iran'lı müzisyen. moraliniz ne kadar iyi olursa olsun, moralinizi bir anda bozan, kemanı ağlatan zat.
farid farjad
acı çeken toprakların hüznünü kemen- piano duetiyle tasvir eden kişi.. keman kabında güve yırtıkları yoktur, zavallı müzisyeni oynamıyordur belki ama kalbinde demlediği şeyler o şarkilarının oluşmasına önayak olmuştur
yatmadan önce dinlenilesi eserleri ile tatlı ve huzurlu bir uyku vaad eder, rüyanızda da sevdiğinizi gördünüz mü tamamdır..*

#962350 ·
· 137
"taghtam deh" ve "goleh pamchal" parçalarıyla şuan itibariyle feleğimi şaşırtan insan, bu kadar mı içli çalınır bi enstürman yahu!

#1140842 ·
· 135
insanın içine hüzün düşürebilen keman üstadı...
gece vakti dinlenilmesi öngörülmeyen, neşeli bir gün geçirmiş olsanız dahi bir anda bütün mutsuzluklarınıza fırsat veren, kalbinizin en ince yerine ulaşıp duygularınızı depreştiren ve gözyaşlarınızı akıttıran şahsiyet.

#1247876 ·
· 133
dinlenmesi kesinlikle can güvenliğiniz için tehdit unsuru oluşturabilecek bir virtüöz.
dinledikçe ölüm yazıları yazmaya başlıyorum ve nedenini anlayamıyorum.
dinledikçe ölüm yazıları yazmaya başlıyorum ve nedenini anlayamıyorum.

#1458612 ·
· 133
iran a gidesim, tahran ya da isfahan sokaklarında arayasım var bu amcamı. önce o keman tellerini sarhoş eden ellerini öpecek, sonra gecelerimi zehir ettin diye sitem edeceğim. evet, yapacağım..

#1466342 ·
· 133
pers müziklerine kemanıyla can veren veren büyük bir ustadır.albümünü trabzon'da arama gafletinde bulunmuşluğum da vardır.
keman çalmıyor, kemana ibadet ettiriyor dedirten müzisyen.

#1626875 ·
· 70
daha ilk dinleyişimde bile gözlerimi buğulandırmış iranlı keman virtiözü...şiddetle, müziklerinin bulunması ve dinlenmesi tavsiye edilir...ancak ruh halinizin normal olmasına dikkat edin, kafanız bozuk bir anınızda iyiden iyiye göçertebilir..
not: eksisozluk te farid farjad başlığında kendisinin müziklerinin olduğu linklere ulaşılabilir.
not: eksisozluk te farid farjad başlığında kendisinin müziklerinin olduğu linklere ulaşılabilir.

#1626939 ·
· 72
insanı kolaylıkla intihara sürükleyebilecek keman virtüözü.
gözününüz kapattığınızda çalan müzikler size ne hayal ettiriyor. işte bu adam onu bilerek çalıyor.
gözününüz kapattığınızda çalan müzikler size ne hayal ettiriyor. işte bu adam onu bilerek çalıyor.

#1642460 ·
· 72
sızı hissettiren, derinde oralarda bir yerde olanı yeniden yeşile kavuşturan, kabuğundan çıkartandır. sol memenin altındaki cevahiri ağlatan, güldüren, hüzünlendirendir. candır.
isminin türkçe karşılığı ferit feryat tır.

#1662789 ·
· 35
hayatın her geçen gün, daha büyük ivme ve yükle üzerine geldiğine işaret eden keman virtüözüdür.
havlu kenarlarının süs niyetine duvara asıldığı yıllardan, yılların görgüsü ve hiyerarşisi ile senin evine kadar gelmiş olan sallanan sandalye. kirazdan. tek kolu kırık, çıtırtı yapıyor sallanırken. yaşlanmış.
oturmuş kaptanlığını yaptığın hayatın seyir defterini akıl süzgecinden geçiriyorsun. detayları ile hatırladığın anlar ne kadar da az. fırtınalı denizleri, acı limanlarını, zorlu boraları saymazsan. misket oynan yıllar, dut ağacından yapılan at ile dekmancılık oynadığın yıllar ne kadar da yakın. kemiklerin izin verse yeniden oynamazmıydın, dalmazmıydın şeftaliye. hah, heyhat... yapardın tabii çok gerilerde kalmasaydı.
oysa şimdi oturmuş geçmişi düşürken -daha da yaşlanırken yani- duyuyorsun havanın atomlarını titreştiren sesi, büyülü bir şey ağlıyor.
sen de ağlamaya başlıyorsun, oysa daha ilk notalar geldi kim bilir neler duya duya keskinleşen kulağına.
kapı açıldı, sen konuşamadan gözündeki yaş kristalden kırılan ışık gibi parladı yedi renkte...irkilen babandı. çünkü içinde olduğun durumu anlıyor, biliyor ve hissediyordu.
- farid dedi.
tam da - efendim, anlamadım. diyecektin.
farid farjad dedi. büyüdüğünü hissettirir.
iyi geceler diye fısıldayıp odadan çıkarken baban, ince bir tebessüm yüzünde müziğin neşeli yeri ile keyifleniyorsun. işte üstat seni alıyor geçmişinden, bu yolculuğu sana yaptırıp, aldığı yere seni tekrar teslim ediyor. hayal yollarında dolaşmana izin verendir, o yolda sana kılavuzluk edendir. ve öğretendir bu meretin** dini, dili, milliyeti yoktur. ruhu vardır.
(bkz: çok yaşa yahu)
havlu kenarlarının süs niyetine duvara asıldığı yıllardan, yılların görgüsü ve hiyerarşisi ile senin evine kadar gelmiş olan sallanan sandalye. kirazdan. tek kolu kırık, çıtırtı yapıyor sallanırken. yaşlanmış.
oturmuş kaptanlığını yaptığın hayatın seyir defterini akıl süzgecinden geçiriyorsun. detayları ile hatırladığın anlar ne kadar da az. fırtınalı denizleri, acı limanlarını, zorlu boraları saymazsan. misket oynan yıllar, dut ağacından yapılan at ile dekmancılık oynadığın yıllar ne kadar da yakın. kemiklerin izin verse yeniden oynamazmıydın, dalmazmıydın şeftaliye. hah, heyhat... yapardın tabii çok gerilerde kalmasaydı.
oysa şimdi oturmuş geçmişi düşürken -daha da yaşlanırken yani- duyuyorsun havanın atomlarını titreştiren sesi, büyülü bir şey ağlıyor.
sen de ağlamaya başlıyorsun, oysa daha ilk notalar geldi kim bilir neler duya duya keskinleşen kulağına.
kapı açıldı, sen konuşamadan gözündeki yaş kristalden kırılan ışık gibi parladı yedi renkte...irkilen babandı. çünkü içinde olduğun durumu anlıyor, biliyor ve hissediyordu.
- farid dedi.
tam da - efendim, anlamadım. diyecektin.
farid farjad dedi. büyüdüğünü hissettirir.
iyi geceler diye fısıldayıp odadan çıkarken baban, ince bir tebessüm yüzünde müziğin neşeli yeri ile keyifleniyorsun. işte üstat seni alıyor geçmişinden, bu yolculuğu sana yaptırıp, aldığı yere seni tekrar teslim ediyor. hayal yollarında dolaşmana izin verendir, o yolda sana kılavuzluk edendir. ve öğretendir bu meretin** dini, dili, milliyeti yoktur. ruhu vardır.
(bkz: çok yaşa yahu)