eti negro

kakaolu sandviç bisküvi, kahveyle süper gider.

ilkokulda iki azı dişimi çürüten bisküvi.

eti'nin klasik bisküviti. kahveyle, kolayla, spritela herşeyle gider.

eti'nin,küçükken reklamlarından korktuğum(nedenini hala bilmiyorum), bayaa sevdiğim bi bisküvisi

yeni reklam müziği çok güzel olan eti bisküvisi.öyle ki uzun zamandır yemememe rağmen gidip bir negro aldırtmıştır bana.

reklamında siyah şapkalı, kırmızı ojeli, kırmızı rujlu, bembeyaz dişli bi hatun negroyu dişliyodu.

türkiye cumhuriyeti tarihinin en mütiş bisküvisidir.

negro: zenci

şu sıralar reklam kuşaklarında, yeni çekilen, reklamları dönmektedir. reklamda: beyaz elbiseli bir kadın bembeyaz bir ortamda negro yemektedir!*.. bir de hangi zekanın ürünüdür, bu reklam, merak ettirmektedir.

*bence zencilerin gönlünü almak için o beyaz elbiseli kadına zenci ya..ağı yedirmeleri lazım!.. zira ben bir zenci olsaydım şayet çoktan davayı açmıştım. dua etsinler orhan kural zenci değil! pardon, karatenli değil!

bira ve patates nasıl bir muhteşem ikiliyse, negro ve kahve de öyledir. ikisi beraber ders aralarında, sabah kahvaltı yapaılamadığı durumlarda öğrencinin imdadına koşar.

çocukluğumda babamın yüzünden içime sinmeyerek yediğim bisküvi. "bak olm, arkadaşım eti'de çalışıyor. bunu diğer bayat bisküvilerden yapıyolarmış, rengi sağlıklı olmadığından siyah boya katıyolarmış içine. sakın yeme!"

artık eti yerelliği aştığından olsa gerek afiyetle yiyorum, acısını da çıkararak.

reklamlarında kocaman şapkasından gözleri görünmeyen kırmızı rujlu bir kadın vardı. çok şık bir ısırık alırdı negro'dan.
biz onun gibi ısırmazdık ama. önce içini açıp kremasını dişimizle kazıyıp sonra da bisküvi silindirlerini süte batırırdık. ne güzeldi tadı.

süpermarket raflarında arasına özenle ülker tempo saklanan bisküvi.
rafta negro paketlerini gören ama raftan aldığının gerçekten negro olup olmadığına dikkat etmeyen talihsiz three hours insanı, bu hafta ikinci kez hüsrana uğramıştır. eve gelince torbadan çıkan tempo paketine "bu ne lan" diye soran bu insancığımızın akıl sağlığından şüphe etmekteyiz, zira geceleri organize bisküvi mafyası falan diye fısıldayıp köşesinde ağlıyor sayın seyirciler...


*

istanbul - boston seferini yapan bir uçakta, teyzemin, yerken yanındaki siyahi amerikalıya insanlık gereği ikram ettiği, aldığı olumsuz tepkinin sebebini aylar sonra ingilizce öğrenmeye başlamasıyla öğrendiği biküvi...

neredeyse 18 yıldır piyasada olan ve eti tarafından üretilen muhteşem bisküvi.

adından dolayı amerika'da çıkmasının namümkün olduğunu düşündüğüm bisküvidir. ismi negro yani zenci demek. fakat bizim ülkenin aksine amerika'da zencilik bir hakaret sayılıyor. üstelik bisküvinin içinde bir de beyaz krema var. ne demek istiyorlar bilmiyorum...

not: zenci olmak ayıp mı ki zenci demek ayıp olsun. tabii bu konumuzun dışında başka bir bölümde ele alacağım onu da...