alternatifinin çok olması değerini düşüren en büyük etkenlerdendir.doğal olarak bu hak arama mücadelesine de direk olarak etki yapar.
olası siteminde " dışarıda senin gibi binlercesi var, beğenmiyorsan çek git" tarzı cümlelere maruz kalacağından, çoğu zaman "boşver" diyerek hak arama özgürlüğünü savunmuyor oluşu belli bir süre sonra her şeyi kanıksamasına neden olur.
asıl ilginç olan detay, çalışma zorunluluğu tüketime dayalı olan insanlığın bu konudaki şuursuzluğu.asgari ücretle çalışıp maaşının 2-3 katı fuzuli harcama yapan modelin, işçi profilinin hatrı sayılır bir bölümünü oluşturduğu göz önüne alındığında işçi geleceği hakkında optimist düşünmek çok yersiz.
sadece asgari ücretli ya da mavi yaka olarak adlandırılan kitle değil, bana göre günlük 8 saatini bir yere bağlayan, belli bir ücret karşılığı emir altında çalışan herkes işçidir.değişen sıfatlar yalnızca insan egosunu okşamaya yönelik bir kandırmacadan ibarettir.
harcama dengesini kuramayan, gelir-gider dağılımını borçlanmaya meyleden büyük kesimin varlığı mevcut olduğu sürece işçi kavramı şu anki durumundan artıya çıkamadan varlığını uzun müddet devam ettirmeye mahkumdur.
tanım : işçi; insani,
zaruri şeylerin imal edilmesi amacıyla çalışan ve kaybettiklerinin
* karşılığını maddi ve manevi olarak tatmin olacak şekilde alan kişidir.