eğer hayatta yapılacak ilk iş görüşmesi ise kişiyi heyecandan heyecana sürükleyen, uyku uyutmayan olaydır.kişi inşallah yarın kan çanağı olmuş gözlerle gitmem oraya diye dileklerde bulunur.ancak yine de gecenin bir körü ayaktadır.aklından binlerce şunu yapın bunu yapmayın önerisi geçer.yarın ne desem, ne sorarlar acaba bana diye düşünmekten kendini alıkoyamaz.
yaşanılan stresin konuşmanın başlarında yok olduğu görüşmelerdir. mülakatı yapan kişiyle birebir ilişkili gözükse de; bir noktadan sonra çözülür çoğu şey. size sorulan sorulardan veya soruş şeklinden, karşınızdaki insan hakkında değil de şirket hakkında bir yargıya varırsınız.ilk görüşmede işe alınanlardan değilseniz; ikinci görüşmede heyecan kalmamıştır artık. insan kaynakları sitelerinde yazılanları da sallamamaya başlar; kendi bildiğinizi okursunuz.
oldukça stresli geçmesi beklenen görüşmelerdir aslında. hele ki ilk iş görüşmesini kimse unutamaz sanırım. muhtemelen yeni mezunsunuzdur. hiçbir tecrübeniz yoktur. kendinizi kesime giden kurban gibi hissedersiniz. karşı taraf ne kadar kasap olmasa da aman ters bir şey demiyeyim diye içiniz içinizi yer. ama bunlara hiç gerek yoktur. çünkü özellikle yeni mezunlardan zaten beklenen fazla bir şey yoktur. görüşmelerde rahat olmanız kendinizi sıkmamanız esastır. hatta diğer adaylarla sohbet etmeniz pek tavsiye edilmese bile gene de siz havadan sudan konuşmak yararlı olabilir.
bir iş görüşmesi; görüşmeci ile adayın satranç oynamasıdır.
görüşmeci beyaz taşlarla oynar lakin adayın hiç taşı yoktur.
başarının ilk adımı, insan kaynakları sitelerindeki her türlü soru için
önerilen basmakalıp cevaplardan kesinlikle uzak durmaktır, ezberlendiyse mutlaka unutmaktır.
karşılıklı saçmalanan yalanlar silsilesidir. öyle ki sizi görüşmeye alan kişi size şirketi över durur,her ne kadar akşam eve gittiğinde eşine "ben böyle şirketin gelmişini geçmişini" diyor olsa da.
iş arayanların yalanları ise apayrıdır. tek bir aday yoktur ki takım çalışmasından tiksinsin,iletişim becerileri iğrenç olsun. herkes bir sevimli hayalet casper tadındadır,herkes bir amerikan futbol takımı kaptanıdır.
şahsım gibi defalarca gidilip gelinebilir bu görüşmelere,hatta kişi evvelki görüşmelerde içinde biriktirdiği nefreti,çalışmayı hiç düşünmediği bir firmayla görüşmeye gidip işverene çemkirerek kusabilir.
tavsiye vermek isterdim ama an itibariyle 3.5 ayda yaptığı 10 iş görüşmesinden herhangi bir sonuç alamamış işsizin tekiyim. bu sebeple muhteşem tavsiyelerimi iş arma potansiyeli bulunan siz saygıdeğer okurlardan şimdilik saklamam daha akıllıca olacaktır.
görüşmeden önce tüm kariyer siteleri taranır ve dik dur, göz temasını kaybetme, kollarını kavuşturma, yüksek ve tok sesle konuş gibi mülakat önerileri ezberlenir. sonra bu konuda deneyimli arkadaşların görüş ve tavsiyeleri alınır. en nihayetinde de iyi bir işe girmeyi başarmış, tecrübeli bir arkadaş tarafından deneme sürümü mahiyetinde bir mülakat ortamıyla ödüllendirilip ve prova yaptırılır. hepsi bitince olunmuştur. ama sakın ha kötü yanlarınız sorduğunda mükemmeliyetçiyim denilmemelidir, artık yenmiyordur çünkü, dürüst olduğunuz imajını bozmamak gereklidir ne de olsa!
ben mükemmelim ,süperim ,rakip tanımam, şahaneyim ,zekiyim ,yakışıklıyım ,güzelim,kendime pek bir çok güvenirim,lider ruhluyum, tuttuğumu koprarırım ,öyle böyle değil yani beni almazsanız siz yanın derdinize şeklinde bazı kişilerin kendini övdüğü durumlarda bayıcı konuma getiren insanın içinden bir dünya sayıp sövmesine neden olay. (bkz: yeter ulen)
kasmaya gerek yoktur, kendiniz olup düzgün cevaplar vermeniz yeterlidir. eğer süreç içinde başka bir yerden iyi bir iş teklifi alırsanız 1-2 tanesine daha gidip mülakatçılarla eğlenmek bünyeye iyi gelir cildi gençleştirir.
bütün adayların değerlendirilmesinin ardından sizi tekrar ararız... sizi tekrar ararız vs yalanlarını duymaktan sıkıldığım görüşmeler... niye böyle saçma sapan yalanlar söylüyorsun ki kardeşim adam gibi bu mülakat vs yalan gelecek kişi belli sadece sizinle .aşak geçiyoruz de, bu halinle nah alırsın bu işi de, daha sen vitaminsin olgunlaş gel de sen de kurtul ben de...
(bkz: ebem sikildi)
karşınızda resmen dünyayı ben yarattım ulan tavırlı sizin doğduğunuz tarihte mezun olmuş ve her bir boku bilen birisi varsa (ya da bu eda ile sizi eziyorsa) ne kadar güveniniz olsa da alıp süpüren ve deneyimsizliğiniz ile kendinize güveninizi piç eden olay. ha nerden biliyorum ben dün bunu yaşadım çünkü. kendisini dinazor olarak gördü benim yanımda ve beni bir serçe gibi ezdi (ulan varya sıçtı ağzımanın biraz daha hafifleştirilmiş hali) içime patladı resmen. okuduğum bilmem kaç seneye mi yanayım yok nasıl ezildim ona mı anlayamadım. ha birileri çıkıp bu daha iyi günlerin iş hayatında daha beteri de var diyecekse sikerim böyle aşkın ıstırabını der çalışma aşkından vazgeçer bulurum yapacak birşeyler değil mi ama????
iş görüşmesinde önemli olan karşıdakinin (ya da firmanın) istediği profili göstermektir. kafalarındaki profile uygun olmadıktan sonra özgeçmişte ne yazdığı çok önemli değildir. görüşmeyi bir oyun olarak düşünüp firma hakkında bilgi edinip mümkünse kendinize bir rol yazmak başarılı olmanızı sağlayacaktır.