yazılarını masada oturarak değil, yüksekliği bir metre olan üç raflı kitaplığının üstüne koyduğu daktilonun karşısına geçip ayakta ve duvara bakarak yazdığı söylenir.
ölümünün ardından,
ihtiyar adam ve deniz romanına esin kaynağı olan,
havana'nın batısındaki cojimar köyündeki balıkçı dostları, teknelerinde ne kadar bronz malzeme varsa söküp bir heykeltıraşa vermiş ve köylerine
baba'nın bir heykelini yapmasını iştemişler. e boşuna değil tabii kübalıların baba dedikleri, vasiyetinde çok sevdiği teknesini bu balıkçılardan birine bırakmış
amerikalı yazara olan sevgisi. havana'yı 1928'de iki günlük bir tatille keşfedip bu adaya aşık olan yazar, hayatının 22 yılını küba'da geçirmiş ve 1954'te nobel ödülünü alırken, ödülü küba'ya bağışladığını açıklamıştır. küba devrimini sükunetle karşılamış ve sonrasında da adayı terketmemiştir.
amerika'nın
küba'ya saldırısı üzerine bir amerikalı gazeteciyle yaptığı söyleşide:
- bu savaşı biz, kübalılar kazanacağız!
demiştir.
kendisi ayrıca küba içkisi
daiquiri'yi dünyaya tanıtan kişidir.