
#1790517 ·
· 132
islam ve kadın hakları ile müslüman toplumlarda kadının yeri gibi alt başlıkları olan bir tartışma konusu. budizm ve kadın değil çünkü müslüman bir toplumda yaşıyoruz. budizm ilgimizi çekmiyor.
islam dininin sosyal hayatı düzenleyen hükümleri arasında kadınları konu edinenlerin en tartışmalı hükümlerden olduğunu düşünüyorum. islam'ın evrensel din olma iddiası ve kuran'ın tebliğ edildiği toplum ile günümüz toplumu arasındaki farklılıklar bir çatışma doğurmakta. bu çatışmaları önleme çalışmalarını dinin, çağdaş gereksinimlere uyumlu şekilde yorumlanmasına sebebiyet vereceği için önemli bulmaktayım.
kuran'ı yorumlamak manipülasyonun mümkün olduğu bir alan. değişik sonuçlara ulaşmak için birbirlerinden bağımsız ayarlanabilecek inanılmaz sayıda serbest parametre* var:
* arapça kelimelerin ufak anlam farklılıkları
* tarih içinde değişen anlamlar
* ayetlerin indiği kronoloji
* ayetlerin indiği zamanlardaki toplumsal şartlar ve inişlerine sebebiyet veren olaylar
* yorumları destekleyici hadisler
* hadisleri aktaran insanların güvenilirlikleri
bu parametrelerden bazıları. ortalama insanın bu konuların hiçbirinde bilgisinin olmadığını düşünürseniz kişisel çıkarlarına veya kendi bağnaz hayat görüşüne kuran'dan destek sağlamak isteyen bir insanın oradan buradan edinilmiş yarım yamalak bilgiye dayanan laf salatası ve yukarıda saydığım parametrelerin uygun bir kombinasyonu ile bu amacına ulaşabileceğini kabul etmeliyiz.
böylesi bir manipulasyonu engellemenin yolu, uzman olmasak bile kafası çalışan bir insan olarak yorumlardaki çelişkileri yakalamaya çalışmak, bunları sorgulamak olmalı. ne yazık ki bu çaba da çoğu zaman "kişinin bilgisinin olmadığı konuda ahkam kesme çabası" olarak etiketlenip hakir görülüyor.
sadakatsiz kadınları ele alalım örneğin. nisa suresinde anlatıldığı üzere böylesi bir kadını önce laf, sonra cinsel mahrumiyet ve en son hafif şiddette dayak ile doğru yola getirme seçeneklerimiz var. elbetteki bu konuda "dayak atın" gibi kesin bir hüküm bulunmadığını, bunların o devir için kadını koruyucu / kollayıcı üst sınırlar olduğunu iddia edebiliriz. ama bu iddiaların hiçbirisi karısını dövmek isteyen insanın dinden kendisine dayanak sağlayabileceği gerçeğini değiştirmez. meğer ki dinde yer alan ve günümüzde medenî kanunun alanına karışan bu hükümlerin o devrin şartları altında değerlendirilmesi gerektiğini, değişen şartlar altında artık bu yolları izlemenin gerekmediğini söylemeyelim.
peki böylesi bir mantık yürütme bizi nereye götürür? görünüşte güzel yerlere. çünkü benzeri bir mantığı örneğin iki kadının şahitliğinin bir erkeğin şahitliğine denk olduğunu belirten hükümler için de yürütebiliriz. ancak tehlikeli bir çizgide yürüdüğümüzü belirtmek gerek. kuran'da yer alan hükümlerin böylesi açık fikirlilikle ve değişen şartlara göre yorumlanması da ayrıca yorum gerektiren bir düşünce. hem kişisel çıkarlarına dayanak sağlamak isteyenlere yönelttiğimiz manipülasyon eleştirisi bu çabalar için de geçerli.
peki bana batan ne? benim var olduğuna inandığım çelişki, gereken yerlerde bu tür yorumlara açık kapı bırakıp da, evrim, tesettür veya faiz gibi artık kemikleşmiş belli başlı konularda bağnazca davranan insanların içine düştüğü durumdadır. kendi hayat görüşlerine kuran'dan dayanak bulma çabası içerisinde işe başlayıp, sonunda yukarıda bahsettiğim parametre optimizasyonları ile bazı dayanaklar bulanlar açıkça çelişik davranmaktadırlar.
işte böylesi ilginç bulduğum bir konudur bu. farklı alanlarda tartışmalara da kapı aralar.
islam dininin sosyal hayatı düzenleyen hükümleri arasında kadınları konu edinenlerin en tartışmalı hükümlerden olduğunu düşünüyorum. islam'ın evrensel din olma iddiası ve kuran'ın tebliğ edildiği toplum ile günümüz toplumu arasındaki farklılıklar bir çatışma doğurmakta. bu çatışmaları önleme çalışmalarını dinin, çağdaş gereksinimlere uyumlu şekilde yorumlanmasına sebebiyet vereceği için önemli bulmaktayım.
kuran'ı yorumlamak manipülasyonun mümkün olduğu bir alan. değişik sonuçlara ulaşmak için birbirlerinden bağımsız ayarlanabilecek inanılmaz sayıda serbest parametre* var:
* arapça kelimelerin ufak anlam farklılıkları
* tarih içinde değişen anlamlar
* ayetlerin indiği kronoloji
* ayetlerin indiği zamanlardaki toplumsal şartlar ve inişlerine sebebiyet veren olaylar
* yorumları destekleyici hadisler
* hadisleri aktaran insanların güvenilirlikleri
bu parametrelerden bazıları. ortalama insanın bu konuların hiçbirinde bilgisinin olmadığını düşünürseniz kişisel çıkarlarına veya kendi bağnaz hayat görüşüne kuran'dan destek sağlamak isteyen bir insanın oradan buradan edinilmiş yarım yamalak bilgiye dayanan laf salatası ve yukarıda saydığım parametrelerin uygun bir kombinasyonu ile bu amacına ulaşabileceğini kabul etmeliyiz.
böylesi bir manipulasyonu engellemenin yolu, uzman olmasak bile kafası çalışan bir insan olarak yorumlardaki çelişkileri yakalamaya çalışmak, bunları sorgulamak olmalı. ne yazık ki bu çaba da çoğu zaman "kişinin bilgisinin olmadığı konuda ahkam kesme çabası" olarak etiketlenip hakir görülüyor.
sadakatsiz kadınları ele alalım örneğin. nisa suresinde anlatıldığı üzere böylesi bir kadını önce laf, sonra cinsel mahrumiyet ve en son hafif şiddette dayak ile doğru yola getirme seçeneklerimiz var. elbetteki bu konuda "dayak atın" gibi kesin bir hüküm bulunmadığını, bunların o devir için kadını koruyucu / kollayıcı üst sınırlar olduğunu iddia edebiliriz. ama bu iddiaların hiçbirisi karısını dövmek isteyen insanın dinden kendisine dayanak sağlayabileceği gerçeğini değiştirmez. meğer ki dinde yer alan ve günümüzde medenî kanunun alanına karışan bu hükümlerin o devrin şartları altında değerlendirilmesi gerektiğini, değişen şartlar altında artık bu yolları izlemenin gerekmediğini söylemeyelim.
peki böylesi bir mantık yürütme bizi nereye götürür? görünüşte güzel yerlere. çünkü benzeri bir mantığı örneğin iki kadının şahitliğinin bir erkeğin şahitliğine denk olduğunu belirten hükümler için de yürütebiliriz. ancak tehlikeli bir çizgide yürüdüğümüzü belirtmek gerek. kuran'da yer alan hükümlerin böylesi açık fikirlilikle ve değişen şartlara göre yorumlanması da ayrıca yorum gerektiren bir düşünce. hem kişisel çıkarlarına dayanak sağlamak isteyenlere yönelttiğimiz manipülasyon eleştirisi bu çabalar için de geçerli.
peki bana batan ne? benim var olduğuna inandığım çelişki, gereken yerlerde bu tür yorumlara açık kapı bırakıp da, evrim, tesettür veya faiz gibi artık kemikleşmiş belli başlı konularda bağnazca davranan insanların içine düştüğü durumdadır. kendi hayat görüşlerine kuran'dan dayanak bulma çabası içerisinde işe başlayıp, sonunda yukarıda bahsettiğim parametre optimizasyonları ile bazı dayanaklar bulanlar açıkça çelişik davranmaktadırlar.
işte böylesi ilginç bulduğum bir konudur bu. farklı alanlarda tartışmalara da kapı aralar.