instelaya gelince içime bir hüzün çöküyor. burada genelde hep hüzünlü yanlarımla varoldum. üyelik serüvenim dün gibi aklımda. başka şeyler de var aklımda. burası bana yalnız hissettiriyor kendimi. çok uğramıyorum bu yüzden. gitmeyi bilsem giderdim, öğrenemediğim bir şey gitmek. neyse ki beklememeyi öğrendim. yoksa işimiz işti.
mutlu olun sevgili yazarlar zira sizlerin de hüzünlü olduğunu tahayyül ediyorum. güzel anlarınız olsun, keyifli zamanlarınız. öylesine dilemiyorum bunları. vallahi.
23-24 yaşından sonra yıllar hızlı geçmeye başlıyor. hayatın akışı vites yükseltmiş gibi sanki. en başında, istediğim buydu ama artık yetişmekte zorlandığımı ve yavaşlamasını istediğimi itiraf ediyorum.
2020'lerin zeitgeist'ına aykırı duran 1930'ların mottosu american dream'i kovalamakla hata ediyor olabilirim belki, fakat beni iyi hissettiriyor. dahası, belli bir zihinsel olgunluk seviyesinden sonra diğer insanların düşünceleri artık umursanmamaya başlanıyor.
hayatımın en iyi dönemindeyim ve bitmesin istiyorum. "roaring twenties" benim için yeni başlıyor. fakat, endişeleri kenara bırakmak için erken. çünkü, gidilecek uzun bir yol var.
kendi kendime sıradan kişilerden kafamda hayali kahramanlar, sanatçılar, mankenler, yazarlar, sporcular, siyasetçiler yaratıyorum. sonra kendi alanlarında hepsini çok popüler yapıyorum. bir süre sonra onlara bu verdiklerim hiç yokmuşlar gibi davranıp kendi egolarının esiri oluyorlar. oysa düşlerimde ben, sadece gücümün ve zekamın biraz anlaşılmasını istemiştim. o yüzden onlara biraz kızgınım ve onları sadece kullanıyorum. bu gelebildikleri noktada benden ön planda olmaya çalışmaları pek hoşuma gitmiyor.
geride bıraktığım bazı insanların sohbetini arada sırada çok özlüyorum ama kibrinden kör olup onur gurur meselesi yaptığı tüm saçmalıkları düşündükçe toz bulutu gibi dağılıyor tüm hüznüm, hayat çoğunlukla saçmalıklarla, mutsuzluklarla dolu ama yine de dolu dolu yaşanan tüm mutluluklar hüzünlere değer.
bazı insanlar gücü kaldıramaz basit bir örnek iş yerinde altınıza bir eleman veriyorlar ve hemen ona güç gösterisi yapıyorsunuz küçümsüyorsunuz şimdi bir eleman on eleman yüz eleman ve daha fazlası sayılar sadece birer rakam önemli olan insan kalabilmek
gel gelelim son 1 seneye hayatımda bomboş geçen bir yıl uyusam ve uyansaydım eğer hiç bir değişiklik olmazdı garanti edebilirim
zaman geçiyor yıllar su gibi akıp geçiyor ve ben hala hayattan ne istediğimi bulamadım bir gayem bile yok
herkes birseyler ister ev araba klasik çoğumuzun istediği şeyler zengin olmak gibi peki kaçımızda bunu gerçekleştirecek yürek var yada beyin, bende henüz yok ne yazık ki ve böyle giderse olmamasından da korkuyorum.
keşke instadan karşılıklı komik kedi videosu atıp gülebileceğim bir arkadaşım olsaydı. ben keyifli olduğum saatlerde bütün herkes uyuyor maalesef.
şu saat kısıtlaması kadar saçma birsey yok insanları belli saatlerde eve tıkmaya çalışmak kadar saçma birsey yok asıl insanlara bir saat kısıtlaması koyarak daha kalabalık grupları birbirleriyle karşılaştırıyorsunuz