insanı,
doğayı dinlemeye iten seslerdendir.
genelde yolda yürürken müzik dinlerim
*. gerek trafiğin sesinden kurtulmak, gerek ufak yürüyüşleri daha keyifli hale sokmak için. bugün yağmur altında yürürken müziği kapama ihtiyacı hissettim. doğa resmen kendini dinlettirdi bana. önce yağmur başladı, hafif hafif. sonra şiddetlenince yağmurun sesi daha güzelleşti. biraz daha yürümüştüm ki assolistin sahneye çıkışını müjdeler gibi bir şimşek çaktı. sahneyi aydınlatmıştı. gök gürültüsü o kadar görkemli gelmişti ki o an, insanın doğa karşısındaki çaresizliğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu. sahnede dolaşarak şarkı söyleyen bir şarkıcı gibi, önce sağ taraftan başladı gürlemeye, tüm gökyüzünü dolaşıyordu sanki hiç durmadan. konserin bitmesini istemiyordum. yolu uzattım. eve geldim...
(bkz:
hapşu)
*