kayıp trilyon davası

refah partisi'nin gerek tüzük gereği gelen nakdi devlet yardımı ile gerekse siyasi partinin muhtelif gelir kaynaklarından elde ettiklerinin parti kasasından buharlaşmasını konu eden dava..

malumunuz bundan birkaç yıl evvel necmettin erbakan dava sonucu yargıtayca suçlu bulunmuş, buna mukabil avrupa birliği'nin "eski başbakanınızın hapise girmesi demokratik açıdan carttır, curttur.." minvalindeki baskıları sonucu, alınan 1 yıllık ceza "sağlık durumunun elverişsizliği" gerekçesiyle ertelenmişti..

sadece necmettin erbakan değil, zamanının refah partisi yöneticileri de aynı şekilde suçlu bulunmuşlardı.. [dokunulmazlıkları nedeniyle dokunulamayanlar da cabası.. misal birini cumhurbaşkanı seçiyorduk az kaldı..]

velhasıl, görünen o ki adil düzen kimileri için "daha adil"

trilyon kayıp değildir, dava kayıptır aslında. trilyon bir kasadan başka bir kasaya girmiştir de, dava hukuk devletinden çıkıp, bize girmiştir.

bu ülkenin, bu milletin nice trilyonları kaybolmuştur hangisi sorgulandı veya bir yaptırım ile karşılaştı ki bu dava karşılaşsın. bu trilyonlar geri gelmez milletin cebinden vergi olarak tekrar toplanır.

necmettin erbakan'ın mahkumiyeti ile sonuçlanmış dava. erbakan geçenlerde ev hapsi cezasını çekmek için yazlığına gitti bile. ama aynı davanın davalılarında cumhurbaşkanı abdullah gül'ün dosyası bulunmadığından bir yargılama yapılamıyor. anlaşılan o ki dava ile gül arasındaki bağlantı unutturulmaya çalışılıyor. işte bu adalet isteyenlerin adalet anlayışını tüm çılaklığıyla ortaya koyan bir durum. aynı suçu işlediği için biri cezasını çekerken diğeri köşkte jet hızıyla kanun tekliflerini onaylıyor. anlaşılan o ki hükümet hem demokrasi hem de adalet sınavlarından geçemeyerek tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak.

http://www.gazeteport.com.tr/SIYASET/NEWS/GP_219317

abdullah gül ün dosyasının adliyede kaybolduğu dava (pehh!!)

(bkz: kaybolmuş trilyonun davası olmaz)

sincan ağır ceza mahkemesinin verdiği karara göre abdullah gül ün yargılanması gereken davadır. anayasa da cumhurbaşkanının daha görev dönemi öncesi suçlarının değerlendirilmesi ile bulunan boşluk dolayısı ile henüz ne olacağı belli değildir. boşluğun sebebi yasa yapıcıların göreve getirilmeden önce suç işleyen birinin cumhurbaşkanı seçilemeyeceği düşüncesidir.

abdullah gül'ün yargılanması gerektiği halde, diğer (şu anki) ak parti'lilerin çoğu gibi yargılanmayıp yırttığı davadır.

biri 2002 seçimlerinden önce dokunulmazlıklar kalkacak mı demişti? yok canım.... kalkar mı?

bu halk bunu yer mi? çoktan yedi... bu ülkenin onurlu insanları, hey gidi hey, hadi; bir daha seçim olacak 2 yıl kaldı, önden buyurun, ampule doğru.

güzel ülkemin,benim olmayan cumhurbaşkanı nın yargılanmasını gerektiren fakat yargılanamadığı dolandırıcılık davası

amerikan başkanlarının bile yargılandığını düşünürsek neden olmasındır.
asıl düşündürücü olan geçmişinde böyle bir karar çıkabilecek durumu bulunan kişinin cumhurbaşkanı olabilmesidir.

(bkz: sus çaktırma)

kaybolan da trilyon hani, götüne falan sokamazsın yani. bu din sömürücüleri trilyonu bile kaybedebiliyorsa, ülkeyi de ecneblerin kucaklarına atmaları pek zor olmaz. nitekim profesyonelce vatanı satıp, vatan için toprak altında yatana sövüyorlar.

erdoğan: sadece vatana ihanet
cumhurbaşkanı abdullah gül hakkında ‘kayıp trilyon’ davasıyla ilgili çıkan yargı kararı akp grubunun basına kapalı toplantısında da gündeme geldi.

erdoğan: sadece vatana ihanet cumhurbaşkanı abdullah gül hakkında 'kayıp trilyon' davasıyla ilgili çıkan yargı kararı akp grubunun basına kapalı toplantısında da gündeme geldi. ntv

sayın başbakan cumhur başkanının sadece vatana ihanet suçuyla yargılanabileceğini söylemiş bu dava ile ilgili olarak.. hımm. devletin parasını zimmete geçirme, devleti dolandırma.. bunun vatana ihanet olmadığını anlatabilecek birileri var mı ki?

necmettin erbakan'ın suçlu bulunarak ev hapsiyle cezalandırıldığı dava. gerçi daha sonradan o ev hapsi de bir şekilde taklaya geldi, arkadaş serbest kalıp saadet partisi mitinglerinde takılıyordu geçen seçimlerde.

beni ilgilendiren erbakan'ın ne ceza aldığından ziyade trilyonun akibeti. eğer yargı süreci sonunda erbakan'a (evde de olsa) bir hapis cezası çıkıyorsa bu kendisinin suçlu olduğunu, trilyonun hakikaten birileri tarafından cebellezi yapıldığını gösterir. peki ülkemizde bir kredi kartı borçlusu bile bankaya taktığı 3-5 bin lira yüzünden hapse girmesine rağmen borcu silinmiyor, üstelik adam hapiste olmasına ve para kazanıp borcunu ödeme şansı bulunmamasına rağmen o borcun üzerine faiz işlemeye devam ediyorken koskoca trilyonun peşine nasıl düşülmez? evet tamam erbakan suçlu bulundu ve hapis cezasıyla cezalandırıldı ama milletçe meteliğe kurşun attığımız şu günlerde trilyon miktarında bir para peşine düşüp suçlulardan tahsil edilecek, gerekirse haczedilecek kadar önemli bir meblağ değil midir? erbakan'ın birkaç ay yazlık evinde kapalı kalması devlet kasasından çıkıp refah partisi kasasına giren, sonra da birden deve olan onca parayı ülke ekonomisine geri getirir mi? erbakan'ın meşhur altınları ne güne duruyor? ben gidip bir bankaya 1000 lira (trilyon falan değil bak, milyar sadece eski parayla...) taksam sonra da arazi olsam eninde sonunda beni bir yerlerde yakaladıklarında hem dolandırıcılıktan yargılayıp hem de her türlü yasal faiziyle o parayı benden tahsil etmez, gerekirse donuma kadar almazlar mı?

ondan sonra gel de bu ülkede adalete, bunların dindarlığına, hukukun üstünlüğüne falan inan. yesinler...

(bkz: trilyon mu ne trilyonu)

(bkz: yedik biz onu)