öncesini çok bilmiyorum, trabzonspora gelince tanıdım ben engin baytarı. o günden beri nefret etmeye başladım. sahada kötü oynayan adama bir yere dayanırsınız ama çirkeflik yapan adama hiç dayanamazsınız. bu adamın numara yapıp kendini yerlere attığını benim gibi futbolla çok yakın olmayan biri anlıyorsa, hakem nasıl anlamasın diye düşünüyordum. hakemlerde onun saçma sapan hareketlerini yememelerine rağmen engin baytarın benim gibi düşünmediğini farkettim. iyi oynasın, kötü oynasın oynadığı her maçta saçma sapan davranışlarıyla kendini belli etti. sağdan soldan duyduğuma göre trabzonspora gelmeden öncede böyleymiş. niye transfer ettiler, anlam veremiyorum tabi. engin baytardan da stadda önümde oturan, engin baytar oyundan alındığı için söverek soyunma odasına giderken, "seni seviyoruz engin. çok tatlısın" diye yırtınan üç kızdan da nefret ediyordum. kısacası türkiyenin en çirkef oyuncusu diyordum ben bunun için. ta ki fenerbahçe- beşiktaş maçında
fabio bilica penaltı noktasında top için küçük bir mezar açana kadar. işte o an içim sızladı engin. bu birinciliği hak etmediğini düşündüm ve birinciliği çirkeflikte yanına bile yaklaşamayacağın fabio bilicaya verdim. sezarın hakkı sezara. yapmak zorundaydım. affet beni.