
#714955 ·
· 98
ilk gençlik yıllarından itibaren beraber çalışan, okuyan yazan ve üreten üç şair arkadaşın, orhan veli, melih cevdet anday ve oktay rıfat, garip tarzındaki şiirleriyle ilk kez bir arada görünmeleri varlık dergisinin 1 sonteşrin 1937 tarihli sayısına denk gelmiştir. üç şair, yeni bir hareketi başlatırken ve bunun ilk örneklerini verirken güç birliği içinde olduklarını göstermeyi amaçlamışlardır. bu yüzden, dergide basılan eserlerinin sürekli bir arada bulunmasına, sayfa düzeni içinde konumlanışları ile de bu birliği korumaya özen göstermişlerdir.
dönemin ulus gazetesinin, şiir ölüyor mu? başlıklı söyleşinde, bir süreliğine parise giden oktay rıfat yerine de soruları cevaplayan orhan veli ve melih cevdet, ortaya çıkardıkları bu yepyeni, bir anlamda radikal akımı şu sözlerle anlatmaktadırlar: melih cevdete göre, her çağın güzellik anlayışı değişiktir. bu değişikliği sağlayan da toplumsal oluşumlardır. şair, bu bakış açısıyla, henüz adı konmamış garip hareketinin, toplumcu yönünü belirtir. orhan veli kanık ise bugüne kadar hiçbir şeklide şiir yoktu diyerek kendilerinden önceki şiiri her bakımdan reddederek garipin edebi geleneğe karşı çıkan yönünü ifade eder.
garipçiler, ortak kitap öncesi dönemde, sanki, harekete ad olacak garip nitelemesinin şiirlerine yakıştırılmasını ister gibi, getirdikleri bu yeni tarzın uç örneklerini vermeye özen gösterirler. garipi, yeni şiiri ve yeni şair tipini gerek sözleriyle, gerek aykırı davranışlarla destekleyerek tanıtma işlevini büyük ölçüde orhan veli kanık gerçekleştirir. mesela onun renkli, içinin kıpır kıpır olduğunu gösteren örneklerden biri, bir baloncudan bütün balonlarını satın alıp sokak sokak dolaşmasıdır. şair, yıllar sonra tavırlarını şu sözleriyle niteler: biz de görmek istediğimiz işin ne olduğunu belirtmek için, birtakım softaların damarına basmaktan hoşlanıyorduk...
garip oluşumu bir hareket, bir okul anlayışı ile başlatılmamış olup tamamen kendiliğindenlik özelliği göstermesini daha sonra ki yıllarda melih cevdet anday şu sözleriyle anlatmaktadır: üç arkadaş şiirlerimizi birbirimize okurduk...şimdi sanıyorlar ki üç kişi bir araya gelirse ekol kurulur. hayır, garip hareketi bir tesadüftür...gerçekten devrimci bir şiir olduğunu sonradan anladım. bir başka deyişle garip, mevcut şiir anlayışına bir tepki halinde oluşmasına rağmen çıkışı sistemli bir çerçevece içerisinde olmamıştır.
garipçiler, varlıkın yanı sıra gençlik, insan, ses, yenilik gibi bazı istanbul dergilerinde de yayımlanan yeni tarz şiirleriyle seslerini duyarmayı başarmışlar hatta yarattıkları yankılarla yol açtıkları tartışmalarla dönemin şiir gündeminde belli bir konuma gelmişlerdir.
hareket olma niteliğini şiirlerinin biçimi, içeriği ve varlık sayfalarındaki sunuluş tarzıyla hissettiren; ancak bu yapısını bir adla belirginleştirmeyen garip, edebiyat tarihimizde bilinen adına 1941de yayımlanan üç şairinn ortak kitabıyla kavuşur. yaklaşık üç boyunca çeşitli kaynaklar sayesinde edebiyat dünyasına giren bu yeni tarzın, bir eser olarak ortak seçkisinin hazırlanma fikri orhan veliden gelir; şair kitabın hazırlanması işini de bizzat üstlenir. fakat, gene de hareketin ve tek ortak kitaplarının garip adıyla anılması da üç şairimizden bağımsız gerçekleşmiştir. orhan velinin arkadaşı cavit yamaçın önerdiği garip ismi, kitap için şairin düşündüğü tahatturün yerini alır. böylece kitabın, üç arkadaşın şiirlerinin yadırganmasından, gaip bulunmasından kaynaklanan ve daha sonra hareketle birlikte anılacak olan ism,, dönemin bir başka üretken edebiyatçısı tarafından konmuş olur. ve garip, 1941in ilk günlerinde çıkar.
o günlerde, önsözle ilgili üç şair arasında çıkan ufak tefek görüş ayrılıklarına rağmen, hareketin asıl savunucusu garip şiirlerinin, akımın yayın organı niteliğindeki yapraka (1949) kadar uzanması, üç şair arasındaki genel görüş birliğinin, en azından orhan veli nin ölümüne kadar sürdüğünün kesin göstergesidir.
kaynak: bizzat yazarın kendisi.
dönemin ulus gazetesinin, şiir ölüyor mu? başlıklı söyleşinde, bir süreliğine parise giden oktay rıfat yerine de soruları cevaplayan orhan veli ve melih cevdet, ortaya çıkardıkları bu yepyeni, bir anlamda radikal akımı şu sözlerle anlatmaktadırlar: melih cevdete göre, her çağın güzellik anlayışı değişiktir. bu değişikliği sağlayan da toplumsal oluşumlardır. şair, bu bakış açısıyla, henüz adı konmamış garip hareketinin, toplumcu yönünü belirtir. orhan veli kanık ise bugüne kadar hiçbir şeklide şiir yoktu diyerek kendilerinden önceki şiiri her bakımdan reddederek garipin edebi geleneğe karşı çıkan yönünü ifade eder.
garipçiler, ortak kitap öncesi dönemde, sanki, harekete ad olacak garip nitelemesinin şiirlerine yakıştırılmasını ister gibi, getirdikleri bu yeni tarzın uç örneklerini vermeye özen gösterirler. garipi, yeni şiiri ve yeni şair tipini gerek sözleriyle, gerek aykırı davranışlarla destekleyerek tanıtma işlevini büyük ölçüde orhan veli kanık gerçekleştirir. mesela onun renkli, içinin kıpır kıpır olduğunu gösteren örneklerden biri, bir baloncudan bütün balonlarını satın alıp sokak sokak dolaşmasıdır. şair, yıllar sonra tavırlarını şu sözleriyle niteler: biz de görmek istediğimiz işin ne olduğunu belirtmek için, birtakım softaların damarına basmaktan hoşlanıyorduk...
garip oluşumu bir hareket, bir okul anlayışı ile başlatılmamış olup tamamen kendiliğindenlik özelliği göstermesini daha sonra ki yıllarda melih cevdet anday şu sözleriyle anlatmaktadır: üç arkadaş şiirlerimizi birbirimize okurduk...şimdi sanıyorlar ki üç kişi bir araya gelirse ekol kurulur. hayır, garip hareketi bir tesadüftür...gerçekten devrimci bir şiir olduğunu sonradan anladım. bir başka deyişle garip, mevcut şiir anlayışına bir tepki halinde oluşmasına rağmen çıkışı sistemli bir çerçevece içerisinde olmamıştır.
garipçiler, varlıkın yanı sıra gençlik, insan, ses, yenilik gibi bazı istanbul dergilerinde de yayımlanan yeni tarz şiirleriyle seslerini duyarmayı başarmışlar hatta yarattıkları yankılarla yol açtıkları tartışmalarla dönemin şiir gündeminde belli bir konuma gelmişlerdir.
hareket olma niteliğini şiirlerinin biçimi, içeriği ve varlık sayfalarındaki sunuluş tarzıyla hissettiren; ancak bu yapısını bir adla belirginleştirmeyen garip, edebiyat tarihimizde bilinen adına 1941de yayımlanan üç şairinn ortak kitabıyla kavuşur. yaklaşık üç boyunca çeşitli kaynaklar sayesinde edebiyat dünyasına giren bu yeni tarzın, bir eser olarak ortak seçkisinin hazırlanma fikri orhan veliden gelir; şair kitabın hazırlanması işini de bizzat üstlenir. fakat, gene de hareketin ve tek ortak kitaplarının garip adıyla anılması da üç şairimizden bağımsız gerçekleşmiştir. orhan velinin arkadaşı cavit yamaçın önerdiği garip ismi, kitap için şairin düşündüğü tahatturün yerini alır. böylece kitabın, üç arkadaşın şiirlerinin yadırganmasından, gaip bulunmasından kaynaklanan ve daha sonra hareketle birlikte anılacak olan ism,, dönemin bir başka üretken edebiyatçısı tarafından konmuş olur. ve garip, 1941in ilk günlerinde çıkar.
o günlerde, önsözle ilgili üç şair arasında çıkan ufak tefek görüş ayrılıklarına rağmen, hareketin asıl savunucusu garip şiirlerinin, akımın yayın organı niteliğindeki yapraka (1949) kadar uzanması, üç şair arasındaki genel görüş birliğinin, en azından orhan veli nin ölümüne kadar sürdüğünün kesin göstergesidir.
kaynak: bizzat yazarın kendisi.