kimsesiz

kibrit çakıyorsun karanlıkta kibrit çakıyorsun karanlıkta
kimsesiz geçen bir gündüzün gecesi kadar yalnızım. sırtüstü geçen dakikalar saatleri buldukça ben azalıyorum. uzun ve melankolik dakikalar karanlık bir düşüncenin ortasında bırakır çoğu zaman. tam da ortasındayım. uçmaktan yana düşüncelerimde var fakat kanatlarım açılamayacak kadar mahmur duruyor, gözlerim sebepsiz eridiği an.
kim bu geceyi bana getiren, heyecanlarımı hezeyana dönüştüren. beni yalnız koyup uzaklardan seyreden kimse, kim? kimse kim!!
beni kimsesiz koyan, kimseniz terk edin tabiatımı.öyle bir gidin ki yokluğunuzu dahi hissedemeyecek kadar uzakta olun. şimdilerde hayata beslediğim kin sizsiz, sisli ve sessiz olsun.
clitor eastwood clitor eastwood
fuzuli beyciğimizin sürekli dem vurduğu hâl durumu.
ne kadar sahipsiz olduğunu, yârin yokluğunda hiçbir şeye aidiyet duymadığını, kimsenin onun dolaylarında dahi bulunmadığını anlatır durur.

"gayri" redifli gazelindeki şu iki beyitte bu durumu şöyne anlatır:

"yetti bikesliğüm ol gâete kim çevremde
kimse yoh çizgine girdâ-i belâdan gayri"

(kimsesizliğim o dereceye vardı ki,
etrafımda belâ girdabından başka dönüp dolaşan yok!)

"ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
ne açar kimse kapum bâd-ı sabâdan gayri"

(ne gönlümün ateşinden başka kimse yanar bana,
ne de sabah rüzgârından başka açan var kapımı...)