ilginç bir büyüsü olan film. bunca sene geçti, bazı durumlarda ara ara kendimi groundhog day hissederim. (!)
o zaman da bu filmin çook ironik bir gönderme olduğunu düşünürüm. adı öyle konmadı diye, her günü aynı yaşamadığımızı kim söyleyebilir. filmde erkek karakterimizin her sabah aynı seslerle uyandığı, bizim de kahkaha attığımız, biraz da içimizin sıkıldığı o sahne, bir yerlerden tanıdık değil mi? (bkz:
herkesin hayatı)
ve rutini ne bozuyor? aşk, daha doğrusu aşkın emrettiği gibi yaşamak... bak şimdi, şiir gibi filmmiş. şiir gibi andie mcdowell'lı.