5 mayıs 2007 beşitaş fenerbahçe maçından hemen sonra iki röportajda farklı şeyler söylemiş, farklı tavırlar takınmış oyuncu. ntv'ye verdiği demeçta serkan'ın arkadaşı olduğunu, ona vurmadığını, zaten böyle bir insan olmadığını, böyle birşey yapmayacağını söyledi. bir de hakemlerin bazı şeyleri görmediğini uygun bir dille anlattı. buraya kadar herşey normal. hatta bu kadar şebeğin olduğu bir ortamda takdir bile etmiştim. rıdvan dilmen de futbolcu dediğin böyle olmalı, adam gibi adam gibisinden birşeyler söyledi. haklıydı da...
aynı ibrahim toraman muhtemelen birkaç saniye arayla ve yine muhtemelen ntv'ye verdiği demeçten sonraki demecinde trt mikrofonuna farklı konuştu. ilk röportajda kezman'ın gökhan'a müdahale ettiğini düzgünce söyleyen, appiah'ın müdahele ettiğini belirten, pozisyon yakalayıp değerlendiremediklerini, önlerindeki maçlara baktıklarını ifade eden toraman gitmiş yerine başkası gelmişti sanki. kezman'ın gökhan'ın suratına vurduğunu, appiah'ın tekme attığını, serkan'a vurmadığını, sert bir müdahale yaptığını ama "vumadığını" saldırgan bir tavırla söyledi. yedikleri golde ise "saçma sapan bi gol yedik" cümlesiyle bahsetti.
bir adamın iki röportaj arasında bu kadar saldırganlaşmasını pek anlayamadım doğrusu. surat ifadesinden ve ses tonundan anladığım kadarıyla ikinci röportajda aklı konuştuğu şeyde veya kameranın önünde değildi. keşke ilk açıklamasını tekrar etseydi. insanın dediğimiz bu kadar kısa sürede lafını ve tavrunu bence bu kadar değiştirmez.
ayrıca insan olarak niyetinden pek şüphe etmesem de kırmızı kart gördüğü pozisyonda serkan'ın kendine baktığını görünce, yani o müdaheleyi yapmadan önce baktığı yer top değil, serkan'ın suratıydı.
serkan balcı'nın anlık bir kararla suratına vurdu. bunu inkar etmenin de anlamı yok. pozisyonda verdiği kararın kişiliğiyle pek alakası olmadığı gibi.