youtube bağlantısı verilmeyen şarkı sözü girileri eksiktir. yalnızdır. hizmet tam yapılmış değildir. buyrun dinleyin canlarım.
(bkz:
)
bir
hüseyin altuntaş romanı.
tam sayfa sayısını hatırlamıyorum ama takribi 600 sayfa desek 590ı ağır betimlemelerle doluydu. son on sayfada olay kopardı ve zorla okuduğunuz 590 sayfanın acısını bir anda unutur yaşattığı acı sonu düşünürdünüz sadece. güzel kitap. ama çok ağır.
eski yarları yara olanları ağlatan türküdür.
nurettin rençberin en güzel şarkısı belki.
nurettin rençber' in çıkardığı son albümde yer alan ve albüme adını veren yanık aşk şarkısı. şarkı da çivi çiviyi sökmez sözünü çürüten ve yaraların her daim taze olabileceğini, eskimeyeceğini bizlere aktarır sanatçı.
eski yara eski yara
sızlıyor eski yara
yenisinden fayda yok
varıp gidem eski yara
eski yardan eski yardan
geçilmez eski yardan
yenisiyle gönül eyle
yare kalsın eski yardan
eski yara eski yara
kapanmaz eski yara
sinesine sürer mi
geri dönsem eski yara
eski yardan eski yardan
gerçek sözler eski yardan
ben yareyim sen derman
kes umudu eski yardan
eski yara eski yara
kalbimde eski yara
yüzlerce güzel var da
hasretim ben eski yara
eski yardan eski yardan
ne kaldı eski yardan
dal kırıldı kurudu
aşka veda eski yardan
bir türkünün içe hançer olması hadisesi, dinledikçe acıyı demleyen bir ateştir.
üniversitedeyken kaldığım evin üst katında onur diye bir arkadaş vardı. onur un manyak günlerinde dinlediği şarkıydı. bu şarkıyı son ses dinler (tüm apartman bilirdi bu şarkının anlamını) acılara gark olurdu. deli gibi içer sonra çıkıp eski sevgilisinin evinin önünde sabahlara kadar anırırdı. hey gidi günler. bu şarkı bana onurdan kaldı. sonra yeni bi sevgili buldu. tüm apartman halay dinlemeye başladık. allahın cezası manyak.
geceyi, zindan eden türküdür.
adamı gurbette mahveden şarkıdır. şahsen beni baya bir düşünceye salıyor özellikle gece dinliyorum hiç gündüz dinlediğimi anımsamam.
gün gelir ayrılır yollar, başkalaşır hayatlar. ama akılda hep vardır, insan olarak ona olan bağlılık bitmez, aşktır belki biten, belki birlikte yürütülemeyen bir ilişkidir. ama insanca iyi olsun istersiniz, en mutlu o olsun, en çok onun yüzü gülsün, hayat ona her şeyin en güzelini versin istersiniz. gün gelir yeni hayatta yanınızda yeni yoldaşlar olur, siz başka bir dünya da yol alırken ardınıza bakar onunda sizin gibi mutlu olmasını, yeniden sevmesini, sevilmesini istersiniz. haber almak ister, mutluluğuna mani olacağım korkusu ile vaz geçersiniz. an gelir bir yerlerde kesişir yollar, baktığınız yerde gördüğünüz resim herkes için mutluluk verir, sizde önce sevinirsiniz, yalnızlığa terk ettiğiniz eski yaranız artık bir cana tutunmuş gibi görünür, sonra dikkatle bakarsınız fotoğraflara hiç birinde gülmemektedir gözleri, hiç birinde sizinle olduğu zamanlardaki gibi değildir duruşu, bakışı... o an anlarsınız giderken en çok onun gülümsemesini çaldığınızı, yalnızca ayrılık değil, ardınızda koca bir aldatılmışlık bıraktığınızı. son bir umut olup size sarılan insanı nasıl kör kuyulara attığınızı görürsünüz. utanmak az kalır, kahrolur, ölmek ister ama beceremezsiniz. işte böyle zamanlarda insan olmak istemezsiniz.
bazen yenisinin yanında leblebi çekirdek gibi çerez olan yaradır...