erlik

1 /
easy company easy company
şamanist türklerde ölüm ve günah tanrısı. tengri'nin yarattığı ilk şeylerden biridir. daha sonra gururundan dolayı tengri ile takışmış ve yeraltına hapsedilmiştir. bir inanışa göre insanların yaratılmasına da katkıda bulunmuş ve onlara günahı öğretmiştir.
charlienin dorduncu melegi charlienin dorduncu melegi
yunan mitolojisinin hades'i ile semavi dinlerin şeytan figürünün karışımı olan türk tanrı.*

erlik, kudretli demektir, erklig sözcüğünden türediği düşünülmektedir. aşağı dünya'ya mensuptur ve ölüm tanrısıdır. kimi kaynaklara göre ölüm tanrılığı, onun gün ağarırken yıldızları öldüren bir yiğit olması sebebiyle kendisine verilmiştir, kimi kaynaklara göreyse de erlik, ülgen tarafından, özellikle ölüm tanrısı olması için yaratılmıştır. kıvırcık saçlı, güçlü, çatık kaşlı ve yaşlı olarak betimlenir. yeraltının 9. katında demirden bir sarayda yaşar, oturduğu gümüş tahtından ölümleri ve cezaları yönetir. sarayının altında, yani yerin 9. katının altında cehennem bulunur, burada günahkarlar yanar.

erlik, her mitolojideki hemen hemen her tanrı gibi kendisine kurban verilmesini ister, kendisine kurban vermeyenleri cezalandırır; onları yanına, aşağı dünyaya alır ve kendisine köle yapar. bence erlik, kurban konusundaki tutumu göz önüne alındığında, psikopatlıkta artemis'le yarışabilir*, zira erlik, şaman kendisine kurban sunmaya gelirken 9 kızını birden şamanın üzerine yollar, kızlar da cinsel cazibeleriyle şamanı kandırıp yatağa atmaya çalışırlar. eğer şaman tuzağa düşer ve kızlarla yatarsa erlik'in cinleri tarafından cezalandırılır. kardeşim kurban istiyorsan bırak getirsin adam neden kurcalıyorsun. yani kadir inanır'ın serpil çakmaklı'yı dövmesi gibi bir şey bu. daha da bir şey demiyorum.

erlik'e deli gibi kurban verilmesi ve erlik'in yerin 9. katında yaşaması, 9 kızı ve 9 oğlunun olması, 9 sayısının eski türklerde kutsal olduğu da göz önüne alındığında, erlik'in epey saygı gören ve çekinilen tanrılardan olduğunu gösterir nitelikte.

her şeye rağmen, erlik türk mitolojisi'ndeki en sevdiğim tanrıdır.
anabacı vokke anabacı vokke
hadi yılmaz güney videosu eyvallah da bugün önüme düşen erdal eren videosu "yok ebesinin amı ali sami" dedirtmiştir. yılmaz güney sadece sinemacı değil kabadayıydı aynı zamanda. ve her kabadayı gibi kimi günahları vardı. ama gelgelelim erdal eren üzerinden yaptığı hamaset ülkücü camianın abileri tarafından bile yapılmamış bir hamaset...

1- adam kötü araştırmacı. bunu net bir şekilde görmüş oldum. google'a ve internetteki gazetelerin arşivlerine yazıyor, aratıyor. ne çıkarsa onu koyuyor... kitaplar hiç yok araştırmalarında.

2- onu bile doğru düzgün yapmıyor. sadece işine gelen kısmı kesip biçip koyuyor...

3- bütün ülkücülerde olan katilliğini gizleme ya da suçu sola yıkma psikozu onda da var. gerçek kahramanları yok, gerçek kahraman yaratamadıkları için varolan kahramanları tahrip ederek varolabiliyorlar ancak...

4- ama gelgelelim bu psikozun bile gerisinde. çünkü erdal videosundan net bir şekilde anladım, günümüz cumhuriyetçi solcusu gibi bu da cumhuriyetçi ülkücü. nasıl günümüzün ulusolcusu solun tarihini bilmezse bunlar da nihal atsız 1969 kongresini kazansaydı mhp'nin seküler ve türkçü bir parti olacağını zanneder. yani hareketin geçmiş kuşaklarıyla ve ağır abileriyle bağlantısı yok. öyle bir geçmiş bağlantısı olsa erdal eren meselesini gayet abilerinden dinleyebilirdi. çünkü erdal konusunda ülkücüler bile insaf eder...

araştırmacı tarafından başlayalım, eğer türkiye'deki idam davalarını, dava dosyalarını, basına yansımasını, mektupları, anıları kısacası bütün ayrıntılarını öğrenmek istiyorsa zaten bu konuda yapılmış çok detaylı bir araştırma var. ben ta ortaokul'da okumuştum: www.dr.com.tr

kitap ta istiklal mahkemelerinden başlıyor 12 eylül dönemine kadar geliyor, adliler dahil neredeyse türkiye'de idam edilmiş herkesin dosyasını enine boyuna işlemiş. yani sadece erdal eren dosyasıyla ilgili değil erdal'la mukayese etmek için andığı mustafa pehlivanoğlu ve necdet adalı dosyalarını da en ince ayrıntısına kadar oradan okuyabilir. kitap öyle çok fazla ideolojik yorum da yapmaz, sadece belgeleri ortaya koyar. sonuç olarak yaptığı yorum idam solcuya da ülkücüye de adliye de yapılsa insan haklarına aykırıdır der bitirir. yani arkadaşın yaka silktiği türden bir solcu propoganda metni değildir...

her neyse videoyu açtığımda zekeriya önge'nin otopsi raporuna değinip değinmeyeceğini merak etmiştim. çünkü hiç uzun uzadıya hikaye anlatmadan o rapor bile erdal'ın suçsuzluğunu, hukuken değil siyaseten idam cezası aldığını gösteriyordu. otopsiye hiç değinmiyor, videonun sonlarına doğru kimi yanlışarı da içeren bir kurguyla-erdal'ın yakalandığı yeri yanlış tarif ediyor bir kere- seyircisini iyice gaza getirdikten sonra balistik raporuna değiniyor. bu arada balistik raporunun da ilk davada değil erdal'ın idam istemiyle sevkedildiği mahkemede düzenlenen rapor olduğunu da belirtelim. balistik raporu da ayrı bir komedi zaten, "kimi özellikleri itibariyle olay yerinde bulunan tabancayla uyumlu olduğu görülmüştür". onlar da tam emin değil yani... olay yerinde tabancayla yakalanan tek kişi erdal da değil. avukatın bir diğer itirazı da askerlerin kullandığı tomsonların ve olay yerinde yakalanan bu kişinin üzerinden çıkan silahların da balistik incelemesinin yapılması. ama bunlar yapılmıyor. bunlara girmekten özenle kaçınmış...

neyse er zekeriya önge'nin sırtında 11 mm'lik bir mermi deliği vardır. balistik raporu da yukarıdan aşağıya yakın mesafeli atış diyor. bakın bunu erdal'ın askeri öldürdüğünü iddia eden balistik raporu diyor, burası önemli...

birincisi göstericilerin mevzilendiği yer yukarısı. yani yukarıdan aşağıya ateş ediyorlar ve ateş ettikleri yer ön taraf. yani erdal'ın kimseyi aşağıdan yukarıya atışla sırtından vurma şansı yok. bunu bizzat erdal'ı idama götüren balistik raporunun ne kadar çelişkilerle dolu olduğunu anlatmak için yazdım. yoksa böyle bir olay yeri krokisi çizmeye bile gerek yok, erdal'ın üzerinde yakalanan tabanca 7.65, kurşun deliği 11 mm...

ha bir de olay yerinde üzerinde kan ve kemik izi olan 7.65'lik iki tane mermi çekirdeği daha var. ama bunlar ne adli tıpa ne de balistik incelemeye götürülüyor. muhtemelen çatışmada zekeriya önge'nin değil yaralanan askerlerin kan ve kemik örnekleri. ama mahkeme heyeti erdal'dan başka bir göstericinin vurmuş olma ihtimalini bile araştırmıyor. alın erdal'ı idam eden hakimin anlatımı işte. o bile kararı iki kere bozduk ama üstten bastırdılar diyor. bu da mı solcu şimdi:

www.hurriyet.com.tr

arkadaş ya google'ı bile doğru düzgün kullanmamış ya da el çabukluğuyla gözlerden kaçırmış. bence her ikisi birden...

neyse sonuç olarak er zekeriya önge muhtemelen arkasındaki bir arkadaşının kaza kurşunuyla öldü. şimdi sitede tekrar çatışma diye "düzeltilse" de çözüm sürecinde giresun valiliği sitesinde gayet silah kazası diye yazabiliyordu ölüm sebebini:

www.birgun.net

bu arada erdal eren'le birlikte yargılanan birçok insanı da tanırım. hepsinin dedikleri ilk yakalanmada kimsenin erdal'ın idam edileceğini düşünmediği ve okların bir eri yaralayan başka bir arkadaşlarının üzerine çevrildiği... ama sonra suçlama erdal eren'e dönüyor işte. 12 eylül'cüler için güzel bir pi ar çalışmasıydı, güzel hikayeydi. çeşitli iç mihraklarla kandırılmış ve sonunda türk askerini öldürecek noktaya gelmiş 17 yaşında bir türk genci... kenan evren'in türk millietini nasıl bir felaketten kurtardığını görüyor musunuz?

ama gelgelelim ülkücüler dahil türk halkının hiçbir kesimine inandıramadılar bu hikayeye işte. 12 eylül'ün en keskin savunucuları bile darbenin her şeyini savundu. erdal'ın idamını savunamadı. sol propogandistler tarafından beyni yıkanan halkımıza da gerçekleri anlatmak 40 sene sonra bir youtuber'a kalmış ajsdsfgjsjsjsss. videonun altında yorumlar görüyorum "abi süpersin çok iyi araştırıyorsun sayende gerçekleri öğreniyoruz" diye... yahu hiçbiriniz sormuyor musunuz, bu ülkeyi 40 yıldır komünistler mi yönetiyordu medya kenan evren'i değil halkın kurtuluşu örgütünü mü savunuyordu da koskoca devlet bu propogandaya karşı aciz kaldı, yalanı ortaya çıkartmak sana kaldı diye... yani hakikaten hayretler içerisindeyim, koskoca bir darbe yıllarca asker katili diye bağırıp çağırmış. mamak'ta bizzat en ağır dayakları da erdal'a atmış ama elinde onca olanaklara rağmen halkı erdal'ın katil olduğuna ikna edememiş.... aksine her yerde bangır bangır erdal eren asker katili bir teröristtir, vatan hainidir diye bağrıldı. ama buna kimse ikna olmadı çünkü yeryüzündeki enarsız yalanlardan birisiydi. hakikaten şu mağdur edebiyatınızı gidin başka yerde yapın ya. gören de zannedecek 40 sene ülkeyi sol propogandistler yönetti de erlik şimdi maskeleri düşürüyor...

arkadaşa 40 sene sonra böyle bir iğrenç bir nefret videosu yaptıran temelde iki motivasyon var. birincisi eylem için kaçırıdğı taksinin şöförüne tecavüz eden ali bülent orkan'dan, sinan suner'i vurup sağlık bakanlığının arabasına bağlayıp yerlerde sürükleyen ülkücü bakan cengiz gökçek'in korumasından falan kahraman yaratamıyor. öyle olunca gerçek kahramanları diskalifiye etmeye çalışıyor. çok psikolojik bir ihtiyaç bu... neymiş che guevera'ya aziz gibi tapıyorlarmış, o yüzden komünistler örgütlenmek için sürekli kahraman yaratma ihtiyacı duyuyormuş. bunu yıllarca komünistlerin "moskovaya selam dur türk askerini sırtından vur" gibi bir sloganla örgütlendiğini iddia ederek kitlesini konsolide etmiş adamlar söylüyor ajsdsjsjssss. çağ değişiyor, devir değişiyor ama haysiyetsizliğiniz ve hayasız yalanlarınız değişmiyor...

ikincisi de gözünü cumhuriyet mitinglerinde açmış genç solcu gibi genç faşistlerimiz de kendi hareketinin tarihini bilmiyor. önceki kuşakların cezaevlerinde ve sokakta ne acılar çektiğini bilmiyor. hangi ihanete maruz kaldıklarını da... esasen bu iki tip de gözünü gerçekten cumhuriyet mtiinglerinde açmıştır. birisi tkp'ye, ödp'ye giderken öbürü de o zamanlar muhalif saflarda olan mhp'ye gitmiştir. tgb ise her iki taraftan toplamıştır. bu adamlar cidden geçmişte sol'un da sağ'ın da ne ağır bedeller ödediğini bilmez. sokağı da kız kavgasından ibaret zanneder. bu modelin solcusunu çok anlattık, sağcısı da tarihi doğru dürüst bilmez. dalkavuklar gecesi'nin yazarı, çocukların kızlı erkekli okutulmasına karşı nihal atsız'dan dört dörtlük atatürkçü yaratır mesela. zanneder ki mhp atsız tasfiye edilmeseydi dört dörtlük türkçü bir parti olacaktı... ama 1975-80 arası sokakta dövüşen ülkücünün motivasyonuna ve ruh haline inanılmaz uzaktır. bu insanlarla fazla organik bağları olmadığı için bunu anlayamazlar bile. halbuki o ülkücülerin neredeyse tamamının en az bugünkü "etnik solcular" ve islamcılar kadar cumhuriyet dönemi ve atatürk'le çelişkileri vardır. bunu anlayamadıkları için alparslan türkeş'in fesli kadir mısırlıoğlu'yla mektuplaşmalarını çok bir anlam veremezler. ama benzer duygu ve motivasyonlar türkçü atsız'da da vardır hani... gene bu arkadaşlar elazığ'da, bingöl'de bir çok kürdün dedeleri şeyh said isyanında asıldığı için militan ülkücü olduğunu bilmezler mesela. ya da adalet partisinin mhp'ye yakın isimlerinden hamido'nun da asıl olarak atatürk'le sorunlarından dolayı mhp'ye yakın olduğunu... buraya kadarını o dövüşen ülkücülerden ne kadar uzak olduklarını anlatmak için yazdım. uzak oldukları için o adamların başına sokakta nelerin geldiğini, bizzat arkalarında duran devletin bazen kendilerini nasıl harcadığını bilmezler. bu adamların erdal'ın başına gelen kumpası az buçuk kendilerinden bildikleri için erdal'a çok ilişmeidklerini de, hakkında kötü bir söz etmediklerini de bilmezler. azıcık organik bağları olsa "yok o iş öyle değil" diye onlardan dinleyebilirlerdi...

velhasıl cumhuriyet mitingi liselileri çok yorucu...
ofansif sol bek ofansif sol bek
kendini entelektüel zanneden cahil bir lümpenden fazlası değil. yukarıda anabacı vokke erlik ve benzerlerinin ne tür insanlar olduklarını çok iyi anlatmış gerçi, ama ben de birkaç ekleme yapmak istiyorum.

bu cahil lümpenin prestij meraklısı olan bazı fanları -ki bunlar ak troll oluyor genellikle-, erlik'i savunmak için şekilden şekle giriyorlar. yılmaz güney günahıyla sevabıyla yaşamış, ölmüş bir insan. işlediği suçların bedelini de öyle veya böyle ödemiş. peki, yılmaz güney'e saldırarak kendi ellerindeki kanı silebileceklerini zanneden aşırı sağcılar, işledikleri hangi suçun bedelini ödediler? yani kimse kusura bakmasın da -isteyen bakabilir gerçi, umurumda değil- abdullah çatlı denilen eroin kaçakçısını "asala'yı bitiren kahraman" diye pohpohlayanlar da yılmaz güney'e ana bacı söverek kendilerini aklayamazlar. daha geçen gün kalamış marina'da sizin kahramanlarınızdan birisi yat için bir diğer kahramanınızı vurmadı mı? kelle avcılığından arta kalan zamanlarda uyuşturucu kaçakçılığı, iş takipçiliği, haraç, çek-senet işleriyle meşgul olan çakma mematileri baş tacı ediyorsunuz, sonra yılmaz güney orospu çocuğu oluyor öyle mi? yürü lan oradan!

ama en komiği ne biliyor musunuz? bu cahil lümpenin küfürbaz fanının "solcu zırvalarından" söz etmesi. yahu sen ki kadir mısıroğlu'nun saçmalıklarına inanan birisisin. stalin'in hitler'i ayet-el kürsi ile yendiğine, kurtuluş savaşı'nı sarıklı mücahitlerin kazandırdığına inanan birisi de kalkıp solcuları zırvalamakla suçlamasın yani. hayır, ağız yetmiyor, bu sefer arkamızla gülüyoruz. eh, kadir mısıroğlu'na üstad diyen erlik'e de youtube'un sefiri der gerçi, şaşırmamak lazım.
anabacı vokke anabacı vokke
bir türkmen deyimi vardır "görmemişin oğlu olmuş tutmuş çükünü koparmış" diye. bunların da youtuberı olmuş tutmuş... neyse anladınız siz onu. sabah sefirleriniz hayırlı olsun efendim. yılmaz güney hayattayken edemeyeceğiniz küfürleri ancak öldükten 40 sene sonra edebilmeniz de ne bileyim...

valla ben adamakıllı araştırma ürünü bir şeyler ortaya koymak için lafı uzun tuttum. ama erlik kardeşimizin bütün zırvalarının cevabı erdal'a idam veren hakimin röpotrtajında. adam açık açık suçsuzdu sıkıyönetim istediği için idam verdim diyor. alın tıpa yaparsınız:

www.hurriyet.com.tr
ofansif sol bek ofansif sol bek
kendisini savunmak kadir mısıroğlu'nun saçmalıklarını matah bir şeymiş gibi anlatan, bu yüzden alay konusu olunca da "o öyle demedi, siz malsınız, kadir üstad şunu dedi, şeyh pir'i avrupalılar da diyor" diye binbir tane laf zırvalayan küfürbaz haydo'ya kaldı ya la. ben erlik olsam (allah korusun) sırf bu yüzden youtube kariyerimi sonlandırırım, "beni kimler savunuyor" diye.

ama en komiği de ne biliyor musunuz? bu cahil lümpenin cehaletini ortaya dökünce fanboyunun gelip "hain hoplatan" diye atıp tutması. yahu senin üstadın değil miydi keşke yunan galip gelseydi diyen? çok istediği şeriat düzeni sürsün diye bu ülkenin işgal altında kalmasını, sömürge olmasını bile isteyecek kadar bu ülkeye ve bu halka düşman olan bir herifin ağzının içine bakıp da sağa sola hainlik yakıştırması yapmak için utanma duygusundan yoksun olmak gerekiyor.

he canım he, stalin'in ayetel kürsi meselesi kızıl ordu'daki müslüman askerlerin motivasyonu ile alakalıymış, atatürk'ün ruhu cinlerle ilgiliymiş, şeyh pir'i avrupalılar dile getirmiş-miş. yıllar yılı "allahsız komünistler" diye atıp tutup sonra da kızıl ordu'nun ayetel kürsi ile savaş kazanıldığına inanan aveller bunlara da inanır, kadir mısıroğlu'nu üstad, erlik'i sefir ilan ederler kendi sefilliklerine bakmadan. yazık lan kimin çocuğuysalar.
a sami bayraklı a sami bayraklı
böyle tartışmaların amk ama " yılmaz güney günahıyla sevabıyla yaşamış, ölmüş bir insan. işlediği suçların bedelini de öyle veya böyle ödemiş" bu nasıl bir cümledir ya xd bundan sonra suçlanan herkes hakkında bunu kullanalım.

adolf hitler günahıyla sevabıyla yaşamış, ölmüş bir insan. işlediği suçların bedelini de öyle veya böyle ödemiş. peki, adolf hitler'e saldırarak kendi ellerindeki kanı silebileceklerini zanneden yahudiler (veya komünistler), işledikleri hangi suçun bedelini ödediler?

abdullah çatlı günahıyla sevabıyla yaşamış, ölmüş bir insan. işlediği suçların bedelini de öyle veya böyle ödemiş. peki, abdullah çatlı'ya saldırarak kendi ellerindeki kanı silebileceklerini zanneden aşırı solcular, işledikleri hangi suçun bedelini ödediler?

bak cuk oturuyor her yere :d
1 /