kalp kırıklığı

1 /
tanrim ben nerdeyim tanrim ben nerdeyim
üstüne arkadaşlarınızın isimlerini yazıp, kalpler çizip içinden oklar geçirseniz de düzelmeyen bir kırıklıktır. boyuna asıldığında da hoş durmaz ayrıca, sol tarafta göğüs hizzasında taşınması daha makbuldür. tülbenttense bahsetmedim bile dikkat ettiyseniz, koskoca kalbi tülbentle taşımak, hiç şık değil. *
rhododendronluteum rhododendronluteum
başa gelmeyince anlaşılmayan,burun kıvırılan olgu.
anlaşıldığında,karşı karşıya gelindiğinde yok olası dediğin,sanki kendi başına gelmez gibi düşünüp sırt çevirdiğin saçmalık.
kimse bilmese de,gerçeği farketmenin dayanılmaz ağırlığı.
bütün bunlar toplandığında dayanamam sandığın,darmadağın olduğunu anlamanın gereksizliği...
gerçek olmasın,böyle olmamalıyım demenin sonuçsuzluğu.
topladım...
elde var;
çaresizlik!!
paula schultz paula schultz
çok eskiden karşılaştığım bi cümleydi "hayatta en zor şey,kalp kırıklıklarına rağmen yaşamaya devam etmektir."
o zaman anlam verememiştim bu tümceye. tam anlamıyla idrak edememiştim. çok yeniydi çünkü hayat benim için, taptazeydi. kalp kırılması ya da kalp kırmak neydi? ama artık büyüdüm. kırıldım, paramparça oldum, toparlanmam uzun uğraşlar gerektirdi kimi zaman. her seferinde bi daha yapamayacağımı düşündüm, tekrar aynı şeyleri yaşarsam iflah olmayacağımı... ama oldu, yine yeniden aynı üzüntüleri yaşamak zorunda kaldım, birbirinin kopyası hüzünler. uyanmak istemedim bazen uykuya dalarken. ama uyandım. devam ettim hayata. tek sorun şu, artık ne kadar kaliteli aldığım nefes, ne kadar zevk veriyor bana yaşamak...
poppy poppy
aslında tamiri kolaydır...çok kolaydır. tamir olmasa bile....

ah be sevdiğim...sen bir geri dön, benim kalbim parça parçada iş görür...yemin ediyorum hiç söz etmeyeceğim kalbimin kırıklığından...yemin ediyorum.
karmakarışık karmakarışık
sivri uçları canınızı öyle yakar ki, bu acıyla nasıl başa çıkacağınızı bilemezsiniz bir türlü. bir süre sonra acınız sanki azalıyor gibi hissedersiniz, oysa ki azalan bişey yoktur. değişen sadece her güzel şeye nasıl alışılıyorsa, acıya da bir şekilde alışmış olmanızdır.
eminsaydut eminsaydut
"ilkin kırık bir ayak parmağıydı sorun, sonra kırık bir kaş, en sonunda da kırık bir kalp. ancak bir yerde de söylediğim gibi insan kalbi çok dayanıklıdır, yok edilemez; kırıldığını ancak belleğinde canlandırabilirsin. asıl tokadı yiyen insanın ruhudur; ama ruh da güçlüdür, istenirse eski canlılığı kazandırılabilir ona."

arhut miller. uykusuzluk. çev. haluk erdemol.
lunedor lunedor
"şehir ışıkları yıldızları katlederken,
araba kornalarında sağırlaşan rüzgar
iki tarafı bilenmiş bıçak gibi keskin ıslak yanaklarda,
gündüze değmek için eğilirken gece,
uykusuz gözlere eziyet gibi gökyüzü
güneş mahmur ışıklarını bulutlarda gezdirmeye çıkarınca,
bütün şehir yıkık hayaller enkazı
çakılmış paslı bir mutsuzluk avuçlarına,
ölüm kokuyor,
küfür gibi
yokluğun,
kalp en fazla kaç parçaya bölünür?
ve kaç kere kırılabilir toplamda
bir hayat boyunca?
tuzla buz olan kalpten sızan kan
neresinde saklanır
leş gibi inat eden yaşamın ölüme uzaklığında?.."

jupiter - 12 şubat 2007 - i̇stanbul
derkenar derkenar
aşkı hayatın merkezine koyup yaşayanlar bilir ancak kırık kalplerin de bir tarihi olduğunu... yalnız yaşayamayanlar ya da yanında birisi olduğu halde yalnızlık çekenler bilir en çok bunu... her bir kırılmadan sonra daha bir güçlü hale gelen, her bir çatlaktan sonra insanı daha bir insan eden, som bir acıdır kalp burkuntusu. geçmez üzerine uyuyunca ya da başkalarını sevmeye başlayınca... ezeli bir ur gibi kalır orada, cepte saklanan ve varlığı her saniye ete saplanan sıcak bir mermi gibi...
1 /