eş zamanlılık

puxa vida puxa vida
nedensellik dışı bağlayıcı bir ilke.
"jung yaşamının geç dönemlerinde albert einstein'ın da etkisi ile sinkronisite düşüncesinin ardından gitti. einstein 1909-10 ile 1912-13 arasında zürih'te profesörlük yapıyordu. jung, ''profesör einstein bir çok vesile ile akşam yemeklerinde konuğum oldu. bunlar einstein'in görecelik kuramını geliştirdiği ilk günlerdi. zamanın, uzamın göreli olabileceğini, bu ikisinin ruhsal koşullara bağlı olduğunu düşünmeye ilk kez onun sayesinde düşünmeye başladım. otuz yıldan fazla zaman geçti, bu uyarı fizikçi profesör w. pauli ile ilişkime, ruhsal sinkronisite savıma yol açtı.'' diye anlatır.

jung sinkronisite terimini ilkin 1930'da richard wilhem'in i ching ya da değişimler kitabınin çevirmeninin anışına yazarken kullandı. jung i ching'in modus operandisini açıklamaya çalışıyordu.

dünyada etkin olan özel bir ilke vardır, böylece şeyler her nasılsa birlikte olur sanki aynı şeymiş gibi devinirler gene de bizim için aynı değillerdir. gene bu derslerde, bu ilkeyi çince tao kavramına denk saydı."
alıntı: eşzamanlılık, nedensellik dışı bağlayıcı bir ilke, biblos yay.