oğluyla aynı sınıfta okumuştum kendini dracula zannederdi geceleri sokaklarda pelerinle dolaşırdı, hatta mezuniyet balosuna bile pelerinle gelmişti.
hasan karakaya

#1546159 ·
· 100

#1828335 ·
· 100
bugünkü vakit gazetesindeki köşesinden emin çölaşan'a vakit'te yazması için resmi iş teklifinde bulunmuştur.yazısının tam metni için:
(bkz:http://www.ensonhaber.com/news_detail.php?id=74506
(bkz:http://www.ensonhaber.com/news_detail.php?id=74506

#1858465 ·
· 118
bekir coşkun ve onu sevenler için köşesinden şunları yazmıştır:
"abdullah gül, cumhurbaşkanım olamaz diyen bekir coşkunun nasıl yazma hakkı varsa, tayyip beyin de boşalma hakkı vardır!... bu millet tayyip bey gibi çık git de demez, bir gün öyle bir çifte savurur ki, emin çölaşandan da beter olur, kendini fransada bulursun! onlar, köpekleri ve köpekçileri çok severler. artık, birlikte köpek taşır, köpek kaşırsınız! evet onlar bu ülkeyi sevmedi, bu ülkenin insanlarını ise hiç sevmediler. onları sevenlerin aklına tüküreyim!"
kendisi açık bir şekilde benim de içimde bulunduğum bir kesime hakaret ediyor. ne yapalım şimdi gidip topluca dava mı açalım? hasan karakaya bize "aklına tüküreyim" dedi diye tazminat mı isteyelim? yoksa modern demokrasilerde basın özgürlüğü var deyip saygı mı gösterelim? kendisi saygı görmeyi haketmeyen biri bile olsa saygı göstermek zorundayız, hasan karakaya gibi saygısızlara bile...
edit: zamanın da fatih altaylı için de ağza alınmayacak küfürlerle dolu bir yazı yazmıştı kendisi. fatih altaylı'yı zerre kadar sevmememe rağmen "bu kadar da olmaz" demiştim o yazıyı okuduğumda.
"abdullah gül, cumhurbaşkanım olamaz diyen bekir coşkunun nasıl yazma hakkı varsa, tayyip beyin de boşalma hakkı vardır!... bu millet tayyip bey gibi çık git de demez, bir gün öyle bir çifte savurur ki, emin çölaşandan da beter olur, kendini fransada bulursun! onlar, köpekleri ve köpekçileri çok severler. artık, birlikte köpek taşır, köpek kaşırsınız! evet onlar bu ülkeyi sevmedi, bu ülkenin insanlarını ise hiç sevmediler. onları sevenlerin aklına tüküreyim!"
kendisi açık bir şekilde benim de içimde bulunduğum bir kesime hakaret ediyor. ne yapalım şimdi gidip topluca dava mı açalım? hasan karakaya bize "aklına tüküreyim" dedi diye tazminat mı isteyelim? yoksa modern demokrasilerde basın özgürlüğü var deyip saygı mı gösterelim? kendisi saygı görmeyi haketmeyen biri bile olsa saygı göstermek zorundayız, hasan karakaya gibi saygısızlara bile...
edit: zamanın da fatih altaylı için de ağza alınmayacak küfürlerle dolu bir yazı yazmıştı kendisi. fatih altaylı'yı zerre kadar sevmememe rağmen "bu kadar da olmaz" demiştim o yazıyı okuduğumda.

#1891765 ·
· 99
türk medyasının zehirli yazarı.yazdıklarından bir halt anlamadığım, öfkeli insan. köşesini bir silah olarak kullanan bir yazar. öc alma duygusuyla yazıyor. atom bombası gibi patlıyor.http://www.superpoligon.com/oku.asp?id=24809

#1931202 ·
· 109
28 ağustos 2007 tarihli vakit gazetisinde ''biz sizin karılarınızın g-stringine karışıyor muyuz'' başlıklı köşe yazısıyla ortalığa sıçıp sıvazlamıştır. ilginç bir yazıdır vesselam. okumak isteyenler için;
http://www.haber5.com/artikel.php?artikel_id=2489
http://www.haber5.com/artikel.php?artikel_id=2489

#2858644 ·
· 102

şu yazısında hakkında bir iftira atılan kişinin mahkemeye gitmesinin garipliğini konu edinmiş adam. çok haklı. medeni bir vatandaşın böyle bir durumda yapması gereken hukuki yoldan hakkını savunmak değil hemen televizyona çıkıp çemkirmektir. kemal kılıçdaroğlu ise mahkemeye gidiyormuş. bak şunun yaptığına.
başkaları söz konusu olduğunda niye şey oluyormuş da kendisi olunca şey oluyormuş, babasına gidip şikayet etmesinmiş sokaktaki çocuklarmış falanmış filanmış, üfff. demogojinin bu kadarı yani. kendisiyle ilgili asılsız olduğunu düşündüğü iddialara çıkıp televizyondan cevap vererek boşu boşuna malzeme mi verseydi? adam gibi mahkemeye gitmiş işte.
neyi eleştireceğinizi, neye dil uzatacağını şaşırmışsınız bence sayın hasan karakaya. en azından yaşınızın gerektirdiği kalitede yazılar görmeyi temenni ederim. sizin gibileri de tv'de görmek isteriz aslında.

#6060517 ·
· 99
resmini gördüğüm ve çok güldüğüm kişidir.

#10411456 ·
· 46
aşağıdaki yazıyı yazan adamdır.
"bugün yazmak gelmiyor içimden sövmek istiyorum öncelikle; böyle bir yazıyı kaleme almış olmaktan dolayı hepinizden, özellikle de hanımlardan özür diliyorum. bugün; seviye beklemeyin benden çünkü çukurların seviyesine inmek ve kulaklarına bağırmak istiyorum. ahlak, edep, medeniyet, hoşgörü de beklemeyin. zira; kendimde değilim bugün. son derece öfkeli, kızgın ve kendimi kaybetmiş durumdayım. vücut kimyam bozuk. ağzıma geleni, kağıda döküyorum. kusura bakmayın özür diliyorum hepinizden
bugüne kadar; bu köşeyi hanımlar da okuyor diye, mümkün olduğu kadar argo kullanmamaya, mümkün olduğu kadar sövmemeye özen gösterdim. ne var ki; okuma hakları ellerinden alınan başörtülü öğrenciler için fahişe diyebilecek kadar adileşen, pespayeleşen bir orospu çocuğuna, hakettiği dilden cevap vereceğim.
dikkat edin; orospunun çocuğu değil, orospu çocuğu diyorum. çünkü; anasının kabahati yok. bilseydi, büyüyünce böyle bir mahlukat olacağını hiç doğurur muydu onu?.. evet; o, kafası orospulaşmış bir fahişe!.. o, bir orospu çocuğu!.. o, mümkün değil ki, anasının rahminde büyümüş bir cenin olamaz!.. olsa olsa; 9 ay 10 gün çektiği kabızlıktan sonra makatından defettiği bir boktur!.. düşünüyorum da; bir insandan, mümkün değil, böyle bir yaratık çıkamaz!.. bir kadın, böyle bir enik doğuramaz! aklım, havsalam almıyor. hiçbir ana-baba, böylesine bir pislik, böylesine bir mikrop üretemez!.. hele hele; 9 ay boyunca taşıyamaz bünyesinde!..
o halde, nereden çıktı bu mahluk?.. insan desen, insana benzemiyor!..
hayvandesen, tüm mahlukata hakaret olur!.. kendi dışkısını yiyen domuz bile temiz kalır bu necasetin yanında!.. iyi de; kim bu alçak?.. nereden çıktı bu şerefsiz?.. öyle bir necaset parçası ki, hiçbir ananın rahminden çıkması mümkün değil!.. onun gözünde; okumak için üniversite kapısında bekleyen başörtülü öğrenciler birer fahişe!.. hem de; bellenmesi gereken bir fahişe!.. depremde çektikleri acıların üzerine, bir de okula girememe baskısıyla karşılaşan bir depremzede öğrencinin zulmü protesto için açtığı 7.4 yetmedi mi? pankartına takmış kafayı.
diyor ki; size neyin yetip yetmediğini ben biliyorum da, size değmez!.. onu yapmaya bile değmezsiniz!.. sizi gidi alçak fahişeler sizi!.. ben de diyorum ki; hayır; böyle bir şeye insanca cevap vermek mümkün değil ona neyin yetip-yetmeyeceğini ben de çok çok iyi biliyorum ama, değmez!.. çünkü; yazdığı kalem bile küçük gelir ona!.. o ki; oturduğu cola şişesinden bile zevk alan bir homoseksüeldir!.. dolayısıyla; kalemler, şişeler değil, budaklı odun lazım, bu alçak homoseksüele!.. ya da, çok iyi bildiği çarpışan mızraklardan ikisi!.. bu necaset var ya; program yaptığı kanalizasyondan aradım kendisini: o şimdi burada yok, denize doğru akıyor o bok!dediler!.. ağzından kusmuk kaleminden irin dökülen bu it, asla yazar olamaz. büyük bir ihtimalle ya boynuzlu bir pezevenk, ya da en yakınlarını pazarlayan bir deyyustur!..
sırf başörtülü oldukları için okuma hakkı gaspedilen kız öğrenciler için 200 milyonu bastır soyunsunlar, 300 milyonu ver başka şey yapsınlar diyebilecek kadar bayağılaştığına göre, merak ediyorum; böyle bir hayvana tahammül edebilmesi için, karısına ne kadar vizite parası ödediler?.. ya da; karısı kaç milyona soyunuyor?.. yatak ücreti kaç paradır?.. yoksa; lüks yaşantısını, debdebeli hayatını, karısının vizite ücretlerinden kazandığı paralara mı borçlu bu pezevenk?.. rıdvan dilmenin sözünü ettiği yazarlar arasında bu boynuzluda var mı acaba? daha fazla maaş için, o da patronlarına gönderiyormu karısını?.. öyle ya; kimin kaça soyunacağı konusunda bu kadar uzman olduğuna göre!.. ne demiş eskiler; kişi, başkalarını da kendisi gibi bilirmiş!..
zaman zaman; bazı hanım okurlarımın hassasiyetlerine duyarlı davranır ve bu pespaye tetikçilere daha ağır ifadeler kullanmamak için kendimi zor tutardım.
hayır; bugün çıkaracağım ağzımdaki baklayı. ister kızın, ister darılın, isterse telefonlara sarılın; ama nolur, bu kafasındaki irinleri satarak para kazanan orospu çocuğuna, bugün olsun anladığı dilden cevap vereyim. böyle it oğlu itlere az bile yazıyorum. bunlar balans ayarından hoşlanır elleri kızarıncaya kadar alkış tutarlar bütün dayatmalara!.. bunlara var ya; balans ayarı değil, aslında iyi bir alyans ayarı yapacaksın!.. bol taşlı, büyük başlı yüzükleri geçireceksin büzüklerine, döndüre döndüre ayar yapacaksın!.. hayır; bunlara karşı anladığı dilden konuşmak da çare değil. bundan böyle; anladıkları stilden konuşmalı bunlarla!.. nasıl bellenmek istiyorlarsa, öyle bellemeli!.. hem de gazete diye çıkardıkları paçavraların üzerinde!.. görsünler bakalım; allahın emri olan başörtüsünü taktığı için namus timsali olan o mağdur öğrencilere fahişe demek neymiş!.. görsünler; budaklı odun, cola şisesinin üzerine oturmaya benziyor muymuş!.. görecek!.. bir gün gelecek, cümle alem görecek bu homoların rezilliğini!.. bakalım o gün geldiğinde nereye açacaklar?.. ama; dünyanın öteki ucuna da kaçsalar, en ücra köşeye de sinseler, girdikleri delikten çıkarıp, teşhir edeceğim bunları!.. tıpkı; yahudilerin, nazileri arayıp, bulduğu ve yargılattırdığı gibi!.. bu kazurat takımının yaptıkları asla yanlarına kar kalmayacak. adalet önünde verecekler hesabını. verdirtmezsem, şerefsizim!.. dost-düşman bilsin gayet iyi biliyorum ki; ankaradakilerin özünde, ben bir vatan hainiyim!.. bir devlet düşmanı ve bir bölücüyüm!.. ben, pkklıdan da tehlikeli biriyim!.. çünkü ben şeriatçıyım!.. beni öyle görüyorlar, öyle deklare ediyorlar.
ammaaa
pkk için mayın üreten ve yüzlerce mehmetçiğin şehadetine, yüzlercesinin sakat kalmasına yol açan valsellanın faaliyette bulunduğu italya bir müttefik, ankaranın gözünde!.. pkkya 12 bin küsur mayın satan valsellanın bağlı olduğu fiat, rahmi koç hazretlerinin koç holdingi ile ortakmış, kimin umurunda?
ankara, ilan etmiş bir kere; italya müttefik, fiat dost, rahmi koç vatansever!.. bu ahval ve şerait içinde, ben de bir devlet düşmanıymışım, iyi mi?.."
"bugün yazmak gelmiyor içimden sövmek istiyorum öncelikle; böyle bir yazıyı kaleme almış olmaktan dolayı hepinizden, özellikle de hanımlardan özür diliyorum. bugün; seviye beklemeyin benden çünkü çukurların seviyesine inmek ve kulaklarına bağırmak istiyorum. ahlak, edep, medeniyet, hoşgörü de beklemeyin. zira; kendimde değilim bugün. son derece öfkeli, kızgın ve kendimi kaybetmiş durumdayım. vücut kimyam bozuk. ağzıma geleni, kağıda döküyorum. kusura bakmayın özür diliyorum hepinizden
bugüne kadar; bu köşeyi hanımlar da okuyor diye, mümkün olduğu kadar argo kullanmamaya, mümkün olduğu kadar sövmemeye özen gösterdim. ne var ki; okuma hakları ellerinden alınan başörtülü öğrenciler için fahişe diyebilecek kadar adileşen, pespayeleşen bir orospu çocuğuna, hakettiği dilden cevap vereceğim.
dikkat edin; orospunun çocuğu değil, orospu çocuğu diyorum. çünkü; anasının kabahati yok. bilseydi, büyüyünce böyle bir mahlukat olacağını hiç doğurur muydu onu?.. evet; o, kafası orospulaşmış bir fahişe!.. o, bir orospu çocuğu!.. o, mümkün değil ki, anasının rahminde büyümüş bir cenin olamaz!.. olsa olsa; 9 ay 10 gün çektiği kabızlıktan sonra makatından defettiği bir boktur!.. düşünüyorum da; bir insandan, mümkün değil, böyle bir yaratık çıkamaz!.. bir kadın, böyle bir enik doğuramaz! aklım, havsalam almıyor. hiçbir ana-baba, böylesine bir pislik, böylesine bir mikrop üretemez!.. hele hele; 9 ay boyunca taşıyamaz bünyesinde!..
o halde, nereden çıktı bu mahluk?.. insan desen, insana benzemiyor!..
hayvandesen, tüm mahlukata hakaret olur!.. kendi dışkısını yiyen domuz bile temiz kalır bu necasetin yanında!.. iyi de; kim bu alçak?.. nereden çıktı bu şerefsiz?.. öyle bir necaset parçası ki, hiçbir ananın rahminden çıkması mümkün değil!.. onun gözünde; okumak için üniversite kapısında bekleyen başörtülü öğrenciler birer fahişe!.. hem de; bellenmesi gereken bir fahişe!.. depremde çektikleri acıların üzerine, bir de okula girememe baskısıyla karşılaşan bir depremzede öğrencinin zulmü protesto için açtığı 7.4 yetmedi mi? pankartına takmış kafayı.
diyor ki; size neyin yetip yetmediğini ben biliyorum da, size değmez!.. onu yapmaya bile değmezsiniz!.. sizi gidi alçak fahişeler sizi!.. ben de diyorum ki; hayır; böyle bir şeye insanca cevap vermek mümkün değil ona neyin yetip-yetmeyeceğini ben de çok çok iyi biliyorum ama, değmez!.. çünkü; yazdığı kalem bile küçük gelir ona!.. o ki; oturduğu cola şişesinden bile zevk alan bir homoseksüeldir!.. dolayısıyla; kalemler, şişeler değil, budaklı odun lazım, bu alçak homoseksüele!.. ya da, çok iyi bildiği çarpışan mızraklardan ikisi!.. bu necaset var ya; program yaptığı kanalizasyondan aradım kendisini: o şimdi burada yok, denize doğru akıyor o bok!dediler!.. ağzından kusmuk kaleminden irin dökülen bu it, asla yazar olamaz. büyük bir ihtimalle ya boynuzlu bir pezevenk, ya da en yakınlarını pazarlayan bir deyyustur!..
sırf başörtülü oldukları için okuma hakkı gaspedilen kız öğrenciler için 200 milyonu bastır soyunsunlar, 300 milyonu ver başka şey yapsınlar diyebilecek kadar bayağılaştığına göre, merak ediyorum; böyle bir hayvana tahammül edebilmesi için, karısına ne kadar vizite parası ödediler?.. ya da; karısı kaç milyona soyunuyor?.. yatak ücreti kaç paradır?.. yoksa; lüks yaşantısını, debdebeli hayatını, karısının vizite ücretlerinden kazandığı paralara mı borçlu bu pezevenk?.. rıdvan dilmenin sözünü ettiği yazarlar arasında bu boynuzluda var mı acaba? daha fazla maaş için, o da patronlarına gönderiyormu karısını?.. öyle ya; kimin kaça soyunacağı konusunda bu kadar uzman olduğuna göre!.. ne demiş eskiler; kişi, başkalarını da kendisi gibi bilirmiş!..
zaman zaman; bazı hanım okurlarımın hassasiyetlerine duyarlı davranır ve bu pespaye tetikçilere daha ağır ifadeler kullanmamak için kendimi zor tutardım.
hayır; bugün çıkaracağım ağzımdaki baklayı. ister kızın, ister darılın, isterse telefonlara sarılın; ama nolur, bu kafasındaki irinleri satarak para kazanan orospu çocuğuna, bugün olsun anladığı dilden cevap vereyim. böyle it oğlu itlere az bile yazıyorum. bunlar balans ayarından hoşlanır elleri kızarıncaya kadar alkış tutarlar bütün dayatmalara!.. bunlara var ya; balans ayarı değil, aslında iyi bir alyans ayarı yapacaksın!.. bol taşlı, büyük başlı yüzükleri geçireceksin büzüklerine, döndüre döndüre ayar yapacaksın!.. hayır; bunlara karşı anladığı dilden konuşmak da çare değil. bundan böyle; anladıkları stilden konuşmalı bunlarla!.. nasıl bellenmek istiyorlarsa, öyle bellemeli!.. hem de gazete diye çıkardıkları paçavraların üzerinde!.. görsünler bakalım; allahın emri olan başörtüsünü taktığı için namus timsali olan o mağdur öğrencilere fahişe demek neymiş!.. görsünler; budaklı odun, cola şisesinin üzerine oturmaya benziyor muymuş!.. görecek!.. bir gün gelecek, cümle alem görecek bu homoların rezilliğini!.. bakalım o gün geldiğinde nereye açacaklar?.. ama; dünyanın öteki ucuna da kaçsalar, en ücra köşeye de sinseler, girdikleri delikten çıkarıp, teşhir edeceğim bunları!.. tıpkı; yahudilerin, nazileri arayıp, bulduğu ve yargılattırdığı gibi!.. bu kazurat takımının yaptıkları asla yanlarına kar kalmayacak. adalet önünde verecekler hesabını. verdirtmezsem, şerefsizim!.. dost-düşman bilsin gayet iyi biliyorum ki; ankaradakilerin özünde, ben bir vatan hainiyim!.. bir devlet düşmanı ve bir bölücüyüm!.. ben, pkklıdan da tehlikeli biriyim!.. çünkü ben şeriatçıyım!.. beni öyle görüyorlar, öyle deklare ediyorlar.
ammaaa
pkk için mayın üreten ve yüzlerce mehmetçiğin şehadetine, yüzlercesinin sakat kalmasına yol açan valsellanın faaliyette bulunduğu italya bir müttefik, ankaranın gözünde!.. pkkya 12 bin küsur mayın satan valsellanın bağlı olduğu fiat, rahmi koç hazretlerinin koç holdingi ile ortakmış, kimin umurunda?
ankara, ilan etmiş bir kere; italya müttefik, fiat dost, rahmi koç vatansever!.. bu ahval ve şerait içinde, ben de bir devlet düşmanıymışım, iyi mi?.."

#10859823 ·
· 46
bunun gibilerine gazeteci, ismail türüt gibilerine sanatçı diyorlar. yazık lan bunların yüzlerine bile tükürülmez. foseptik beyinliler.

#10859867 ·
· 50
türkiye, mısır ve brezilya'nın karışmasını dış mihraklara bağlamış bugünkü yazısında. e haliyle anca buna bağlayabilmiş, derin bir analiz yapmaya yetecek beyin hücresini barındırmıyor kendisi.
ardından, halit ergenç'in taksim protestocularına dağıtılan 2 milyon dolar paradan ne kadar pay aldığını sormuş. kendisinin bu parayı kimin dağıttığını, bu paranın kimin cebinden çıktığını söylediğini düşünebilirsiniz; fakat yanılırsınız. hasan karakaya denen bu arkadaş, önemli ayrıntılara ve zekice çıkarımlara -kendi yazdığı yazıda dâhi- yer veremeyecek kadar kapasitesiz bir mahlûk olduğundan, yapa yapa ancak "hocam" diye hitap ettiği köpeklerden öğrendiği "iftira" sanatını uyguluyor.
sanırım, lafı "dış mihraklar türkiye'yi karıştırmak için 2 milyon dolar para dağıttılar" noktasına getirmiş. ancak kafası kıt kanaat çalıştığı için, bu kadar basit bir cümleyi bile yazmayı becerememiş.
ve en sonunda, yani finalde çıkmış diyor ki: "ekmeğini yediğiniz toplum!!!1!!"
ulan büyükbaş, hani biz dış mihrakların maşasıydık, kaltağıydık, pezevengiydik?
lan âkil, madem bana dış mihraklar para dağıtıyor, ne bok yemeye ekmeğini yediniz toplum diyorsun?
ulan akılsız, sen kime hakaret ediyorsun? hangi vasıfla, hangi sıfatla, hangi ahlak ve namusla bana ve kardeşlerime dil uzatıyorsun? sen kim oluyorsun da beni "vatan hainliği" ile itham ediyorsun?
not: bu girideki tüm hakaretler beni bağlar. lütfen ispiyonlamayın, editlememi istemeyin. eğer oturduğu yerden kükrediğinin milyonda biri kadar erkekliği varsa, çıksın bana dava açsın; bu giriyi az sonra kendisinin mail adresine postalayacağım. bana dava açsın ki, ben de yazdığı yazı yüzünden manevi olarak yaralanan ve hakarette uğrayan gezi direnişçisi ve parklarbizim platformunun üyesi onlarca arkadaşlarımla kendisine karşı güzel bir karşı dava açayım.
ardından, halit ergenç'in taksim protestocularına dağıtılan 2 milyon dolar paradan ne kadar pay aldığını sormuş. kendisinin bu parayı kimin dağıttığını, bu paranın kimin cebinden çıktığını söylediğini düşünebilirsiniz; fakat yanılırsınız. hasan karakaya denen bu arkadaş, önemli ayrıntılara ve zekice çıkarımlara -kendi yazdığı yazıda dâhi- yer veremeyecek kadar kapasitesiz bir mahlûk olduğundan, yapa yapa ancak "hocam" diye hitap ettiği köpeklerden öğrendiği "iftira" sanatını uyguluyor.
sanırım, lafı "dış mihraklar türkiye'yi karıştırmak için 2 milyon dolar para dağıttılar" noktasına getirmiş. ancak kafası kıt kanaat çalıştığı için, bu kadar basit bir cümleyi bile yazmayı becerememiş.
ve en sonunda, yani finalde çıkmış diyor ki: "ekmeğini yediğiniz toplum!!!1!!"
ulan büyükbaş, hani biz dış mihrakların maşasıydık, kaltağıydık, pezevengiydik?
lan âkil, madem bana dış mihraklar para dağıtıyor, ne bok yemeye ekmeğini yediniz toplum diyorsun?
ulan akılsız, sen kime hakaret ediyorsun? hangi vasıfla, hangi sıfatla, hangi ahlak ve namusla bana ve kardeşlerime dil uzatıyorsun? sen kim oluyorsun da beni "vatan hainliği" ile itham ediyorsun?
not: bu girideki tüm hakaretler beni bağlar. lütfen ispiyonlamayın, editlememi istemeyin. eğer oturduğu yerden kükrediğinin milyonda biri kadar erkekliği varsa, çıksın bana dava açsın; bu giriyi az sonra kendisinin mail adresine postalayacağım. bana dava açsın ki, ben de yazdığı yazı yüzünden manevi olarak yaralanan ve hakarette uğrayan gezi direnişçisi ve parklarbizim platformunun üyesi onlarca arkadaşlarımla kendisine karşı güzel bir karşı dava açayım.
dünkü yazısıyla ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü yanlış anladığını düşündüğüm yazar. şöyle demiştir kendileri:
"ulan köpek oğlu köpek! ulan pezevenk!.. ulan kaltak!.."
yazının tamamı:
türkiye, brezilya, mısır... her soruya bir cevabım var!
dün sabah kalktım, "kahvaltı" hazırlanana kadar televizyon kanalları arasında dolaşıp, "haberleri" izledim...kimi mısır'daki "tahrir meydanı"ndan s...
yeniakit
hayattaki prensiplerimden birini de voltaire 'in şu sözüydü: "fikirlerinize katılmıyorum ama o fikirleri özgürce ifade edebilmeniz için canımı bile veririm." ancak, hasan karakayanın yazısı bana şunu düşündürttü: ulan yoksa bok yoluna mı gidiyorum/z.
"ulan köpek oğlu köpek! ulan pezevenk!.. ulan kaltak!.."
yazının tamamı:

hayattaki prensiplerimden birini de voltaire 'in şu sözüydü: "fikirlerinize katılmıyorum ama o fikirleri özgürce ifade edebilmeniz için canımı bile veririm." ancak, hasan karakayanın yazısı bana şunu düşündürttü: ulan yoksa bok yoluna mı gidiyorum/z.
(sözde) akil. genel yayın yönetmeni(msi).
tam da bugün, yüreğimizin yangını geçen 20 yıla rağmen sönmemişken! tam da bugün yine nefret söylemleriyle, küfürlerle, hedef ve yol göstermelerle yine yakıyorlar ateşleri... tam da bugün!
sabredebiliyorsanız, okuyun bugünkü yazısını. çirkinliği ta yüreğinizdeki yangında hissedeceksiniz.
hasan karakaya 'balta'yı gezi için indirdi: ulan p.zevenk! - #türkiye
radikal.com.tr - akil insanlar heyeti'nde yer alan yeni akit gazetesi genel yayın yönetmeni hasan karakaya bugün, "türkiye, brezilya, mısır... her ...
radikal
tam da bugün, yüreğimizin yangını geçen 20 yıla rağmen sönmemişken! tam da bugün yine nefret söylemleriyle, küfürlerle, hedef ve yol göstermelerle yine yakıyorlar ateşleri... tam da bugün!
sabredebiliyorsanız, okuyun bugünkü yazısını. çirkinliği ta yüreğinizdeki yangında hissedeceksiniz.

#10860778 ·
· 37
aziz nesin'i de mit ajanı ilan etmiş yazarımsı. küfürbaz.

#10860994 ·
· 19
hayata dair her şeye ama her şeye büyük bir nefret duyan bir varlıktır.
dikkat edin, gezi direnişçilerine küfretmek kesmemiş beyzadeyi, doksanlar kuşağını toptan uşak ilan etmiş. şüphesiz bunda akıl sahipleri için nice ibretler vardır.
dikkat edin, gezi direnişçilerine küfretmek kesmemiş beyzadeyi, doksanlar kuşağını toptan uşak ilan etmiş. şüphesiz bunda akıl sahipleri için nice ibretler vardır.