bursanın köftesi ile şöhreti yakalamış ilçesi
inegöl
mobilya ve köfte şehri.
ekmekleri de çok güzel olan bursa ilçesi.
demirdöküm stajım dolayısıyla bulunduğum, yaklaşık üç dükkan arayla bir çay bahçesine rastlayabileceğiniz ilçe. şöyle bir de anım var çay bahçeleriyle ilgili. stajımın ilk gününden sonra etrafı dolaşmaya çıktığımda sayılarının çokluğuyla hemen gözüme battılar. "şööyle bir oturayım, çayımı içeyim" diye geçirdim içimden, gittim en güzel yere oturdum. akşamüstüydü, hava ılıktı, tatlı tatlı bir meltem esiyordu. garson geldi yanıma kuvvetlice dürttü:
- kalk!
dedi. afalladım, oturduğum yerden ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. "kalk" diye yineledi. nedenini sordum, "burası aile bölümü" dedi, "yanında kız yoksa oturamazsın" etraftaki masalarda oturan onlarca erkeği o an farkettim. "bana çay bahçesi mi yok" dedim içimden ve kalktım. on metre ötedeki öbür çay bahçesine gittim ve aynı şeyler olunca anladım, yokmuş bana çay bahçesi. geçtim kenara oturdum ben de, içtim çayımı paşa paşa...
- kalk!
dedi. afalladım, oturduğum yerden ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. "kalk" diye yineledi. nedenini sordum, "burası aile bölümü" dedi, "yanında kız yoksa oturamazsın" etraftaki masalarda oturan onlarca erkeği o an farkettim. "bana çay bahçesi mi yok" dedim içimden ve kalktım. on metre ötedeki öbür çay bahçesine gittim ve aynı şeyler olunca anladım, yokmuş bana çay bahçesi. geçtim kenara oturdum ben de, içtim çayımı paşa paşa...
bulunduğumuz internet cafe'nin sahibinin az evvel tüm müşterilere nescafe ikram ettiği misavirperver ilçe. sabah bindiğimiz taksi de yedi yerine beş milyon almıştı.
yalnız belirteyim ki taksi ücretleri bariz şekilde istanbul'dan daha pahalı...
yalnız belirteyim ki taksi ücretleri bariz şekilde istanbul'dan daha pahalı...

#1498325 ·
· 224
bursa ilinin 181.381 nüfuslu ve 1.004 km2 yüzölçümlü ilçesidir.
erdoğan bektaş ilçenin kaymakamıdır. akbaşlar, akhisar, akıncılar, alibey, aşağıballık, babaoğlu, bahariye, bahçekaya, bayramşah, boğazköy, bilal, çakırçiftliği, çavuşköy, çaylıca, çayyaka, çeltikçi, çiftlikköy, çitli, deydinler, doğanyurdu, dipsizgöl, dömez, edebey, elmaçayır, esenköy, eskikaracakaya, eskiköy, eymir, fevziye, fındıklı, gedikpınar, gülbahçe, gündüzlü, güneykestane, güzelyurt, hacıkara, halhalca, hamamlı, hamidiye, hamitabat, hamzabey, hasanpaşa, hayriye, hilmiye, hocaköy, iclaliye, ihsaniye, inayet, isaören, iskaniye, karakadı, karalar, karahasanlar, karagölet, kayapınar, kestanealan, kınık, kıran, kocakonak, konurlar, kozluca, kulaca, küçükyenice, lütfiye, madenköy, mezit, mesruriye, muratbey, olukman, ortaköy, osmaniye, özlüce, paşaören, rüştiye, saadet, sarıpınar, soğukdere, sulhiye, sultaniye, sungurpaşa, süle, sülüklügöl, süpürtü, şehitler, şipali, tekkeköy, tokuş, turgutalp, tüfekçikonak, yeniköy, yeniyörük, yiğit, yukarıballık isimlerinde toplam 93 köyü bulunur.
erdoğan bektaş ilçenin kaymakamıdır. akbaşlar, akhisar, akıncılar, alibey, aşağıballık, babaoğlu, bahariye, bahçekaya, bayramşah, boğazköy, bilal, çakırçiftliği, çavuşköy, çaylıca, çayyaka, çeltikçi, çiftlikköy, çitli, deydinler, doğanyurdu, dipsizgöl, dömez, edebey, elmaçayır, esenköy, eskikaracakaya, eskiköy, eymir, fevziye, fındıklı, gedikpınar, gülbahçe, gündüzlü, güneykestane, güzelyurt, hacıkara, halhalca, hamamlı, hamidiye, hamitabat, hamzabey, hasanpaşa, hayriye, hilmiye, hocaköy, iclaliye, ihsaniye, inayet, isaören, iskaniye, karakadı, karalar, karahasanlar, karagölet, kayapınar, kestanealan, kınık, kıran, kocakonak, konurlar, kozluca, kulaca, küçükyenice, lütfiye, madenköy, mezit, mesruriye, muratbey, olukman, ortaköy, osmaniye, özlüce, paşaören, rüştiye, saadet, sarıpınar, soğukdere, sulhiye, sultaniye, sungurpaşa, süle, sülüklügöl, süpürtü, şehitler, şipali, tekkeköy, tokuş, turgutalp, tüfekçikonak, yeniköy, yeniyörük, yiğit, yukarıballık isimlerinde toplam 93 köyü bulunur.

#2631445 ·
· 228
2004 senesinde , 482.727.898 $ 'lık ihracat yaparak türkiye ihracatının %0.7 si gerçekleştirmiş olan bursa merkeze 45 km uzaklıktaki ilçe . sanıldığı gibi ihracatındaki en büyük pay mobilya ve orman ürünleri değildir. tekstilde 280 milyon $ , mobilya ve orman ürünlerinde ise 65 milyon $'lık ihracat gerçekleştirmiştir.

#2866152 ·
· 228
iki konuda amsterdam gibi şehirdir. birincisi yüksek uyuşturucu madde kullanımı, lakin bu hadise amsterdamdaki gibi legal değildir, e bu halde diğer avrupa şehirlerinden bi farkı kalmadı gerçi. neyse geçelim, ikinci olarak ise yüksek bisiklet kullanımı. zira inegöl de amsterdam gibi dümdüzdür. her ne hikmetse sadece anneannemin evi yokuş üzerindedir ki o da muhtemel inegöldeki tek yokuştur(belediyenin hemen yanı). bu bisiklet kullanımı cidden aşırı yüksek bir düzeydedir, ana ulaşım aracı bisiklettir diyebilirim, yani ben son bıraktığımda öyleydi.

#2866218 ·
· 223
(bkz: inegöl köfte)

#2866219 ·
· 223
bursayı ve bursasporu pek sevmemesiyle bilinir. bizzat ilçenin kendisi evet.

#3444709 ·
· 153
daha çok ahmet galip meriç ler çıkarmasını dilediğim ilçe.

#4137824 ·
· 157
- ilçe girişinde bir kereste heykeli vardır! gelip geçenler "bune lan?" demesin diye altına inegöl mobilyası yazmışlardır.. ben de o dikdörtgen prizma heykelinin bir kereste olduğunu o yazıyı okuduktan sonra anladım.
- inegöl'de aylık geliri yirmi bin tl. olan keresteciler mevcuttur...
- türkiye'de en popüler köftenin yapıldığı ilçedir.fakat ilçede o kadar da çok köfteci yoktur. bu da köfte ustalarının başka şehirlere açıldığını gösteriyor.
- inegöl - bursa ilişkisi karşıyaka - izmir ilişkisine benzer.
- inegölde tutucu görünüp karısını - kocasını aldatan insan pek çoktur.(araştırmalar sonucu)
- inegöl'de aylık geliri yirmi bin tl. olan keresteciler mevcuttur...
- türkiye'de en popüler köftenin yapıldığı ilçedir.fakat ilçede o kadar da çok köfteci yoktur. bu da köfte ustalarının başka şehirlere açıldığını gösteriyor.
- inegöl - bursa ilişkisi karşıyaka - izmir ilişkisine benzer.
- inegölde tutucu görünüp karısını - kocasını aldatan insan pek çoktur.(araştırmalar sonucu)

#4580862 ·
· 159
memleketim.
bir yerde yolun ortasından yürüyen birini görürseniz; kuvvetli muhtemel o şahıs inegöllüdür. küfür basmak hakkınızdır.
bir yerde yolun ortasından yürüyen birini görürseniz; kuvvetli muhtemel o şahıs inegöllüdür. küfür basmak hakkınızdır.

#5378882 ·
· 152
doğum yerim.
yeterince öznel olan bir bakış açışıyla anlatmak isterim inegölü, her köşesine nefretle bakan bir evladı olarak.
erken yaşlarda evlenilen yegane ilçe olarak ün salmış olmalı ki her bir yanda sorguladığım (bana göre erken yaşta evlenme 20sinden öncedir) erken evlilik yapmış insanlar inegöllü çıkmaktadır. insanlar boşluktan neler yapacağını bilemediği için, zannediyorum ki can sıkıntısı ve hayatlarının garip boşluğunun verdiği yalnızlık korkusu itiyor inegöl insanını evliliğe. bu sadece ufak sorunlardan biri. bitmiş tükenmiş bir yer olarak kabul ediyorum inegölü, ki inegölden daha büyük şehirlere taşınmış büyüklerimle her görüşmemde yasaklarlar inegöle gitmemi, 'ölmüş inegöl napcan orda' derler. zaten çok da barizdir ölü olduğu. kadınların yaptığı dedikodu, erkeklerin yaptıklarının yanında pirede deve kalır adeta. iş yeri sayısından fazla olan kıraathane sayısı destekler bu dedikodu dünyasını. herkese iyi dileklerin iletildiği ama arkalarından kuyuların kazıldığı yerdir inegöl. zaten o yüzden altyapı sorunu vardır ve heryerinde düşebilinesi yüksek, binlerce çukur vardır. pek bilgim olmadığı için işsizlik hakkında birşey söyleyemicem, zira inegöl insanı cimridir, para harcamaz, doğal olarak işsizlik var olabilir. işsizlikten ziyade para sirkülasyonu yoktur. herkes yakınır, genelde türkiyenin dört bir köşesinde oduğu gibi. bütün gün lanet edilir cumhurbaşkanından tut başbakanına, ösym sinden tut okul müdürlerine kadar herkes kendi payına düşeni alır. halbu ki küfrettikleri başbakanın partisi açık ara farkla kazanmıştır yerel seçimlerde. inegölde kalmaya mahkum geliri düşük olan vatandaşlar böyle geçirirler hayatlarını. peki ya küçük burjuva takımı? pek de farkı yoktur. hayatlarını dedikodu ve gezme üzerine kurmuş kadınlar çocuklarını taa 15 yaşına gelene kadar o gezmek senin bu gezmek benim gezdirirler. cicili biçili giyinen küçümenler işe olayın farkında olmadan küçük yaşlarda adım atarlar inegöl sosyetesine. hele bi 16 oldular mi her hafta sonu bursaya gidilir, kıyafetler alınır. inegölden katiyyen kıyafet alınmaz. kimsede olmayan delicesine pahalı kıyafetler alınmak zorundadır bu küçüklere. zaten o park caddesi denilen iegölün tek caddesinin defileden farkı insanların model olmaması ve makyaj yapmayı bilmemesi ve modayı bilmemesidir.
eğitim oranı düşüktür diyemem çünkü her sene dershanelerden çıkmayan çocuklar iyi okullar kazanıp gidiyorlar ama souçta 'gidiyorlar'. inegöl lisesinin sanını da duymayan kalmasın ki tuvaleti düşük bebeklerden, sınıfları kabadayılardan geçilmez. okul bitti mi de bu kabadayı takımı, sokaklara salınmış zombiler gibi etrafta dolanır. gözlerini bayram ettirmek için mini etekli kız aranır, ağzını bayram ettirmek için bu kızlara 'kasar' der elleri de kaşındı mi sokaklarda aranır durur şort giyen erkek var mi diye. aaa tabi tabi şort giyen adam adam değildir inegölde. halbuki adam olmak 10 yaşında başlayan ve devam eden bir olaydır. ilk olarak internet kafeye gidilir. küfürler öğrenilir. sigaralar içilir. eller cepte sokaklarda yürünür ve yerlere tükürülür. bütün erkeklere 'döverim seni ulan' bakışı atılır ve kızlara 'yavrum, ben erkeğim' bakışları atılır.homofobiklikte dünya lideri olmalı ki siyah, sivri burun ayakkabı giymeyen herkese 'top' denir. böyle insanlara 'top' demeyenlere de 'top' denir.
son olarak kabadayılığın yeterince un salmış olduğu bir yerdir. adım atsan kabadayının parlak ayakkabısına başar, dayak yersin bu inegölde. 10-15 yaş, 15-25 yaş ve 25 ve üstü yaş kbadayıları olarak 3 gruba ayırmak mantıklıolabilir. ilk grup çok da fena değildir. eğer ki öyle bir arkadaşınız varsa arkanız sağlamdır herkese laf atabilirsiniz. ikinci grup ilk gruba nazaran daha bir büyümüşolduğu için haraç kesmeler başlar. kavgalara adam çağırmak adettendir ama kavga bittikten sonra paketlerce sigara ve tomarlarca para isterler sizden. diğer gruptan bahsetmiyorum bile.
sonuçta memleketimdir. adını duyduğum anda bile içimde volkanlar patlar. ben de herhalde iyibir inegöllü olmalıyım ki kendi doğum yerime böyle iyi b*k atabildim.
yeterince öznel olan bir bakış açışıyla anlatmak isterim inegölü, her köşesine nefretle bakan bir evladı olarak.
erken yaşlarda evlenilen yegane ilçe olarak ün salmış olmalı ki her bir yanda sorguladığım (bana göre erken yaşta evlenme 20sinden öncedir) erken evlilik yapmış insanlar inegöllü çıkmaktadır. insanlar boşluktan neler yapacağını bilemediği için, zannediyorum ki can sıkıntısı ve hayatlarının garip boşluğunun verdiği yalnızlık korkusu itiyor inegöl insanını evliliğe. bu sadece ufak sorunlardan biri. bitmiş tükenmiş bir yer olarak kabul ediyorum inegölü, ki inegölden daha büyük şehirlere taşınmış büyüklerimle her görüşmemde yasaklarlar inegöle gitmemi, 'ölmüş inegöl napcan orda' derler. zaten çok da barizdir ölü olduğu. kadınların yaptığı dedikodu, erkeklerin yaptıklarının yanında pirede deve kalır adeta. iş yeri sayısından fazla olan kıraathane sayısı destekler bu dedikodu dünyasını. herkese iyi dileklerin iletildiği ama arkalarından kuyuların kazıldığı yerdir inegöl. zaten o yüzden altyapı sorunu vardır ve heryerinde düşebilinesi yüksek, binlerce çukur vardır. pek bilgim olmadığı için işsizlik hakkında birşey söyleyemicem, zira inegöl insanı cimridir, para harcamaz, doğal olarak işsizlik var olabilir. işsizlikten ziyade para sirkülasyonu yoktur. herkes yakınır, genelde türkiyenin dört bir köşesinde oduğu gibi. bütün gün lanet edilir cumhurbaşkanından tut başbakanına, ösym sinden tut okul müdürlerine kadar herkes kendi payına düşeni alır. halbu ki küfrettikleri başbakanın partisi açık ara farkla kazanmıştır yerel seçimlerde. inegölde kalmaya mahkum geliri düşük olan vatandaşlar böyle geçirirler hayatlarını. peki ya küçük burjuva takımı? pek de farkı yoktur. hayatlarını dedikodu ve gezme üzerine kurmuş kadınlar çocuklarını taa 15 yaşına gelene kadar o gezmek senin bu gezmek benim gezdirirler. cicili biçili giyinen küçümenler işe olayın farkında olmadan küçük yaşlarda adım atarlar inegöl sosyetesine. hele bi 16 oldular mi her hafta sonu bursaya gidilir, kıyafetler alınır. inegölden katiyyen kıyafet alınmaz. kimsede olmayan delicesine pahalı kıyafetler alınmak zorundadır bu küçüklere. zaten o park caddesi denilen iegölün tek caddesinin defileden farkı insanların model olmaması ve makyaj yapmayı bilmemesi ve modayı bilmemesidir.
eğitim oranı düşüktür diyemem çünkü her sene dershanelerden çıkmayan çocuklar iyi okullar kazanıp gidiyorlar ama souçta 'gidiyorlar'. inegöl lisesinin sanını da duymayan kalmasın ki tuvaleti düşük bebeklerden, sınıfları kabadayılardan geçilmez. okul bitti mi de bu kabadayı takımı, sokaklara salınmış zombiler gibi etrafta dolanır. gözlerini bayram ettirmek için mini etekli kız aranır, ağzını bayram ettirmek için bu kızlara 'kasar' der elleri de kaşındı mi sokaklarda aranır durur şort giyen erkek var mi diye. aaa tabi tabi şort giyen adam adam değildir inegölde. halbuki adam olmak 10 yaşında başlayan ve devam eden bir olaydır. ilk olarak internet kafeye gidilir. küfürler öğrenilir. sigaralar içilir. eller cepte sokaklarda yürünür ve yerlere tükürülür. bütün erkeklere 'döverim seni ulan' bakışı atılır ve kızlara 'yavrum, ben erkeğim' bakışları atılır.homofobiklikte dünya lideri olmalı ki siyah, sivri burun ayakkabı giymeyen herkese 'top' denir. böyle insanlara 'top' demeyenlere de 'top' denir.
son olarak kabadayılığın yeterince un salmış olduğu bir yerdir. adım atsan kabadayının parlak ayakkabısına başar, dayak yersin bu inegölde. 10-15 yaş, 15-25 yaş ve 25 ve üstü yaş kbadayıları olarak 3 gruba ayırmak mantıklıolabilir. ilk grup çok da fena değildir. eğer ki öyle bir arkadaşınız varsa arkanız sağlamdır herkese laf atabilirsiniz. ikinci grup ilk gruba nazaran daha bir büyümüşolduğu için haraç kesmeler başlar. kavgalara adam çağırmak adettendir ama kavga bittikten sonra paketlerce sigara ve tomarlarca para isterler sizden. diğer gruptan bahsetmiyorum bile.
sonuçta memleketimdir. adını duyduğum anda bile içimde volkanlar patlar. ben de herhalde iyibir inegöllü olmalıyım ki kendi doğum yerime böyle iyi b*k atabildim.

#7285228 ·
· 155
içindeki herkesin inegöllü olduğu ve köftesi, mobilyası güzel, pazarlarında ucuz ucuz güzel sebze meyve bulunan, bana küçükken çok büyük gelen güzel bir kuğulu parkı olan, bir de bazı parklarında atlar olan hoş bir yer.