" de. hadi lan. de şunu. diyebiliyor musun?

siyaset böyle bir şey değil arkadaşlar. önümüze bok konsa dört - beş senede bir koşa koşa oy vermek siyaset değildir. seni masaya oturtacak ve taleplerine kulak verilmesini sağlayacak şey nedir azcık düşün be kardeşim. eşek değilsin ya... o masaya oturmak bir kere bile aklına gelmedi değil mi? o kadar çaresiz, o kadar hiç hissediyorsun kendini. yüzleş artık bununla...

şimdi dikkatlice şu tweet akışında yazanları okuyun. bu yazdıklarım bu insanlara değil ama onlar da sözde muhalefete "sesimizi duyun" derken naifliğin dibine vuruyorlar. bu çağrıyı üstünüze alının. bizim meclis denen ahırda bir temsilcimiz yok. sesimizi duymasını bekleyeceğimiz kimse yok. ve hiçbir zaman olmayacak. bizim bizden başka kimsemiz olmadığı gibi başkasına ihtiyacımız da yok. yeter ki birbirimizin sesini duyalım. bu ülkede birşeyler değişecekse bunun sadece aşağıdaki bizler eliyle gerçekleşebileceğini kavrayalım. ama tek başına değil. birbirimizi bularak, seslerimizi birleştirerek. yumruğumuzu onların masalarına vurarak olabilir bu.

twitter.com
1
atkısıyla dolaşan adam atkısıyla dolaşan adam
muhafazakar ne demek? ''muhafaza eden'' değil mi?

muhafazakar endişeli olacak tabii ki. endişeli olmasa şaşarım. adam her şeyin günbegün, anbean değiştiği ve dönüştüğü bir ortamda statükoyu muhafaza etmeye çalışıyor çünkü, var gücüyle direniyor. ama yetmiyor. bu şartlar altında statükoyu korumak(`muhafazakarlık) her gün biraz daha zorlaşıyor. muhafazakarların endişeli olması da bu yüzden. ne demiş gavur: `entropy reigns`...

ne demek bu? liseden hatırladığım kadarıyla entropi evrenin temel yasalarından biriydi, yanlışım varsa düzeltin. (bkz: termodinamik) entropiye göre bütün kapalı sistemler kendi içlerinde bir düzensizleşme eğilimi taşırlar. bu düzensizleşme eğilimi neticesinde kapalı sistemler ya tamamıyla çözülür ya da enerjinin çeşitli yollardan dönüşümüyle denge konumuna gelir.

sabit sistemler denge halini koruyamaz ve parçalanır, denge halini koruyan sistemler ise sabit kalamaz ve kendini esneterek form değiştirir.

kısaca bok yemenin arapçası...

konumuzla alakası ne? şu: sen sabit kalmaya çalıştıkça denge halini koruman o kadar zorlaşıyor. sabitliği korumak için yaptığın her baskı, sabitenin daha da hızlı ve şiddetli bozulması olarak sana geri dönüyor. bu durumda yapabileceği tek şey kapalı olan sistemi birazcık esneterek dengeye gelmek olur ki, bunu yapmasının tek koşulu da değişmekten geçtiği için muhafaza etmeyi namümkün kılıyor. bu yüzden ''endişeli muhafazakarlar'': adam her ne yaparsa yapsın statükoyu muhafaza edemiyor, çünkü doğa yasalarına savaş açmış bir kere, kazanma olasılığı var mı? tabii ki de yok.

burada kast edilen muhafazakarlık durumu belirli bir dindarlık ya da örf, adetlere sıkı sıkıya bağlılık olacak değildir. bu da bir yerde muhafazakarlık olmakla beraber, muhafazakarlık bundan ibaret değildir.

sabit kalmakta direnen herkes ve her şey, uzun vadede kaybedecektir. ''aman endişeli muhafazakarlar endişelenmesin, sonra konsolide oluyolla ha :(( diyen de muhafazakarlaşır. olursa olsun arkadaş ne yapalım? bu layiklerimiz de çok tatlı ya. siyasete hiç mi hiç kafaları basmıyor. ''özgürlükler ve hassasiyetler'' ise mesele, endişeli muhafazakarların bugünkü yaşantı ve zihniyetine bakıldığında, 30-35 yıl önceki layiklerin konumunda olduğu görülür. bu gidişle 25-30 yıl sonra da, bugünkü layiklerin konumuna gelmiş olurlar.

peki sen kendi yaşam alanını şimdiden savunsan ne olur? ''endişeli muhafazakarlar''ın senin çizgine gelmesini(şayet amacın buysa) biraz daha hızlandırmış olursun(yukarıda anlattım). hiçbir şey sabit kalamadağı gibi, bu toplum için de geçerlidir. halkın hassasiyetleri de değişir, değişmek zorundadır. bu durumda ''aman halkın hassasiyetlerini incitmeyelim yoksa iyice tetiklenir konsolide olurlar'' demenin bir kıymet-i harbiyesi yoktur. çünkü bugün hassasiyet gösterdiği şeyler aradan zaman geçince umrunda olmayacak, kaynayıp gidecek. sen şimdi aman onu yapmayak bunu etmeyek halkın hassasiyetleri diyorsun da, sen kendi haline bıraksan adamın öyle bir hassasiyeti de kalmaz, sallamaz da.

akp'li olduğum dönemde(tabi yıllar oluyor) de bunu çok hissederdim. ''endişeli muhafazakar'' falan da değildim. onu bırak muhafazakar bile değildim. benim yanımda yöremdeki layikçi arkadaşların siyaset vb konuları açıldığında biraz çekinerek konuştuklarını hissediyordum ama anlam da veremiyordum.
allah allah ben ne yaptım ki millet benden çekiniyor, diyordum. özellikle öyle din, diyanet tartışmaları açılır(ki mütedeyyin bir müslümanken de tartışmayı severdim bu konularda) aman neyse atkısıyla dolaşan adamın yanında böyle şeyler konuşmayalım diye hemen konu kapatılırdı. ben de düşünüyorum niye aq? sivil polis miyim lan ben?

sonra anladım ki beni korkutmak istemiyorlarmış, reisçi olduğum için tetiklenip sağa sola saldırabilirmişim, anaları babaları da ''aman çocuğum onlarla tartışma, onlar bidon kafalı, yobaz'' dedikleri için benim yanımda böyle konuları konuşmaktan çekiniyorlarmış.

şimdi bu bir insana çocuk muamelesi yapmak değil de nedir? neymiş incinirmişim, tetiklenirmişim, bu sefer iyice esip gürlermişim ahahaha. ulan ben sizin kafanıza sıçayım arkadaş. daha benim böyle bir iddiam yokken kalkıp bir de kafandaki kurguya göre bana rol biçiyorsun. halbuki oturup 5 dakika konuşsan hiç te ''endişeli muhafazakar'', evde zor tutulan %50'' falan olmadığımı anlardın. şimdi akılları sıra sana ''acıyarak'' kafalarında bir kimlik biçiyorlar, ister istemez o senin üzerine yapışıyor. sen bu kimliğe itibar etmediğin zaman da ''acıyıp şefkat gösterecekleri saf ve cahil anadolu köylüsü'' olmaktan çıkıyorsun, kendi egolarını okşayamıyorlar. bu sefer de ters psikoloji gereği iyice o kimliği(''endişeli muhafazakar'') sahiplenip gurur yapıyorsun. ne oldu? kendi kendine gelin güvey oldun, hiç yoktan beni de endişeli muhafazakar yaptın asdfghjklkjhgfdsasdfghjk

bakın büyük ihtimalle ''endişeli muhafazakarlar'' dediğiniz insanlardan hiçbirisini yakınen tanımış değilsiniz. steril ortamlarınızda insanlar gözünüze ''endişeli muhafazakar'' gibi görünebilir fakat bu en fazla sizin fildişi kulenizden çıkmamanızla alakalı. götünüzden uydurduğunuz ''endişeli muhafazakarlar'' ossuruğuyla her şeyi karman çorman etmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. bu kafayla giderseniz daha çok tayyip'ler, çok akp'ler görürsünüz. benden demesi.
2
dumrul dumrul
bu kütleye dair bir imaj milletin kafasına vurmak üzere sopa olarak elde tutuluyor.

gülşen birine sapık demiş, bunu da imam hatiple şey yapmış. lan oğlum "sapık" demek ne zaman tutuklama sebebi oldu? tutuklama sebepleri yasa üzerinde ortada. fiiliyatta ise zaten iki yılın altındaki ceza öngörülen suçlarda 2016'dan beri tutuklama yapılamıyor. covid'den beri bir de salgın izni çıktı. çünkü cezaevleri tıka basa dolu ve hüküm alanlar bile çoğu durumda cezaevine konulmuyorlar. onun dışında alaattin çakıcı affını da hatırlatayım. alaattin çakıcı gibi bir mafya babasını bırakıyorlar. erol evcil'i bırakıyorlar adam bahçeli affıyla çıktıktan sonra 1,5 milyar dolarlık vurgun yapıyor. vedat ergin'i bırakıyorlar. vedat ergin'i ben şahsen tanıdım. adam bizim yanımızda jandarmalara uşak cezaevinde öldürdükleri beş mahkumun yanı sıra diğerlerine nasıl tecavüz ettiklerini bizzat övüne övüne anlattı. galip öztürk cinayetten müebbet almışken serbest bırakıldı. gürcistan'a kaçırdıktan sonra da yeniden tutuklama çıkarttılar. naci şerifi zindaştinin dosyasında tam 10 tane cinayet vardı. burhan kuzu'nun tek telefonuyla serbest bıraktılar. ali osman akat'ın 111 kilo kokaini yakalandı. adamı serbest bıraktılar. 2003'te el kaide'nin istanbul bombalamalarından tutuklu 3 tane pezevengi suriye iç savaşının başında dışarı salıp suriye'ye yolladılar. suriye ordusu bu 3 orospu çocuğunun götüne kurşun doldurup gebertmese heriflerin serbest bırakıldığını bile bilemeyecektik. evlerinin bodrumları cesetlerle dolu olan domuz bağcı hizbullahçılar da aynı şekilde bırakıldılar.

daha hangi olayı sayayım. şimdi tutuklananların niye tutuklandığı, tutuklanmayanların ve serbest bırakılanların niye dışarda tutulduğu ortada. hal böyleyken "ama o da öyle demeyeymiş" filan demek bile büyük bir gaflettir. adamların ne yapmakta olduklarını görememek için düz geri zekalı olmak gerek.

gülşen mevzuu ne? bazıları gündem değiştirmek diyor. elbette haklılık payı var ama akp için hiçbir zaman gündem değiştirmek gibi tek bir amaç söz konusu değildir. bu terör yapılanması her fırsatı kendi ajandasını uygulamak için kullanıyor.

endişeli muhafazakarlar denen bu kütle her durumda mağdur oluyor. çok mağdurlar. katliam yaparken de mağdur olanlar bunlar.

bunu iyi anlamanız lazım. siz kendi meşruiyet sınırlarınızı bu yavşakların belirlediği noktaya çekerseniz nefes alamaz hale gelirsiniz. bu din temelli terör olayları ilk defa ortaya çıkmıyor. mevcut durumda dünyada 20'den fazla islami terör devleti var. bunların uygulamaları ortada. hindu dinini temel alan bir başka terör devleti olarak hindistan da öte yanda duruyor. halk ayaklanıp sopalarını götlerine sokana kadar avrupa hristiyanlık terörüyle inledi.

bu andığım örneklerin hepsinde dinliler çok mağdur oluyorlardı. burada mevzu muarızlarının karşısına bir meşruiyet sınırı çizmek. siz hayatınızı, dilinizi, algınızı bu yarrak kafalılara göre düzenlerseniz nefes alamaz hale gelirsiniz. afganistan'a dönersiniz. mağara'daki hominidin hayatından beter bir hayatınız olur.

tr.instela.com
acarabi acarabi
niye endişeleniyorlarmış!
yapılanlar ortada iken...
asıl endişelenmesi gereken ortada fol yok yumurta yokken her türlü rezilliğin, hırsızlığın, dinci terörün, yağma ve talanın faturasının çıkarıldığı bizleriz.
lorquet lorquet
endişe ettikleri de allah.
allah'ı koruyanlar da bunlar.
allah'ım random gülmek istiyorum sabaha kadar.
keşke tanrı yaşasaydı da bu günleri görebilseydi.
:/
1
dumrul dumrul
türkiye'de yaşanan şey aslında şu: bir güruh var, bu güruh "lan acaba bir gün iktidarı kaybedersek hırsızlık, yolsuzluk, kayırmacılık, yamyamlık, orospu çocukluğu yasaklanır mı" diye sürekli panik atak geçiriyor.

buna karşılık muhalefet partileri de diyor ki "hayır endişelenmeyin, biz de en az sizin kadar orospu çocuğuyuz"

ama panik atak geçiren güruh muhalefet partilerinin de en az kendileri kadar orospu çocuğu olduğuna bir türlü ikna olamıyor. siyasetteki kilitlenmenin sebebi bu. siyasetteki kilitlenme de ekonomiyi kilitleyip çökertiyor. o zaman üzerine çökülecek, çalınacak kaynaklar hızla daralıyor ve bu güruh aç kalmaya başlıyor.

bu sorunun çözümü son derece basit. ekonomiyi açmak için siyasetteki kilitlenmenin aşılması gerek. bu olmazsa bu endişeli güruh açlıktan geberecek. onlar diyorlar ki "sağda solda çalınıp çırpılabilecek bir şeyler kesin vardır. şimdiki durumda açlıktan ölmeyiz herhalde. ama muhalefet yeterince orospu çocuğu olmadığı için başa gelirlerse bizim çalıp çırpmalarımıza müsaade etmezler, o zaman açlıktan kesin ölürüz."

oğlum bi rahatlayın da en azından şu ekonomik kilitlenme aşılsın. sizi temin ederim, garanti ederim, yemin ederim ki muhalefet partileri de sizin kadar orospu çocuğu. gözünüz kapalı onlara da destek verebilirsiniz.
7
1 /