genel olarak her şeyi merak ediyorum ama girideki "okunma sayısı" nın nasıl işlediğini daha çok merak ediyorum. bir üst yazarın girisi 100 okuma alırken hemen alıntadaki yazarın girisinde 500 yazması nasıl oluyor çok merak ediyorum.
(cehaletime verin)
instela 'nin seo 'sunu merak ediyorum. search engine optimization 'da ne kadar kayda deger ust siralarda aranilip bulunma yetisi var girilerimizin. mesela ; google'a finlandiya'dan girdim, turkçe olarak finli arama çubuguna "instela yazarlarinin merak ettikleri" yazdim, sonra istanbul'a geri dondum. çok masrafli oldu lan bu. finlandiya da yakin ustelik. noldu netice simdi kayinço, bi açikla bakiyim bana!
acaba bir gün bende insan gibi yaşamayı hak edebilir miyim yoksa ömür boyu köle hayatı yaşamaya mahkum muyum?
şu instagram hikayeleri neye göre sıralanıyor? bilsem ona göre davranacağım.
insanların sürekli şikayet ettikleri şeye katkıda bulunmakta bu kadar ısrarcı olmasının nedenini oldukça merak ediyorum.
bu kızlar videoyu çekerken neyin kafasını yaşıyorlardı hahah:)
www.instagram.com
kendime yumruk atarsam ve canım acırsa ben güçlü müyüm yoksa güçsüz mü?
beğendiğim beyin en sevdiği gazoz hangisi acaba ?
bu "bebeklerin resmi instagram a koyulunca nazar değmesin diye tam alnının çatına sırıtan kalp koymaca" eyleminin yaş olarak üst sınırı nedir acaba?
yani üç günlükken sırıtan kalp koyayım... kırk günlükken parmağını çekip atayım... üç aylıkken sırtından çekip koyayım... hımmm sekiz ay oldu.. ağzının kenarı gözükse olur mu... bunun bir sınırı olmalı. nazar ne zaman bebelere instagram üzerinden saldırmaktan vazgeçiyor?
halamın kızının yavrusu 189 günlük oldu da. endişe içindeyiz. koyacak kalp, balon, nazar boncuğu, ayıcık, ayçiçeği ne varsa koyduk. alternatif kalmadı. babası götünden çekip koyacam ne de olsa erkek diyor. olmaz ama öyle. ayıp.
o simdi napiyo..saka saka, fenerbahce kume duscek mi acaba en cok merak ettigim konu bu sanirim.
inanılmaz mütevazı, fazlasıyla naif, kibar görünen, her daim sakin olan tipler var ya.
böyle insanlar zaten çok çok az. ama bu şahısların içine birkaç gün girmek isterdim.
bu optimizm, sevecenlik nereden geliyor, yani içtikleri su, okudukları kitap yedi milyar insandan ne kadar farklı da bu bir grup insan hayatının yüzde doksan dokuzunu mutlu mesut geçiriyor?
ama rolse de ayaklarını öperim vallahi. yaşam boyu bu denli büyük rol yapmanın ödülü cennetin en güzel yerine kurulmak olmalı.
anadan doğma görme engeli olan kişiler nasıl resim yapabiliyorlar? renk nedir, ağaç nedir, o nedir, bu nedir hiç bir fikirleri yok. nasıl yapabiliyorlar resim, nasıl, nasıl?
ulan baharın gelmesi ile ben de gevşemiş olabilir miyim?