kadınlar kendine benzesin. güzel ,çirkin ,iyi ,kötü...
kadın kadındır şehir babandır (!)
nasıl yani. şöyle mi diyeceğiz o zaman:
ahh ne kadar da bilecik bir kadın!
şu kadınları bir salın artık be ... yok sen şehir gibisin , işıksın , yıldızsın, çiçeksin , böceksin , narinsin ... bırakın artık bu kadına aç şair numaralarını...
bir şehri anlamlı kılabilecek yegane şey bir kadındır. orda yaşamanızın, çalışmanızın, yemenizin, içmenizin, yaşlanmanızın ve hatta orda ölmenizin sebebi yalnızca bir kadındır. yani şehir kadına benzeyecek ya da benzetilebilecek bir şeyden çok ona ulaşmak için bir araçtır.
ilginç bir soru.
valla kardeşim bu ülkede genelde kadını şöyle iyi bir benzetme tercihinde bulunuyorlar.
yozgat gibiydin. oralarda bir yerde duruyordun ama kimse fark etmiyordu. ta ki benim tayinim sana çıkana kadar. son tercihimde gelmiş olabilirsin ama sen yozgatsın sana bu bile fazla.
bence bu tür benzetmeleri şehirlere değil semtlere yapmak gerekiyor.
mesela şu an izmir için prenses, kraliçe, first lady gibi benzetmeler yapamıyorum. çünkü eşrefpaşa'da yaşıyorum. anlatabiliyor muyum?