kanada

elektriğin, suyun beleş olduğu rusyadan sonra toprak bakımından en buyuk 2.ülke

(bkz: vince carter)

hem fransızca hemde ingilizce gibi iki tane köklü dili anadili edinmiş, dünyanın geleceği en parlak ve kazanç dolu ülkesi..

9,970,645 kilometre karelik alanı ile dünyanın en büyük 2. ülkesidir..

kendileri şuan an itibariyle yeraltı kaynaklarını kullanmamaktadırlar..ısınmak için jeotermal kaynakları kullanmaktadırlar..ehh iş böyle olunca önüne gelene de ülkeyi girip, yerleşip, büyük şehirlere gece kondular kurmasına izin vermiyorlar..kararlı, istikrarlı bir politikaya sahipler..dünyanın şuanki en güçlü devleti olan amerikaya komşu olmaları onları biraz tetikte tutsa da kendileri inanılmaz rahat yaşayan insanlardır..
evlerinin giriş kapılarını kapamazlar..yılda sadece 13 kişi cinayete kurban gider..tabi kapı komşuları amerikada bu sayı onbinleri bulur..bireysel silahlanma çok çok azdır..bir silah dükkanlarında bile topu topu toplam 15-20 silah vardır..yine amerikadan örnek vermek gerekecekse bu sayı yani dükkandaki silah sayısı yaklaşık 5000-6000 dir...tabi bu da suç oranını inanılmaz bir oranda düşürmektedir..hırsızlık çok çok nadir görülür kanada'da..ondan herhalde kilit sektörü bir iş yapamamaktadır kanada'da..

doktorları, mühendisleri adam yerine koyarlar..doygun maaş verirler..hatta o kadar ki dünyanın ünlü mücevher dergilerinin yeni sayıları kanada'da ilk önce doktorların ofislerine gider..ee o kadar kazanıyorsun, biraz da bizden alışveriş et derler yüzsüzce..

toronto en klas şehirlerindendir..

amerika ile ilgili herşeye hayran olduklarını düşündüğüm insanlara ait ülke. avrupada, "kanadalıyım ben haa," geyiği yapsalar da amerika hakkında herşeyi bilirler. amerikalıların kanada hakkında bildikleri tek şey ise kanadanın soğuk olduğudur (bkz: siklememek)

gündüz vakti alarmı çalan ny plaka arabaya üşenmeyip burası kanada, ny değil, alarma gerek yok, yazan ülkenin insanları. iki saat kafası zikilmiş, yine de herkesin kendisine gönül rahatlığıyla vereceği küfretme hakını bile kullanmamış, arabaya zarar da vermemiş. medeni insanlar netekim.
(bkz: göt etmek)
(bkz: göt olmak)

-33 derece sıcaklığın normal karşılandığı medeni ülke. insanların birbirinin hayatlarına saygı duyması ve güvenlik sorununun az olması ülkeyi daha da çekici kılmaktadır. fransızca ve ingilizce resmi dilleridir (adamlar bilingual) , kanada resmi olarak halen ingiliz sömürgesidir aslında. quebec bölgesi ise fransa hakimiyeti altındadır.

kuzey amerika kıtasının üst bölümünü kaplayan ülkenin adı

montreal gibi yaşanası bir bölgeye saip memleket.

amerikalıların aşağıladıkları insanların yaşadığı ülke.
(bkz: al birini vur ötekine)

southpark* verilerine göre ekonomisi şu kaynaklara dayanır:

%40 terrance and phillip
%17 snowball machine
%13 porn industry
%11 x-files filming
%9 dion fish industry
%6 tourist industry
%4 log industry

uluslararası telefon kodu 1 olan ülke.

bir yolculuk sırasında kanadalı bir turistten aldığım bilgilere göre;
- kışları sıcaklık -40 santigrat dereceye düşmekte,
- petrol rezervi bakımından suudi arabistan'dan sonra 2. büyük ülke
- amerika'dan tırsmaktalar. (biz, bir filin komşusu olan fare gibiyiz dedi)
- şehirler arası otobüs biletleri çok pahalı (tr ye göre 10 kat kadar)
- benzin şuan (tr fiyatlarıyla) 1 ytl civarı, iki yıl önce 50 kuruşmuş..
- çok karmaşık bir etnik yapı var ama herkes birbirine saygılı
- toprak fiyatları çok ucuz, zira dünyanın 2. büyük ülkesi olmasına rağmen 30-35 milyon kişi yaşamakta.
- herkesin kendi müstakil evi var, (türkiye de insanlar hep apartmanda mı yaşıyor? dedi)
- hayvancılık çok gelişmiş, dünyanın dört bir köşesine et ihracatı yapıyorlarmış..
- herkesin arabası var
- hayvan çevreciler,benzin çok ve ucuz olmasına rağmen bu insanlar amerikalılar gibi hayvan benzin tüketen suv ve ya büyük amerikan arabaları değilde küçük veya tasarruflu arabaları tercih ediyorlar hatta kayın biraderi, benzinliden daha pahalı olmasına rağmen hibrit araba almış.
- geri dönüşüm olayını çok ciddiye alıyorlar.
- düzgün ingilizce konuşuyorlar yani amerikalılar gibi yuvarlamıyorlar pek ingilizler gibi de çok vurgulu konuşmuyorlar.
- türk yemeklerini seviyorlar,
- yeni başbakanları aşağı yukarı bush gibi düşünüyor ama kanadalılar bush u sevmiyorlar.
- amerikan halkının saf olduğunu ve bush'un halkı ayak üstü kandırdığını* düşünüyorlar.
- amerikalıların, petrolün dünyada hızla azalmakta olmasına rağmen hala hayvan petrol harcamasına ve hala herhangi bir düzenlemeye gitmemelerine uyuz oluyorlar.
- sempatik insanlar*
- insanlar emekli olduktan sonra ülkenin sıcak mekanlarını tercih etseler de daha sonra torun torba hasretine dayanamayıp soğukta olsa çocuklarının yanına dönüyorlar.
- türkiye'nin ab üyeliği konusunda ilgililer
- türkleri çok cana yakın ve türkiyeyi ise tatil cenneti olarak görüyorlar fakat mısırlılar konusunda dertliler; adamlar her şeye para istiyorlarmış,hatta otellerinin yerini sormuşlar adam para istemeden söylememiş..

kısa konuşmamızdan aklımda kalanlar bunlar.. sonuç olarak yaşanacak bir ülkeye benziyor. ayrıca mütevazı ve çevreci taraflarını takdir etmemek elde değil.

uzun süre sonra gelen ekleme:

- bazıları taa kanada' dan iş i ayağıyla, arabalarıyla floridaya gelip, sıcak kumlarda hatun yeme peşindeler.*

broken social scene ve the organ gibi iki grup çıkarmış, bu konuda ingilizleri örnek almayan amerikalıların hiç değilse örnek almaları gereken ülke.

(bkz: buz hokeyi)

bir sürü insanın "fakir insan amerikası" (türkçeleştirince eğreti duruyor, poorman's america kelamıdır aslı) olarak nitelediği ama yaşayan tanıdıklarımdan edindiğim bilgiler ve tanıştığım vatandaşlarından yola çıkarak amerika'dan çok daha güzel, sivil ve medeni bir yer olduğunu düşündüğüm ülke.