kırık kalpler durağında

candan erçetin'in 16 aralıkta çıkacak albümüymüş kendileri. sahip de aynı gün çıksa da albüm yağmuru olsa * bi özlem gidersek ne güzel olurdu dedirtmiştir, iyi ki çıkacaktır.

an itibariyle candan erçetin in resmi web sitesinde albüm tanıtımı şeklinde şarkılarından bir kuple duyabildiğimiz yarın çıkacak albümü.

çok fena güzel olmuş albümdür. 16 adet şarkı vardır. 6 sene sonra çıkmıştır. 6 sene dinlenecek gibi durmaktadır.

sanki eski albümlerinde olduğu gibi melodi ve düzenlemelere önem vermekten çok sözleri ile dikkat çekmeyi yeğleyen, her yönü ile daha bir olgun kadın rolünü benimsemiş bir ercetin albümü. ayse kulin´in bahar isimli şiirini yorumlayışı, neden albümü ile başlayan, kişisel değişimini ve olgunlaşışını müziğine yansıtmasının en barız örneklerinden şahsımca.
ayrıca ikinci kez ninni ismini taşıyan bir şarkısı, daha doğrusu hikayesi de var ki bu albümde, bir köyden bahseder, tüm sakinlerinin mışıl mışıl uyuduğu, sahip oldukları zenginliğin farkında olmaksızın aç biilac, kendi halinde yaşayan insanların köyünden... artık gelin de tahmin edin bakalım, o köy hangi köy, o insanlar nerenin insanları...

"güzel köyüm ne zaman uyanırsın,
bu duruma ne kadar dayanırsın,
sanma ki uyurken kazanırsın,
hadi köyüm ne zaman uyanırsın..."

candan erçetin'in özlediğimiz sesiyle bizi yeniden buluşturan albüm, nihayet.
sevmediğim tek şarkı sanıyorum gözler oldu. fazla didaktik geldi. unutama beni'yi de bu haliyle ilk dinleyişimde sevmemiştim, ama ikinci-üçüncü dinleyişte sevdim.
hoşgeldi yeniden, sefa geldi.

acilen edinmem gereken albüm.

bütün bir akşam yurtta dcde bir allahın kulunun paylaşmasını beklediğim albümdür. ama yok anacım kimsenin umrunda değil anlaşılan. youtube sağolsun dinlediğim kadarıyla bahar isimli şarkı önümüzdeki günlerde fena halde dilime dolanıcak gibi.

edit: sonunda biri sesimi duydu, albüme kavuştum. gözümü açtığımdan beri dinliyorum.

kırık kalpler durağında inecek var,
yüreğindeki dertleri dökecek var,
doldurun kadehleri içelim beraber,
yılların yorgunluğu geçene kadar.

an itibariyle hepsiburada'dan vermiş olduğum sipariş sonucu, şebnem ferahın "benim adım orman" albümüyle beraber elime ulaşmış albümdür. şu an candan erçetin hanımefendiyi dinliyorum. dinliyorum ama buralarda miyim bilmiyorum. candan erçetin gene yapmış yapacağını. velhasıl beni benden almış albümdür. e zaten candan erçetin'den de beklenen buydu. şaşırmadım yanı.

01. kırık kalpler durağında
02. git
03. kader
04. unutma beni
05. vallahi
06. yalvaramam
07. gözler
08. türkü
09. vay halime
10. unutursun
11. bahar
12. kimin doğrusu
13. özür dilerim
14. nedense sustum
15. ben kimim
16. ninni

sözleşmeden buluşuverir kırık kalpler
anlatılmaz ama ordadır bütün kalpler
gönül kırgınlıkları hayat haksızlıkları
kader yalnızlıkları çeken bütün kalpler

gönül durgunlukları hayat yorgunlukları
şehir yalnızlıkları çeken bütün kalpler

kimini yakıp geçen kalpler incitmiş
kimini yanlış kararlar yıkıp geçmiş
kimine yakın dostu ihanet etmiş
kimi hayatın sillesini yemiş

kırık kalpler durağında inecek var
eteğindeki taşları dökecek var
doldurun kadehleri içelim beraber
yılların yorgunluğu geçene kadar (x2)

kendini eğlenmeye verir kırık kalpler
sanki unutulurmuş gibi bütün dertler

biraz önce farkettiğim, gizliden gizliye mesajlar içeren bir şarkıyı barındıran bir albümdür bu albüm. albümün son şarkısı olan ninni şarkısının sözleri dikkatlice dinlenirse, cumhuriyet öncesi dönemden başlayarak, atatürk ve kurtuluş savaşını da içine alan, bol bol iğneleme içeren, ve bir o kadar da mükemmel hikaye kolaylıkla farkedilebilir. i̇şte sözler..

uyusun da büyüsün ninni
tıpış tıpış yürüsün ninni
dertlerini sürüsün ninni
oğlum kızım uyusun ninni

evvel zaman içinde kalbur saman içinde
çok da uzun olmayan belli bir zaman önce
çok da uzak olmayan çok güzel diyarın birinde
bereketi dillerden düşmeyen bir köy varmış

denizi de bilirmiş dağı da bilirmiş bu güzel köyün insanı
yağmurda yürür karda kayar ama güneşli günleri severmiş
meze yaparmış bu köylüler iki kadehe tüm acılarını
böylece birden unutuverirmiş geçmiş dargınlıklarını

aslına bakacak olursan çok zenginmiş tarlaları
ama nedeni bilinmez bu köylüler her daim fakir
yokmuş galiba köydeki kargaların bunda bir etkisi
böyle gelmiş böyle gidermiş ne de olsa alın yazısı

dayanamamış biri sonunda kargalara baş kaldırmış
hakkımızı yiyorlardeyipbütün köyü ayaklandırmış
sonunda başa çıkmış köyü istila eden kargalarla
ama kendisi de göçüp gitmiş eninde sonunda

uyusun da büyüsün ninni
tıpış tıpış yürüsün ninni
dertlerini sürüsün ninni
oğlum kızım uyusun ninni

ardından ağlamış köydeki herkes çok uzun yıllarca
ağlarken ağlarken köy unutmuş kargaları tamamıyla
üzülüp dövünüp duruken birden övünmeye başlamış
ancak övünüp durduğu sadece hatıraymış

günün birinde köyün üstüne kapkara bulutlar yerleşmiş
kimse bu bulutları kargaların getirdiğini fark etmemiş
köydekiler bu yaz yağmurudur gelir geçer zannetmişler
ama bbu kara bulutlar kopacak fırtınanın habercisiymiş

kargaların çalacağı emekten medet uman bazı kurnazlar
köylüye ninniler söyleyip apaçık hedef şaşırtmışlar
soytarısıyla yalancısı bu köyün bir gün gelmiş el ele vermiş
o bildik beyaz camıniçine girip siyah yalanlar söylemiş

onların baktığı yerden bütün köy çok aptalmış
çünkü aptal olmasalar böyle aldanmazlarmış
değil mi ki bütün köy olan bitene ses çıkarmadan bakmış
o zaman başlarına gelenlere müstahaklarmış

ah ne güzel ninniymiş bu cehalet
herkes dalıp uyumuş nihayet
top atsan uyanmazmış ne rehavet
e benim köyüme ee ee

aslında köyün akıllısı çokmuş alimi dedesi filozofu çokmuş
var diye bas bas bağırıyorlar ama hiçbirinin söz hakkı yokmuş
çünkü bilene düşünene yazana kargaların itirazı çokmuş
ve onlardan öğrendikleriye kurnazlar herkesi uyutmuş

güzel köyüm ne zaman uyanırsın
bu duruma ne kadar dayanırsın
sanma ki uyurken kazanırsın
hadi köyüm ne zaman uyanırsın

hayatıma yeni bir kardeş gibi giren bir albüm. önce alışamaz, fakat zaman geçtikçe sevmeye başlar, hazmettikçe ayırmaz olursunuz yanınızdan. itiraf etmeliyim ki tanıtım sayfasında şarkıların kesitlerini dinlerken, büyük bir ihtimalle oldukça vasat sayılabilecek kapak fotoğrafının da etkisi ile , çabuk ısınamamıştım eserlere. ama en büyük dostluklar da öyle başlar ya, candan şarkıları da emek verilerek, alışmaya çalışıp onları daha iyi tanıyarak sevilir, sonra da bir daha kolay kolay bıkılmaz, usanılmaz onlardan. heyecanla alıp da bir kaç ay sonra rafın bir köşesinde yaşlanan albümlerden olmadı hiç onunkiler, hep daha zor girdi hayatımıza, daha zor anlaşıldı, ve asla da kaybetmedi yerini.

internetten beleş indirdiğim için kendimi suçlu hissettiren albüm. kesinlikle bu güzelliğin, bu emeğin karşılığı verilmeli. söz ilk iddaa tutturduğumda cd'sini alıcam.

"tam 5 yıl, 5 ay, 27 gündür susuyorum
yaşıyorum, görüyorum, hissediyorum, düşünüyorum, yazıyorum
ama susuyorum...
sanırım artık birşeyler söylemenin zamanıdır."

bu albüm aldı kalbimi eline, sıkıştırdı da sıkıştırdı. dokundu be candan'ım.

sarıp sarıp dinlenesi bir albüm. şarkılar da dinledikçe güzelleşiyor sanki. özellikle bir şarkı var ki:

(bkz: nedense sustum)

böyle "güzel" diye tarif etmenin ayıp olacağı candan erçetin şarkısı. ve öyle bir söyler ki bu caanım sözleri içinizde, yüreğinizin en derininde hissedersiniz.. içmiyorsanız bile yılların yorgunluğu geçene kadar içesiniz gelir.