gezip dolaştığım yerlerde, beğendikçe satın aldığım aksesuar.
olası konseptleri göz önünde bulundurduğumda nadiren beğendiğim için, az sayıda kol düğmem var. lakin öz. bir yurtdışı seyahatim sırasında, pek sevdiğim kiss grubunun limitıd ediğşın bir çift kol dümmesini almıştım. kiss limıtıd fan eşyaları üretmeyi pek seviyor. ama ya biri hacıladı evden ya da bir yerlerde kayboldu bilmiyorum, artık yoklar. çok üzüldüm ona.
kol düğmesi önemlidir.
neden? çünkü ne olursa olsun, bir şeyin iki yakasını veya tarafını bağlayan her şey mutlaka göze batar, dikkat oradadır. mesela i̇stanbul'u dışardan birine sorduğunuzda önce köprüleri bilirler, gibi...
bu yüzden bir şeyleri bağlayıcı veya birleştirici olarak kullandığınız şeyin kalitesi,
dışardan bakan biri için sizin de kalitenizi belirler. bu açıdan önemi böyüktür.
bu yüzdendir ki; spor ve epey rahat kıyafetler giymeyi sevsem de, önemsediğim pek az sayıdaki insanın özel günlerinde yanlarında onlara verdiğim değeri göstermek adına klas bir şekilde bulunmak için bir iki takım elbisem var dolabımda. bu takımın içine özenle seçtiğim epeyce mat kurşuni beyaz manşetli birkaç gömleğim ve kollarını birleştirmek için yüzlercesi arasından seçtiğim birkaç çift kol düğmesiyle öylece köşelerinde duruyorlar.
sevmeseniz bile, özel günlerde klas ve resmi olmalısınız. bu kimlik ve kişiliğinizin keskin bir ucudur.
mendilim bile var, pek seviyorum, beyaz üzerine parlement mavisi puantiyeleri olan...
bazen dolabı açtığımda gözüm takılıyor takım elbise ve aksesuarlarına. bir iş adamı veya siyasetçi olsam, her gün bu resmiyeti giymenin nasıl olabileceğini düşünüyorum da, ben o adam değilim yani. yakışıyor bence, ama sadece birkaç saat taşıyabilirim sanırım bu kostümü. giydiğimde zırh giyen şövalye gibi hissediyorum kendimi, boğuyor beni.