gibi

bir şeyle benzetme kurmaya yardımcı olan kelime.
daha naif bir söylem çıkar ortaya. mesela; öküz demek var, öküz gibisin demek var.

kalıp anlamına gelen kip sözcüğünden türemiş son çekim edatı.

grafik tasarımcılarının yükselen sesi! dikkat edilmeli

(bkz: gibi gibi)

şiirleri nitelik bakımıdan değerlendirmeye tabi tutacak olursak ki neden yapmayalım, benzerlik ilgisi kuran gibi edatımız, bize bu meşgale esnasında, fevkalade yardımcı olacaktır. gibi'si fazla şiirlerin tamama yakını, kalite bakımından sınıfta kalırken, gibisiz şiirler, başka kıstaslar kullanarak değerlendirilmek üzre bir kenara alınabilir.

ya.

çok kullanıldığında anlamsızlaşır ya kelimeler.
işte gibi kelimesi bu kelimeler listesinde 1 numaradır bence.
deneyin isterseniz bi tuhaf oluyor insan.

ayrıca gibi kelimesi sahiplenildiğinde daha bir saçma oluyor;
mesela "şöyle oldu gibime geldi"
gibim mi?
senin gibin?
bok gibin.

yaşamın sana
bilmediğin anlamadığın bir dilde;
yabancı, tanımadığın bir üslupta
şarkı söyleyen biri gibi gelecek.
söylenen şarkı seninle ilgiliymiş
senden söz ediyormuş
sana söyleniyormuş gibi bir duygu duyacaksın hep
ama hep de bilmediğin
anlayamadığın bir dilde
sana yabancı
tanımadığın bir üslupta olacak duyduğun…

oruç aruoba

kullanılan yere göre duyguları değiştirebilen kelime.

bok gibi.
sik gibi.
öküz gibi.
rüya gibi.
su gibi.
şiir gibi.

sertap erenerin oysa şarkısında çokça kullanılmış kelime.

faydalı bir edat olmasına karşın netliğin önündeki dev engeldir.

(bkz: at)

hiç yazılmamış (belki çok az bilindiğinden), yazayım bari.

gibi, eski türkçe'de at demektir.

mesela bir kadına "at gibi" diyoruz ya hani.. işte bu 'at' olan 'gibi'den gelmektedir. özellikle sınava (kpss, eski türkçe, osmanlıca vs) hazırlananlar unutmamak için hep 'at gibi' kavramını kullandıkları için geçmişten günümüze böyle kalmıştır.

bir kadına "at gibi" demek aslında kötü bir şey değildir. gibinin önemini bilen, ne demek istediğimi anlar.

eski türk kültüründe , ölen savaşçı kurganlara at ile gömülüyordu. at savaşçıdan önce ölürse , içi doldurulup mumyalanıyordu işte bu dondurulmuş at'a gibi deniyor.

(bkz: nihat hatipoğlu tarzı anlatmak)

(bkz: dur diyordu dur)

exxende yayınlanan 10 bölümlük dizi. her bölüm yarım saat. her bölümde farklı hikaye. fakir blak mirror'ı denebilir. oyuncular ve ortam genel olarak aynı ama.

exxende olduğu için kıyıda köşede tozlu raflarda kaldığını düşünüyorum. ilerde bir gün illa ki meşhur olacak, ayı gibi komik çünkü. baya eğleniyorum izlerken. sürekli bir yerlerden bildiğimiz durum komedisi.

trendyol alışverişi sonrası gelen exxen hediyesi sayesinde izlemeye başladığım dizi. zaten feyyaz yiğit'den dolayı aşırı merak ediyordum tam da beklediğim gibi 10 numara iş olmuş. şu ana kadar 4 bölüm izledim, 2.bölüm hariç epey kahkaha attırdı. özellikle 4.bölüm dillere pelesenk olacak kalitede.

"ya erdem atletik diye ben neden köfteci açmak zorundayım ya?"

"deniz anasından tutun da efendime söyleyeyim timsahına kadar dinimizin müsaade ettiği her şeyi tattım."