kredi

çok zora gelmedikçe bulaşılmaması gerekir. ne de olsa borç yiyen kesesinden yer.
durup dururken, daha sonra vereceğim parayı niye şimdi alayım.
(bkz: tutumluluk)

güvenilirlik anlamı da var

belirli miktardaki satın alma gücünün, belirli bir süre için ve geri verilmek üzere bir bedel (genellikle faiz) karşılığı gerçek ya da tüzelkişilere verilmesidir. kredi çeşitleri: güvencesine göre teminatlı ve teminatsız; kullanıcısına göre; özel ve kamu, süresine göre; kısa ve uzun, veriliş yerine göre üretim ve tüketim; kullanım alanına göre ticari, tarım, sanayi, yapı ve orman gibi ayrılır.
not:ekonomi ders notlarından alıntıdır

tdk derki : belli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak, bir yarı yıl veya bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini nicelik olarak gösteren birim..

derslere biçilen değer. öğrenciler tarafından ödenmesi istenir.

sadece bankalar için değil insanlar için de kullanılan bir terim halini almıştır günümüzde..çocukluğumda halamın 'senin bende kredin bitti' cümlesinin tesiri altındayım bugün de..

bankadan almanın çeşitli yolları vardır, örnek olarak;

bir bankanın telefon bankacılığı müşteri hizmetleri servisinde geçen konuşma...

-iyi günler ben sinan nasıl yardımcı olabilirim?

-iyi günler araba almak istiyorumda

- pardon... ha kredi için mi arıyorsunuz?

- evet araç kredisi

- faiz oranlarını mı öğrenmek istiyorsunuz?

- hem onu hemde kaç para verirsiniz?

-alacağınız aracın modeline göre değisir üstelik 0 km alıyorsanız arabayı satın alacağanız yer hallediyor bu islemleri

- ya biz biyerden araba almayacağız arabamız var zaten

- peki neden öğrenmek istiyorsunuz?

- babam arabayı bana satıyormus gibi gösterecek.. sizden para alacağız. bir düğün muhabbeti varda ben çalısmıyorum bu yüzden tüketici kredisi alamıyorum. biz size ara ara öderiz onu.

- valla çok açık sözlüsünüz ama bu sekilde size kredi vermezler, araba kaç model?

-92 kartal

- çok az kredi çıkar

- canım 2000 model pejo deriz

- oldu oldu siz gidin hemen bir şubeye bana anlattığınız gibi anlatın

- oldu iyi günler çok saolun

(bkz: yaratıcı türk insanı)

bir devlet memurunun kaçınılmaz sonunda başrol oyuncusudur.

hayal edilemeyecek kadar farklı amaçlarla kullanılarbilen banka borcu. bankada çalışan kuzenimden öğrendiğim en değişik örneğini paylaşmak isterim.

ankaradan jaguar marka arabasıyla istanbula gelen bi iş adamının acilen yurt dışına gitmesi gerekir tabi ucakla bankaya gelir ve 5 bin lira gibi kendisinin elinin kiri arabasının aynasının tutarında bi hafta vade ile kredi talep eder.banka görevlilerine ilginç gelsede araştırmalar sonucu milyon dolarları olan bu iş adamına talebi nedeniyle arabasını rehin alma karşılığı bu miktar verilir.

bankacı kendini tutamaz ve özür dileyerek sorar

-neden böyle bi miktar alma gereği duydunuz

-sizden aldığım kredinin faizi 20 lira kadar bi miktar.sizce arabamı sizin bankanın otoparkı kadar güvenli bi yere 20 lira ya bırakıp nasıl yurtdışına gidebilirdim.

...bankacı offline...

"borç almaktan sakının! çünkü o, gecenin kaygısı, gündüzün ise zilletidir."
"borcunu azalt ki, hür yaşayasın."

hadis-i şerif (beyhaki)

bankadan alınırken uzun uzuun düşünülmesi gereken para. çünkü bankalar ve bankacılar yaş yere yatmaz. yoksa şubelerinin önlerine standlar kurup peynir ekmek gibi kredi kartı da pazarlamazlardı.
eğer; kuracağınız bir iş için kredi çekmeniz gerekiyorsa daha da zor. çünkü kazanacağınız para tam belli değildir ama bankaya her ay ödeyeceğiniz miktar bellidir. bir nevi ihtimaller üzerine gelecek kuruluyordur. işler kötü gitse de bankaya o para ödenecektir.
borç kapatmak için, ev almak için, tatile gitmek için, daha bol para harcayabilmek için, çocuğu doğduğu için kredi çekenlere ise bişey demiyorum. onlara bankalar zaten her ay en güzel lafları söylüyorlar. gereksiz şeyler için kredi çekmeyin, çektirmeyin. kredi kartını da bilinçsizce kullanmayın. kredi; kapitalist dünyanın yağıysa, kredi kartı da balıdır.
ekmeklerine yağ-bal olmayın.

bir de insanlar üzerindeki kredinizi kullanmak konusunda tasarruflu olun ki, tekrar işiniz düştüğünde bakabilecek yüzünüz olsun.
bitti.
pazar günü nasihatlerimizin sonudur.

iş bu giri; her ay kredilerini ödemek için benden avans isteyen elemanlarım üzerinden yazılmıştır. bıktım yav!

1.600 lira isteğimle yarın kapısını çalacağım garantinin. onlar da alıştı zaten, ekmek almak için bile kredi çeker oldum. ee ne yapayım? kestim iki kredi kartımıda borçtan dolayı. çok istesiğim bir şey var, o da 1.600 tl gibi ufak bir rakam.. ufak ufak giriyor yanlız..

herşeyi çek bunu çekme dedirten. çünkü bir başlarsan devamı illa ki geliyor. bağımlılık tarzı birşey sanırım. (bkz: ya bir seferde birşey olmaz).

insanların niye çekmekte bu kadar ısrar ettiğini anlamadığım para alma işlemidir.örneğin kapıcı çocuğuna harçlık vermez ama gider iphone'nin son modelini alır ya da işçi adam bütçesi belli illa gider o krediyi çeker borca girer bilmem ne koltuk takımı alacaktır.maalesef küreselleşme hayatımızı kolaylaştırdığı kadar zorlaştırıyor.insanların etkileşimi arttıkça birbirlerine benzeme eğilimleri de artıyor ve bütçe,sosyal durum göz önüne alınmadan herkes birbirine benzemeye çalışıyor.içi mobilya dolu kilitli odalar,birbirlerine merhaba bile demekten aciz lüks evler v.s insanlar belki de tam da bu yüzden mutsuz bu çağda.mutluluk birbirleriyle iletişim kurmayan ama birbirlerine benzemekte olmak üzerine aranıyor.

zıkkımın kökü gibi bir şey..