kişinin haklı olduğu davasında yanlış kelimeler kullanarak yanlış tespitler yapması sonucu düşeceği durum
hakikaten de çok rezil bir durumdur. konuyu en ince ayrıntılarına kadar bilmek lakin buna bir türlü kimseyi inandıramamak... o günu hatırladıkça,aklıma geldikçe öfkeleniyorum.
daha sabah kalktığımda anlamıştım o gün bir terslik olacağını. çünkü içimde tuhaf bir his vardı. biliyordum. yine yavşak konumuna düşürülecek, rencide edilecektim.
sabah kalktım, yüzümü yıkadım. tüm hazırlıklarımı tamamlayıp dışarıya çıktım. mahalle esnafıyla tek tek sohbet edip, dertlerine ortak oldum. 2 saat içinde tüm çevre esnafıyla kaynaşmış, yekvücut olmuştum. hemen sonrasında sıkıldım ve okuldan çok samimi olduğum arkadaşlarımla bir mekanda oturup, dünya sorunları hakkında tartışmaya, onları bilgilerimle aydınlatıp yol göstermeye karar verdim.
hepsini tek tek aradım. bahar adında çok sevdiğim, taş gibi bir hatun vardı. kıza aşıktım ama diğerleri gibi o da bu durumun farkına varamamıştı. birçok kıza aşık olduğumdan dolayı iki arada bir derede kalmıştım. hangi birine gerçekten, tüm kalbimle aşık olacağıma karar veremiyordum. neyse. özellikle de bahar'ı çağırmam gerekiyordu. telefon açtım ve gelmek istemediğini söyleyip telefonu suratıma kapattı. bu durum beni hüzünlendirse de, kırsa da ısrarlı bir şekilde 2-3 defa daha aradım. bakmadı.
daha sonra diğer arkadaşları da aradım. haber verdim. hangi mekanda, saat kaçta görüşeceğimizi bildirdim.
nihayetinde buluştuk. anında kendimizi hararetli bir tartışmanın için bulduk. havada uçuşan hakaretlerin haddi hesabı yoktu. sanki hepsi bana karşı bir olmuş ve beni haksız duruma düşürmek için çabalıyorlardı. sinirlendim ve "hepinizin a.mına koyayım" diyerek üzerlerine doğru yürüdüm. dayak yedim. en yakın arkadaşlarımın aslında adi, şahsiyetsiz insanlar olduğunu anladım ama artık çok geçti. son bir çabayla, altta kalmamak adına cafenin önünde "akıllı olun lan" diye bağırıp kaçmaya çalıştım lakin yakaladılar ve yine dövdüler.
adalet mi lan bu? ahmet'in ayakkabısının çakma converse, hüseyin'in kız arkadaşının kaşarın teki, mert'in de hergün starbucks'a gidiyorum ayağına şen kardeşler kahvehanesine gittiğine adım gibi emindim. söyleyin dostlarım; haksızlık değil mi bu bana yapılan?
yavaş konuşuyorsan eğer bu duruma mahkumsundur
haksız olanın aşırı tepki vermesiyle içine düşebileceğiniz durum. örneğin ;
-beni aldatıyo musun fatih?
-sen bana nasıl böyle birşey dersiin? sen kimsiiin? beni hiç tanıyamamışsıııın allah belanı versin
deyip odadan çıkılır ve artık haklıyken haksız duruma düşmüşsünüzdür..
ne yapıp ne edip kendi kendimi düşürdüğüm durum.neden bilmiyorum ama insan sevdiği kişinin haksız olduğunu da bilse belli bir zaman sonra onun yokluğundan dolayı oluşan yalnızlık hissi ile kendini haksız hissediyor.en azından ben böyleyim.
(bkz:
başak burcu erkeği)
hiç umrumda olmayan durumdur. desem de inanmayın. aylık gelirimin piçin tekinin yüzünden 2bin lira daha az olmasıyla (yılda 24bin eder hesap ortada) sonuçlanan ve bu haksızlığı gidermek adına hiçkimsenin bana destek olmaması ve üstüne üstlük piç'i desteklemeleriyle ve benim piç'le defalarca konuşup konuyu güzelce halletmek istememe rağmen beni sikine takmayan tavırlar sergilemesiyle geçen 3 ayın sonunda, tek tek aşağıdan yukarıya üstelik şikayetçi olmadan amirlerle konuşmamdan dolayı en üst mercii bu konuda soruşturma başlatınca "sen beni nasıl şikayet edersin bu yaptığın şerefsizlik değil mi?" suçlamalarına maruz kalıp ortamdaki herkesin de size götünü dönmesi cabasıdır. ne yapmalıyım peki ibo'nun hatunlarına yaptığı gibi topuğuna mı sıktırmalıyım bu piç'in?
hep kontrol edilemeyen öfke yüzünden olur. kendimden bilirim sabrımın taştığı yerde küfür ederim ve etrafımda kim olduğuna da bakmam. bir kaç kez sırf bu yüzden suçlu duruma düştüm. dikkatli olmak gerek.
insanın kendini savunmak uğruna sesini yükseltmesi, aşırı sinirlenmesi, hatta bazen kabakuvvete başvurması sonucu düştüğü durumdur.
sonda söylenecek şeyin başta söylenmesinden kaynaklanabilen durumdur.
öfke patlaması sonucu haksızlıklar zincirine en göze çarpar imza atmanın ön koşulu.
doğuştan yetenekli olduğum konu. nasıl oluyo da oluyo bilmiyorum ama oluyo işte...
aşırı sinir ve sözleri kontrol edememenin sonucudur.
(bkz:
kendini bilmek )
lisede verilen uzaklaştırma vs. cezaların sebebidir.
genç,içi fıkır fıkır dolu,ergenlik ateşinde olan gençler haklı oldukları halde bile öğretmenlere bağırmaları yüzünden,karşılık verip laf dalaşına girdikleri için okuldan atılırlar.