kasko

1 /
soldier in the army soldier in the army
kasko sigortası; sigortalı aracın kazaya uğraması, aracın yanması, aracın çalınması, aracın düzenli sefer yapan araba vapurunda taşınması esnasında uğrayacağı zararları karşılar. ayrıca kasko sigortası türkiye sınırları içinde geçerli olup, yabacı ülkelere sefer ek primi alınarak yurt dışında meydana gelen hasarlar da teminat kapsamına dahil edilebilir.
wondrous wondrous
teminat sınırlarını yurt dışında uğranabilecek hasarlara genişletmek için beş dakikada hallolabilen ek bir poliçe düzenlenmesi gerekiyor ve poliçe bitimine kadar gereken prim farkı neyse onu ödüyorsunuz. ancak poliçe tekrar yenilenirken bu kez yurt dışı teminatıyla beraber yenileneceğinden boşu boşuna prim farkı ödemeniz mümkün olduğundan bunu özel olarak belirtmek faydanıza olacaktır.

avrupa ülkelerine kara yoluyla geçerken istenen ve karşı tarafın hasarlarını karşılayan yeşil kart sigortası ile kasko doğal olarak aynı şey değil. doğudaki komşulara giderkense ülkeden ülkeye göre değişmekle beraber o ülkenin kendi sigortasını sınır kapısında isteyebiliyorlar. türkiye'ye girecek yabancı araçlardan da türkiye böyle sigortalar istemekte.

türkiye'de yapılan kasko sigortalarının tek bir istisnası var: bulgaristan'daki hırsızlık olayları.
füçır füçır
dört farklı sigorta acentesinde kasko' nun anlamı nedir diye araştırma yaptım. gittim, üşenmedim sordum nedir bu kasko diye. bir şeyin kısaltması mı, kendine has bir öz türkçe kelime mi, kasko' yu bulan insanın soyadı mı?

tatmin edici bir cevap aldığım söylenemez. sanki "kaza sigortası koruma"nın kısaltması olsa mantıklı gibi ama değil dediler, olsa onlar bilirmiş.

internette de araştırdım bulamadım. bence bu işin içinde bir giz var ve ben bunu bulacağım. bu kadar insan kasko ile haşır neşir oluyor ve anlamını bilen, araştıran yok mu? gerçi belki de ben kötü bir araştırmacı olabilirim ama o zaman da cevap bekliyorum yetkililerden, yetkili olmasına da gerek yok. biliyorsanız söyleyin yeter. uyuyamıyorum bazı geceleri.

araba alınca kasko' nun anlamını dahi bilmeyen insana kasko yaptırmamayı düşünüyorum.

"kaza ardından sıkışınca kapıma oturma" nın kısaltması. iyi oldu bence.
muvo muvo
iddaa nın araçlar için uyarlanmış halidir. sigorta şirketi kaza yapıp,yapmayacağınız üzere bahis oynar.

en önemli farkı iddaa yı kişiler yerine, masa oynamaktadır. kumarda da kazanan hep masadır zaten.
kedilersutusever kedilersutusever
kaza sonrası koruma gibi bir intiba uyandırsa da kelime anlamı bundan farklı.bizzat marmara üniversitesinde savunulmuş bir tezi savunarak diyorum ki : kasko, fransızca kırılma anlamına gelen "casse" ve çarpışma anlamına gelen "collision" kelimelerinin ilk hecelerinde müteşekkildir.
x sonsuzdan dönerken x sonsuzdan dönerken
arabam kaskoluydu bir yil boyunca, maşallah, hiçbir şey olmadı, kasko bitti ben yenilemedim o arada yolda önüme aniden köpek çıktı. bir hayvana çarpmak beni çok üzdü, konusunu bile açtırmıyorum, yazarken bile kötü hissediyorum. neyse, sol sis farım kırıldı, sol kenardan kurtardım hayvancağıza çok zarar vermeden. neyse kaskosuzken ilk ve tek ufak kazacığımı yaptım. düşünüp taşındım da belki de bu bana kasko yaptırmam gerektiği konusunda bir işaretti, paraya kıyıp kasko yaptırmayı düşünüyorum. kazasız belasız insallah. i̇nsan kaza yapmadım kasko boşa gitti diye üzülür mü, ben de bi ayrı angutum. çok şükür.
luto luto
bi düzenlemeler, bi teferruatlar gelmiş sigorta. primler hasarları mı karşılayamıyor, beklenen kar mı yok; nedir anlayamadım. bi de orijinal parça, yan sanayi falan derken kaskosu yaklaşan aracım için ne yapacağıma karar veremedim. 'full kasko' dönemi bitti, fiyatlar çok değişecek noyandogan@hurriyet.com.tr 1 nisan'dan itibaren sigorta şirketleri artık 'full kasko', 'süper kasko' adı altında farklı ürünler satamayacak. yeni u... hurriyet
valiz süren alkollü adam valiz süren alkollü adam
kasko şirketlerinden satın alınan, satan firmaların ise insan güvenliğini değil, bir kumarhane gibi "masa"nın kazanacağı ya da kaybedeceği parayı ön planda tuttuğu hizmet.

honda cr-v'imizi ağır bir kazadan sonra aksları kırılmış, havayastıkları patlamış, kısacası halk tabiriyle pert olmuş bir hale bulduktan ve kazanın şokunu atlattıktan sonra kasko firmasının bize kol kanat germesini beklerken, firmanın çingene pazarlığına kurban gideceğimizden korkuyoruz. belli bir hasar süresini aştığımızdan araç kiralamasını yapmadılar. neymiş efendim, hasar tutarı aracın kasko bedelinin yüzde bilmem kaçını geçtiği için bu hizmetten yararlanamazmışız. ne yapalım dedik, kader. arabasız idare ederiz dedik. tabii bir süre sonra da alacağımız parayı düşünmeye başladık. en az 3 ay sürer dediler; sebebini de yüksek meblağ olduğu için kurul kararı çıkması gerekliliğini gösterdiler. ona da peki dedik; her işin bir şeyi vardır sonuçta.

peki bu kadarla bitiyor mu? hayır. kasko firması şehirdeki honda yetkili servisini "aracı dışarıda da yaptırabiliriz" diyerek masrafları düşürmesi için ikna etmeye çalışmaktaymış. şehirde başka bir yetkili servisin olmadığını ve firmanın aracı başka bir şehre transfer etmeyeceğini varsayarak aklımıza "neresi bu dışarısı arkadaş?" sorusu geldi ve tahminen sanayi cevabına ulaştık. tamam, aldığımız cevap hiçbir şirket yetkilisinden filan değil ama bu risk bile insanı ürkütüyor. kasko firmasının araç tamir edilip bize teslim ederse çıkabilecek sorunlardan ötürü hiçbir sorumluluk almayacağı gün gibi ortadayken bari yaptırıp teslim etmeyi aklınıza koyduysanız yetkili serviste yaptırsaydınız da nereye çatacağımız bilseydik bari! bu çekincemizi honda servisi aracılığıyla ulaştığımız ekspertize ilettiğimizde de aldığımız cevap "zaten firma sizinle pazarlık masasına oturur, 55 bin lira gibi bir paraya anlaşabilirsiniz bence" deyince iyice şaşırdık. neymiş bu "çingene pazarlığı" onu açıkladı: aracımız 2012 model ve devlet tarafından kasko bedeli olarak 76000 tl değer biçilmiş. yani düz mantıkla düşününce, bu durumda aracı 76000 tl'ye firma alabiliyor. peki kasko şirketi ne yapacakmış? bizi karşısına alıp "size 50 bin tl, alın bu parayı gidin yoksa aracı tamir ettirip size teslim edeceğiz" diyecekmiş. buna karşı çıkınca da 3 aşağı 5 yukarı misali, ilk tekliflerinden daha yüksek, kasko bedelinden çok daha düşük bir değer bizi ikna edecekmiş. kısacası, kasko firması devletin belirlediği bedeli kontrata yazıp, hiçbir şekilde tınmama hakkına sahip imiş. e sormazlar mı adama "fatmagül'ün suçu ne?".
1 /