giyotin

zamanında bir doktor tarafından icat edilmiş idam aleti, kimse dokunmuyor, uzaktan iş bitiyor, zamanın teknolojisi için en temiz buluş (bkz: allah belanı versin)

mahkum yere yatırılır, aletin yuvarlak kısmına boğazı yerleştirilir, yukarıdan düşen ağır bıçağın darbesiyle kelle gövdeden, can bedenden ayrılır.

vaktinde fransada insanlar idam esnasında büyük acılar çekmekte bazı yöntemlerde ise mahkum ölmemekteydi.
bunu icat eden doktorun savunduğu şey mahkumların sadece ensesinde soğuk metalden başka birşey hissetmedikleridir. ayrıca icatçısıda bu yöntemle idamdan götü zor kurtarmıştır

ayrıca kağıt kesmeye yarayan bir makas türüdür.

tüyler ürpertici icat.
idam edilen için minimum acı verici olabilir ama işlem çok daha kanlı ve teatral olduğu için kitle üstünde etkisi daha büyüktür.
döneminde büyük bir caydırıcı unsur olmuştur.

"türkçe sözlerle death metal yapılır mı hiç?" diyen akılsızlara bir tokat niteliğinde olan grup. pek güzel, pek sağlam.. destekçileriyiz.

(bkz: karizma)*

(bkz: iki şehrin hikayesi)

fransız devrimi'nde oldukça iş yapmış idam aracıdır.

son derece başarılı bir giyotinle idam sahnesi ise quills'in açılışında bulunmaktadır.

yapısında keskin bir organ bulunmamasına rağmen kağıtları milimetrik olarak kesebileceğiniz fotokopicilikte kullanılan alete verilen ad.

1789 da doktor guillotin tarafından tasarlanmıştır ve yapılmıştır. ne tuhaf ki, kendisi de bu makinenin altında can vermiştir.

joseph ignace guillotin kafası yere düşünce kalabalığa göz kırpmıştır (bkz: rivayet)

kafanın vücüttan ayrılmasına rağmen 8 saniye gibi o an için hiçte kısa sayılamayacak süre zarfında bilincin açık kalması giyotinin basit bir idam şekli olmadığının en önemli göstergelerinden biridir.

sanılanın aksine aleti icat eden adam giyotinle idam edilmemiştir.bu da bir efsanedir sadece.

yazılışının ve okunuşunun beni cezbettiği bir kelime, bir idam aleti.
giyotin ile öldürülesim var. kafam yerde dönerken etrafı izlemek ne hoş bir duygu olur kim bilir.