birkac defa yaptım.
1-yıl 2009 du yanılmıyorsam. ya da 2010. eski sevgilim aradı. fransa dan turkiye ye dondum, okul bitti, bi kahve icelim mi dedi. hay hay dedim. kahve boyunca nasıl fransa da yalnız hissettigini, nasıl hayatta hicbir amacı olmadıgını, nasıl kaybolmus oldugunu anlattı bana:( yardım etmek istedim. adını koyduk. ona cv hazırladım. yolladık bikac yere. ise girdi. benle vakit gecirdikce catık kasları gulmeye basladı. 2 sene sonra da evlendik.
2-yıl 2015. ben yeni bosanmıstım. benim icin kıymetli bir adamla bulustum. ilk bulusmamızda nasıl hayattan hicbir beklentisi kalmadıgını, hayatın onu ne kadar yordugunu, ne kadar mutsuz ve yalnız oldugunu anlattı bana. yardım etmek istedim. -melekli gulucuk- her hafta bulusmaya basladık. yuzu guluyordu artık. daha farklı bir boyuta da giderdi de o iliski tam o sıra araya baska bir kadın girdi, olmadı. kısmet degilmis.
3-yıl 2021. ukrayna savası cıkmıs. ukrayna daki bir senelik sevgilim her seyini bırakıp turkiye ye gelmis. issiz. ailedeki herkes savas psikolojisinden bunalımda. o donem evden her gun kacıp kacıp bana geliyordu. allak bullaktı. her gun konustum. sana is bulucaz dedim. seni seviyorum, halledicez, su an hem benim isim var, takma dedim. yaralarını optum. bi gun dedi ki bana o kadar iyisin ki kollarında aglamamak icin zor tutuyorum kendimi. sonra gercekten ise girdi. psikolojisi duzeldi. biz 2 sene daha beraber durup yolları ayırdık ardından saygılı bi sekilde.
yaralı insandan korkmayın.
hayatın ugradıgı herkes biraz yaralıdır.
ask olsun yeter ki her sey cozulur:)
abi… uğraşamam. bir tane hayatım var kimsenin rehabilitasyon merkezi değilim. nitekim de kendini eğitmiş ve travmalarını yönetmeyi bilen biriyle evliyim çünkü çekemem.
kadınlar kendilerini güçsüz olana bir ödül, güçlü olana ise bir eşya gibi sunarlar.
güçsüz erkeği sarıp sarmalayan bir kadın olduğunuzda o erkek sizi yetersiz olduğunuzu düşündürecek sürekli sizin enerjinizden beslenecektir bu yüzden kendinizi yeterince seviyorsanız güçsüz olduğunu farkedince kaçarak uzaklaşmanızı tavsiye ederim.
bu başlık altında, erkekleri sarıp sarmalamaktan hoşlanmadığını dile getiren kadınlar olacaktır. hiç yoktur diyemem, bu beyanlarına göre hareket eden, tercihlerde bulunan kadınlar da vardır elbette. lakin birçok kadının, dışardan sözde güçlü görünen, aslında zayıf karakterli ve hatta ruh hastası psikopatlara (hani bazılarınızın piç erkek dediği) kucak açmasına, koşa koşa gitmesine yol açan şeyin altında tam olarak da bu anaç tavır yatıyor. keza bozuk olanı düzeltme ihtiyacının altında yatan şeylerden biri de, aslında sarıp sarmala hissinden başka bir şey değil.
kadınların bir çoğunun karakteri gerçekten güçlü bir erkeği sevebileceğini düşünmüyorum. tıpkı bir çok erkeğin zeki ve güçlü bir kadını sevmekten kaçınacağı gibi. zira karakteri güçlü erkekler sarıp sarmalama dürtüsüne hitap etmiyor. ve bana göre o dürtünün nedeni, doğanın size verdiği o annelik içgüdüsünden başka bir şey değil.
nitekim doğaya bakarsanız, çoğu türde fiziksel güç, türün erkeğinde olsa bile, yavruları kollayıp koruma misyonu ağırlıklı olarak dişilerdedir. yani sarıp sarmalamayı gereksiz veya anlamsız bulan kadınlar olsa da, aslında doğa size bu görevi doğduğunuz andan itibaren genetik kodlarınıza işlemiş oluyor.
şüphesiz ki annelik dürtüsü çok güçlü bir dürtüdür. ancak bu dürtünün kadınlara çocuk yetiştirmede sağladığı avantaj, eş veya partner seçiminde bir dezavantaja dönüşebiliyor. sanılanın aksine güçsüz kadınlar, güçlü erkeklerin peşine takılmıyor, güçsüz kadınlar, güçsüz erkeklere meyilli oluyor. sonuç yanlış tercihler ve tabii peşinden ağlak tavırlar... tekrar ediyorum burada bahsettiğim güç fiziksel güç değil, karakter anlamındaki güçlülük.
anneler güçlüdür evet ama adı üstünde bu güç annelik duygusunun getirdiği bir güçtür. bana göre bu güçlü dürtünün üstesinden gelen kadınlar belki çok iyi birer anne olamaz ama bireysel anlamda çok daha güçlü birer kadın olurlar.
kendi annesidir güçsüz düşmüş olan zayıf kalan erkeği sararak sarmalayan kadın varsa şayet tabi ki
hayalkırıklığı yaşamıştır ve bir daha tövbe etmiştir.
güçsüz bir eşim vardı. i̇ş hayatı, sosyal hayatı oldukça sağlıklı iken. kumar konusunda maalesef güçsüzdü.
bir gün gelip bir miktar ( 7 yıl önce 40k) borcu olduğunu söyleyip istersem onu terkedebileceğimi, hatalı olduğunu ve buna söyleyecek sözü olmadığını söyledi ve ekledi. ancak dileği ona sahip çıkmamdı. bu durumdan kurtulmak istiyordu. bir daha yapmayacaktı. para işlerini idare etme kısmını bana verecekti hatta.
peki dedim, kabul ettim. çünkü güçsüz erkeği sarıp sarmalayan o kadın olacaktım. neticede bir yuvamız vardı. karşımda pişman da bir adam vardı.
peki ne mi oldu? 2 yıl boyunca o borcu ödemek için birçok şeyden fedakarlık ettik.
borç bitince tartışmalar tekrar başladı. hatta bitti sandığım kumar işleri de devam etmiş. bla bla...
en sonunda da aldatıldım.
neyse özetle, bundan sonra güçlü erkeği sarar sarmalarım (ona sarılırım yani) kimse kusura bakmasın. kendiyle derdi kalmamış, sağlıklı bir ruh hali ve benim parama ihtiyacı olmayacak maddi yeterlilikte olmazsa gidip ötede oynasın lütfen!
her başarılı erkeğin arkasında bir tanesinin olduğu rivayet edilir.
pek mümkün olmayandır. erkeklerin güçsüz olmak gibi bir lüksü yok sorry guys
güçsüz erkeği sarıp sarmalayacak kadın yoktur. erkeği ilk zayıf kaldığı anında yalnız bırakacak ve "ben sana muhtaç mıym aciz miym" ayakları yapacak kadın vardır.
he gülüm he, anca beraber kanca birader he he. inanalım bakalım.
yarası olan eksiliyor hoşuna giden beğeniyor, gocunmayın, güzel beyler, hanımlar, alınıp incinmeyiinn :p
güçsüz erkek mi... rabbime yakın bana uzak... ne şikayeti biter, ne öfkesi. tüm dünya onlara karşı çünkü
kadınlar yine haklı hata yapmaktadırlar, yol vermelidirler.
peki kadınlar güçlü erkeklere neler yapıyor? sarıp sarmalıyorlar mı yoksa kompleksleri altında ezilip hayatını sikmekte bir beis görmüyorlar mı? güçlü erkeklerin kusurlarını bulup onların üzerinden üstünlük sağlamaya çalışmıyorlar mı? neden karşılıklı uyum sağlamak yerine, bütün huylarıyla sevmek yerine insanlar insanları değiştirmeye yada yara vermeye çalışıyor anlamıyorum.
güçlü erkekler müdahaleci olurlar, kontrolcü olurlar, yönlendirici olurlar ve emrivaki hareketleri fazla olur. hatalara karşı toleransları düşüktür, sertlerdir, egoları yüksektir, ukalalardır. bunları hayatlarına müdahale olarak gören kadınlar güçsüz erkeklere yöneliyorlar, çok daha az kısıtlayıcı, kendi fail olduğu için karşısındakinin hatalarını görmeyen, canım, cicim, balım, gülüm yalan dolanlarla günleri atlatan hergelelerin bir de yakışıklıysa yaralarını yalar, sarıp sarmalarlar.
herkes haklı sonuçta, ben bunu hayatıma soktuğumda aslında böyle biri olduğunu bilmiyordum, anlamamıştım dışında bahanemiz yok.
etrafımız güçsüz erkekten geçilmiyor. güçsüzlükten kastım maddi güç değil. psikolojik ve fizyolojik olarak güçsüzler. ufak bir "rüzgarda" demoralize oluyorlar. bazen serotonin enjekte edesim geliyor bu tiplere. "aman manikürün bozulmasın ?! " denilecek kıvamda bir kısmı.
bunların hepsini sarıp sarmalasaydık darulaceze nin vücut bulmuş hali olurduk.
güçsüz erkek yokdur az vodka vardır
(bkz:
swh )
tykhe12
