john cusack

1 /
genaro flores genaro flores
1966 dogumlu amerikalı aktör, 50 ye yakın filmde oynamıştır, bazıları;
runaway jury (2003)
ıdentity (2003)
max (2002)
serendipity (2001)
being john malkovich (1999)
the thin red line (1998)
con air (1997)
tırtıklı cips tırtıklı cips
çok yakışıklı ve çok çekici bi amerikalı aktör. high fidelity gibi iyi filmleri vardır. yani sıradan bi yakışıklı değil aynı zamanda da başarılı bi aktör. allah her kıza böylesini nasip etsin ( ve yazar derin bir iç çeker).
demilan demilan
her nasılsa bir çok erkeğin kendini bulduğu ve bir çok kadın filmine istinaden bir erkek filmi olan high fidelity nin başrol oyuncusu
maia maia
hastası olunan, değişik rollerde çok başarılı oyunculuk sergileyen şaheser insan (o ne demek bilemeyeceğim). high fidelity'de başka, serendipity'de başka, identity'de, the contract'de, özellikle being john malkovich'de bambaşka döktüren, izlemeye doyulamayan. bir gün cusack'tan bahsedip duruyordum yine, "aa cusack filmleri izleyesim var arka arkaya, ah yaşasın haftasonu." falan tadında, bir arkadaşım "ya senin mimiklerin aynı cusack'a benzemeye başlamış, şüphelendiğinde kaşlarının aldığı hal birebir aynı. farkında mısın?" demişti, sıradan bir ankaralı olarak (half ankara, half izmir) "de get lan." dedimse de ikna edememiştim. velhasıl, sevelim izleyelim diyorum sayın seyirciler.
periyodik neşriyat periyodik neşriyat
bazı insanlarda ne olursa olsun ona güvenebileceğinize dair bir tavır, yüz ifadesi vs. vardır ya, işte bu "bana güvenebilirsin" duruşu cusack'da da var.
o yüzden hangi filmde oynasa "o oynuyorsa iyidir" deyip izlerim.
garip, salakça bir düşünce belki ama ne bileyim, bu şey gibi sanki, münir özkul'a güvenip filmlerini izlemek gibi.
tamam, münir baba iyi bir oyuncu ama sanki başka bir şey var onda.
cusack da böyle işte.
gıdım tanımasam da ona bakınca "bu adamın kesin düzgün bir aile yaşamı vardır, yalan söylemiyordur, içki içmiyordur, cumalarını kaçırmıyordur..." falan gibi düşüncelere gark oluyorum. böyle işte.
peggy peggy
dün identity'sini izlediğim aktör... dahası var;

bak john, sana iki çift lafım var. koskoca john cusack'sın paran var pulun var, yeteneğin var her şeyin var.. onlarca harika filmde oynadın. hepsinde aaaazımı ayırıp izledim seni. yakışır mı sana identity'de oynamak? yakışır mı sana o korku gerilim tarzı adındaki skimsonik filmde güzel suratını göstermek? skimsonik replikler vermek? ama nasıl yakışmaz... ama ben boşuna konuşuyorum, identity'de oynayan adama identity'i anlatıyorum...

hıh... sen... büyük cusack, milyarder, para babası, yetenekli büyük aktör... sen mi büyüksün? hayır biz büyüğüz, biz. sen bizim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç. gözümüzde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne being john malkovich'e, ne high fidelity'e, hiç bir $ey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizleri. çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?

dokunma artık aileme. dokunma bizlere. dokunma filmlerime... eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemi$ olan ben, peggy usta, hiç dü$ünmeden çeker vururum seni...

anlıyor musun? vururum ve dönüp arkama bakmam bile...

* * *
valandilancalimon valandilancalimon
ulan bu adam mı yakışıklı boylu poslu çekici?

iyi oyuncudur kötü oyuncudur istediği söyle...

ama daha fazlasına girme...

...

memlekette ne kadar fazla çirkin insan var amk anlamadım ki, bu gibi adamlar bile ilah muamelesi görüyor...
1 /