henüz açıklanan 05 mart 2005 galatasaray - beşiktaş maçının hakemi.
kıpkırmızı hakem formasının içinde inanılmaz karizmatik ve seksi görünen şahsiyet.
(bkz:
aman allahım neler oluyor)
"genç, sen kimlerdensin? hakem misin nesin?" sorusunun mütemadiyen muhatabı.
ayrıca ibrahim toraman'a "ibo" diyerek seslendiğini gözlerimle okumuş bulunmaktayım.
nedir koçum bu samimiyet, dün akşam yemeğinde bir buçuk tereyağlı iskenderi birlikte mi yediniz?
hatalı karar verdiği pozisyonlarda dahi sağlam duruşunu kaybetmeyen diğer hakemler gibi futbolcular tarafından şamaroğullarına dönmeyen,sağlam duruşuyla buna izin vermeyen ve gelecekte çok önemli avrupa maçlarını yöneteceğine inandığım futbol hakemi. zaten fifa'nında istediği onun gibi yönetim gösterme yeteneklerine haiz hakemlerdir. tıpkı
markus merk gibi o da aslında bazı kararlarınla saç baş yoldurur ve hemen hemen her maçında çok kritik hatalar yapar ama verdiği hatalı karardan asla etkilenmeyerek maçın kendini yönetmesini değil maçı kendinin yönetmesini sağlar. fırat aydınus'ta da bu ışık var yolu açık olsun.
özgüvenli duruşuyla, itirazları dikkate almayacak niteliktedir. -bir de şu her halta zıplayanlara kızıp penaltı olmayan bir pozisyona ısrarla penaltı diyen ağlaklardan kurtulsak çok şık olacak-
beğenmesem de şu an derbi gerginliği ve ağırlığını en iyi kaldıran hakemdir.
fırat aydınus
firataydinus
diye bir de sitesi var bu adamın.ama uzun zamandır güncellemiyormuş.
türkiye'nin en karizmatik hakemi. dikkat ettim derbi maçında hiçbir futbolcu dayılanamadı, artistlik yapamadı,
sabri biraz hasan şaş kılığına bürünse de başarılı olamadı.
ileride en büyük rakibi olacak hakem için (bkz:
halis özkahya)
ümit karan'a yapılan hareketteki pozisyonu ayağını taaa tavana kadar kaldıran selçuk'un topa baktığı için görmediğini idda ederek sadece faul veren kişidir. adamı görememesi o ayağı o kadar kaldırmasını haklı mı çıkartır ey hakem dedirtir.
anlayışlıymış, gerginlik sevmezmiş, ılımlıymış. bana ne?
erman toroğlu tarafından adeta itin götüne sokulup üzerine de tıpa takılan hakem dedikleri.
emre aşık'ı atması hatalarla bezeli maçın
golden shot'ı olmuştur. lugano'yu da alıp ligimizden elini çekmesi en büyük temennilerimizden.
bir galatasaraylı olarak maç izleme zevkimin içine eden hakem.
guiza'nın ilk itirazda sarı yemesi olayı farklıdır, kart işaretini gördüğün anda kartı bas demişler bir kere.
öncelikle bu hakem, es es maçında 5-6 oyuncumuza art arda itirazdan sarı kart vermiş bir hakemdir.
ancak bu hakem 3 kere çift ayak dalmış, defalarca faullü harekete başvurmuş selçuk'u aslında 2 kere atılması lazımken ilk sarısını anca verdi. ardından da yaptığı şiddetli itirazları es geçmiştir. ayrıca ümit'in boğazına attığı voleyi de masumane bulmuştur.
bunun yanında, defaaten faul yapan lugano kartsız kalmış, (tam hatırlamıyorum galiba ümit karan ya da baros) galatasaraylı bir oyuncuya orta yuvarlağın rakip yarı alana bakan diliminde yaptığı sert faulin ardından yaptığı el kol hareketleri ve itirazları da es geçmiştir. gayet masumane herhalde.
ayrıca emre'nin sabriye yaptığı hareket, sabri'nin yan hakeme parmak yapması da es geçilmiştir. bunun yanında da ayhan barajı bozmaktan sarı kart yemeliydi.
emre aşık orta sahada, top ayağından çıktıktan 1 saniye sonra tekme yemiştir. pozisyon geçtikten sonra yapılan bu hareket aydınus'un gözlerinin yarım metre önünde olmuştur ve bu da temiz değildir.
emre aşık ise tamamen haksız yere atılmıştır.
yanlış çalınan çok sayıda da ofsayt vardır.
sonuçta hakem vermesi gerekip vermediği ya da vermemesi gerekip verdiği kırmızı kartlar ile bu sene sivas'a yapılan kıyakları biraz daha gözler önüne sermiş oldu.
yeterli bilgi için denizli sivas maçı güzel bir örnektir.
en tutarlı maç yöneten hakem. kuralları belli, bunu da kafalarız diye pisliğine mücadele edersen yersin kırmızıyı. derbileri kaldırabiliyor. geleceği hala parlak.
soğukkanlılığıyla maçın tansiyonunu olumlu anlamda düşürdüğünü düşündüğüm hakem.ofsayt kararları ya da gösterdiği/göstermediği kartlar tartışılır elbet ama dün oynanan maçı, aynı kadroyla selçuk dereli nin yönettiğini düşünelim. bi hayal edelim nasıl bir durumda olurduk. stad da ve saha da ne gibi bir gerginlik yaşanırdı.
bu nedenle,naçizane diyeceğim odur ki; maçı nispeten iyi yönetmiştir. sezarın hakkını sezara vermek gerekir.