yeni iş kanunu düzenlemeleri hakkındaki basın yayın kuruluşlarındaki tartışmalar güncel bir konudur.
uydurulmuş söylem de değildir ayrıca; ankara'da 26 eylül 2013'te yapılan o geniş katılımlı "çalışma meclisi" toplantısının notlarıdır bunlar.
kazanılmış hakların, işveren lehine düzenlemeler ile geri alınması kanun eliyle yapılıyor ise bunu cahil de olsam, cühela da olsam eleştirebilmeliyim.
düzenleme taslağı, vatandaşa, halka sorularak, stk'larla görüşülerek, işçi grupları ile konuşularak şekillendirilmelidir. bu konuşmalar, bu eleştiriler sağlıklı bir iletişim ortamı sağlar. kapalı kapılar ardında pazarlıklarla kanun çıkartılmasını engeller; daha şeffaf bir yasama süreci olmasını sağlar.
kanun çıkmadan eleştireceğiz ki, yamum yumuk çıkmasın. hatalı bir yasalaşma sonrası en ufak bir açık yakalandığında, çığ gibi büyüyen bir kamu zararı oluşur, yasaya sırtını yaslayan kendini zengin eder, mazlumu ezer. (bkz:
kıyak emeklilik) fırından börek mi çıkarıyoruz "aa bu tam pişmemiş az daha pişireyim" diyeyim? kanun lan bu.
ve son olarak eklemek istiyorum ki; akıllılar zaten kendilerini korur. devlet, bizzat o cahil vatandaşlarını korumak, kollamak, onlara iyi davranmak zorundadır.
öperim.