ölüm, haksızlık, adaletsizlik, dengesizlik, iftira, hayal kırıklığı, .... anlarıdır
yalakaların herzaman kendini öne çıkararak işinizi engellediği andır.
aylar önce aileleriyle birlikte katledilen çocukları, evlerini terketmek zorunda kalan binlerce insanı görüp, dehşete kapıldıktan sonra, üzerinden henüz 6 ay bile geçmemişken herkesin, hatta neredeyse tüm dünyanın, özellikle osuruktan rahatsız olanların haklarını bile savunmaya çalışacak seviyede insan haklarına önem veren avrupanın, bu yaşananları görmezden gelmiş olması hatta belkide çoktan unutmuş olması, hatta duyarlıyım düşünceliyim aslanım kaplanım breaaahh diyen şahsımın bile unutması, bu insanlık ayıbını unutup, yazın barlarda diskolarda huzur içinde eğlenebilmesi.
gaza gelip birisine "senden hoşlanıyorum" yada "seni seviyorum" dediğinde kişinin sessiz kaldığını gördüğün andır işte.
emek harcadığınız bir şeyin üzerine bir başkasının yatıp, onun üzerinden prim yaptığı ,
aferin aldığı anlardır.
(bkz:
vay ibne)
haftalarca aradığın filmi internette bulup indirmeye kastığın ve 7 parçayı indirdikten sonra son part ın hatalı olduğunu gördüğün andır.
en yakın arkadaşının hoşlandığın kızla çıkması durumu.
doğdunuz zaman, gözünüzü ilk açtığınızda anlarsınız hayatın ibne olduğunu. bunu bu kadar erken fark etmek size çok koyar ve hemen ağlamaya başlarsınız..
kocaman bir dünyadan (bkz:
istanbul) küçücük bir istridye kabuğuna döndüğünüzde (bkz:
bolu) gecenin bu vakti - ki sizin dışınızda herkes/herşey değişirken sizin aynı kalmanız-- ve winampın bunu bile bile size keane everybody s changing çalması.
çok sağlam insandır diyerek sizin için çok önemli şeyleri (eviniz , arabanız, kardeşiniz, kankanız, güveniniz vs vs) emanet ettiğiniz insanların bu durumu suistimal ettiklerini anladığınızda yaşadığınız ruh halini en iyi anlatan andır.. diğer bir ifade için
(bkz:
hayal kırıklığı)
gerçekten yalnız olduğunuzu anladığınız andır...
en yakınların tarafından anlaşılmadığını anladığın an