glasgow

three hours three hours
havasından mıdır suyundan mıdır, iskoçya'dan bolca müzisyen/grup çıkmaktadır; glasgow'dan çıkanlar ise apayrıdır. şu an aklıma gelenler:
(bkz: travis)
(bkz: mogwai)
(bkz: primal scream)
(bkz: donovan)
(bkz: mark knopfler)
(bkz: angus young) ile (bkz: malcolm young)
(bkz: brian robertson)*
(bkz: texas)
(bkz: franz ferdinand)
(bkz: the fratellis)
(bkz: amy macdonald)
(bkz: belle amp sebastian)
(bkz: midge ure)
(bkz: snow patrol)
(bkz: teenage fanclub)
closer closer
festivalleriyle ünlü şehir. her yıl düzenli gerçekleştirilen festivallerin 2008 takvimi şöyleydi:

ocak:

celtic connections-> çağdaş ve geleneksel kelt müziği festivali (bkz: celticconnections celtic connections is the largest annual winter music festival of its kind and the uk's premier celebration of celtic music. 2,100 artists 300 even... celticconnections )

şubat:

new territories-> çağdaş dans festivali

glasgow film festival 2008-> 14 - 24 şubat

mart:

magners glasgow international comedy festival 2008-> 6-23 mart

aye write! bank of scotland book festival 2008 ->7 - 15 mart

glasgow art fair 2008->27 - 30 mart (bkz: www glasgowartfair com)

nisan:

triptych -> müzik festivali

mayıs:

maydaze 2008

resolution asset management women s 10k->18 mayıs

haziran:

west end festival->13 - 29 haziran

glasgow mela -> 22 haziran

glasgow international jazz festival -> 20 - 29 haziran

temmuz:

north glasgow international festival

glasgow river festival-> 19 - 28 temmuz

ağustos:

piping live glasgow ınternational piping festival-> 11 -17 ağustos

world pipe band championships-> 16 ağustos

eylül:

fresh n lo great scottish run-> 7 eylül

doors open day-> 20 - 21 eylül

merchant city festival->25 - 28 eylül

ekim:

glasgay!-> 1 ekm - 9 kasım

inspiration festival 2008-> çocuk festivali 27 ekim - 7 kasım

kasım:

glasgow fireworks-> 6 kasım

aralık

glasgow on ice-> kasım/aralık

glasgow s hogmanay-> 31 aralık
sadoman sadoman
iskoç misafirperverliğinin belirgin olduğu bu şehirde her millet/din/dil den insan özellikle öğrenci boldur.

yerleşiklerinin "glasgevas" diyerek nerden benziyorsa lasvegas'a benzettikleri
yine yerlilerinin "glaswegian" adını verdikleri sözde ingilizce ama insana bir o kadar hızlı ve anlaşılması bir o kadar zor bir aksanları (bkz: glasgow accent) (bkz: glaswegian) olan insanların yaşadıkları memlekettir.

ha bir de şehrin etrafında "heeland co" (yine glaswegian) normali "highland cow" (bkz: iskoç ineği ) adını verdikleri uzun kahverengi saçları olan dünyada bir tek iskoçya'da olan bir inek türü vardır. ingiltere ye yolu düşenlerin bu inekten elde edilen tereyağdan yapılan yerel kurabiyeleri yemeleri tavsiye edilir. (bkz: duty free)
aragorn aragorn
bana kocaelini hatırlatan şehir öle bir havası var endüstrinin çok gelişmesinden olacak edinburghtan sonra glasgow a geçmişseniz pubları ve (bkz: celtic park) dışında gezecek çok yer bulamazsınız üstümdeki celtic formasıyla sokaklarda dolaşırken celticli dostlar tarafından verilen selamlar hafif gülümsemeler rangerslı bir abimizin bize hareket yapıp uzaklaşması ,forma alırken türklerin celtic tutkusunun nerden geldiğini sormaları gibi durumlar bu şehirden geriye kalan hoş hatıralardır.
kaotik kaotik
edinburgh'la arasında otobüsle 1 saat olduğu düşünülünce harcanılacak zamanın ziyan olduğunu düşündüğüm şehir. gece hayatının iyi olduğunu söylüyorlar. muhtemelen doğrudur ancak bu gördüğüm kadarıyla çirkin bir şehir olduğunu değiştirmiyor. ha ayrıca yolları, şehir içindeki fabrikaları vb. bana istanbul'un kışını anımsattı.
selam beyler selam beyler
burayı iskoçlar sevmez. ingilizler zaten nefret eder. pek fazla turist de uğramaz buraya. ama ben gittim gördüm. fena değildi. long island baya ucuzdu. sevmek için yeterli bi sebep bence. ama tl'ye çevirince fazla ucuz olmuyor. pounda ucuz...
lammabada zd lammabada zd
publarında müthiş müziklerin çaldığı, 1979'dan beri sağ partilerin parlamenter çıkaramadığı işçi kenti. işçi kenti demek aslında biraz yanlış olabilir zira, son yıllarda, iron lady döneminden sonra, kültür merkezi olmak yolunda hızla ilerlemektedir. ancak bu kentin kimliğini kaybettiği anlamına gelmez. halen sokaklarında yürürken terkedilmiş yoksul işçi blokları, eskimiş sokakları rahatlıkla görebilirsiniz. üniversitesi fevkalade güzelliktedir (bkz: university of glasgow ), bununla birlikte bu sene ev sahipliği yaptığı oyunlar sebebiyle de ulaşım sisteminde ilerleme kat ettiği aşikardır. ayrıca şehir merkezi oldukça renklidir, ki hemen bütün mağazalar ve alışveriş mekanları bu merkezde bulunur. merkez dışında işe hayat çok sıradan akar.

velhasıl, gezme amacıyla geliyorsanız beğenmeme olasılığınız yüksektir, ancak asla yaşanmayacak bir kent değildir. kızları güzeldir.
req req
rüzgarının çok şiddetli olduğu iki aydır yaşamakta olduğum iskoçya'nın en büyük şehri.iskoçya'nın en büyük şehri dediğime bakmayın,kendisi en fazla bir kadıköy bir beşiktaş büyüklüğündedir.
bulanıkmantı bulanıkmantı
bugün yaptığım gezide yapısal güzelliklerinr hayran kaldığım asma köprüsünden geçerken aynı zamanda tren geçiyorsa titreyen centre stationda tree yetişmek için koştuğum yer.livingston a göre çok daha hareketli şehir.