gelir düzeyi düşük kentli halk sınıflarına verilen ortak isim. proleter ve sermaye gurubu arasında yer alan esnaflar, zanaatkarlar, memurlar bu sınıfa dahil edilir. genelde yalaka tiplerdir bunlar, sermaye sınıfına yaranmak için ellerinden geleni yapar ve onların her türlü sömürüsüne karşı göğüslerini açabildiklerince açarlar.
küçük burjuva
beyaz yakaların sadece yalaka olanlarının dahil olduğu ama daha çok 'büyüyen yatırımcı' adıyla anılan her tür işkolundan ve kesimden birey için kullanılan ortak terim.şahsi kanaatime göre beyaz yakaların yalaka olmayanları proleterleri ateşleyen öncü kesimi oluşturmaktadırlar.tatlı su aydınları da birer minimini burjuvadırlar zannımca...

#920765 ·
· 446
(bkz: terbiyeli küfür)

#1591516 ·
· 449
işçi sınıfından umudu kesen türkiye'deki bazı sol fraksiyonlara göre devrimi yapacak olan sınıf. (bkz: edward bellamy ) küçük burjuvalığın bir sınıf olarak nelere gücü yeter nelere yetmez, ilgi ve beklentilerinin yönleri nelerdir gibi konular genel hatlarıyla karl marx tarafından ayrıntılı ve yeterince yapılmıştır; ama yine bir sınıf olarak küçük burjuvalığın türkiye'nin hakim üretim ilişkilerinin özgenliğinden kaynaklanan farklı yönelimlerinin en güzel ve estetik çözümlemelerini oğuz atay - özellikle tutunamayanlar'da - yapmıştır.

#1706649 ·
· 504
fazla düşünüp ne olacak?
ne diye başımızı belaya sokalım?
oturalım oturduğumuz yerde.
i̇şte mis gibi çorba.
ne diye başımızı belaya sokalım?
şarap hazırsa,
içelim;
tırnaklarımız uzamışsa,
keselim.
fazla düşünüp ne olacak?
ne diye başımızı belaya sokalım?
dritero agolli
ne güzel özetlemiş, tanıma ne hacet?
ne diye başımızı belaya sokalım?
oturalım oturduğumuz yerde.
i̇şte mis gibi çorba.
ne diye başımızı belaya sokalım?
şarap hazırsa,
içelim;
tırnaklarımız uzamışsa,
keselim.
fazla düşünüp ne olacak?
ne diye başımızı belaya sokalım?
dritero agolli
ne güzel özetlemiş, tanıma ne hacet?

#1991212 ·
· 446
artı değer yiyen. kominizm hayaliyle yaşayan şahıslar.kimilereine göre ise öncü grup olarak ta değerlendirilirler.ne yapacakları belli değildir aslında devrimcide olabilirler ,kapitalistte..
vakti zamanında bizi yamultmadılarsa, kelimesi kelimesine;
kendi emeğini, bilgisini ve sanatını yada zanaatini ortaya koyarak çalışan ve 5 kişiden az çalışanı olan patron, yani çalıştığı işletmenin aynı zamanda sahibi olan,günümüzün küçük esnafı olarak tanımlayabileceğimiz burjuva sınıfıdır.
çoğu ideologça orta sınıfa tabii tutulur.
elde ettiği gelir açısından her ne kadar, memur, beyaz yakalı işçi vs.le 3 aşağı 5 yukarı aynı düzeyde olsada, gelir elde ettiği işte özünde sermaye ve bilgi birikimi sahibi olması dolayısıyla burjuva sınıfındadır.
fakat sahibi olduğu işletmede sermaye yönetiminden ziyade emeğiylede çalıştığı için işçidir,
atıyorum muayehane sahibi diş dr. ysa hem yanında çalıştırdığı işçi (sekreter,temizlikçi, bir diğer meslektaşı) sayısı nedeniyle, hem de kendiside emeğini ortaya koyduğu için, hem de görece yetersiz sermaye birikimi nedeniyle tam manasıyla ne işçi, ne de burjuva sınıfına dahil edilemediğinden bu ara sınıfı tanımlamak gereği doğmuştur.
devlet memuru olarak yada özel sektörde maaşla ve/veya primle çalışan bir diş hekimiyse işçidir. bu nedenle çeşitli yaka renkleri türemiştir. ( mavi yakalı, beyaz yakalı)
genel kanının aksine,burjuva yada işçi sınıfı tanımlarında eğitim düzeyi yada sanat yada zanaat sahibi olması gibi kriterler ayrımı sağlayan veriler değildir.
işveren, işçi olma ilişkisi yönünde işleyen bir tanımdır.
kendi emeğini, bilgisini ve sanatını yada zanaatini ortaya koyarak çalışan ve 5 kişiden az çalışanı olan patron, yani çalıştığı işletmenin aynı zamanda sahibi olan,günümüzün küçük esnafı olarak tanımlayabileceğimiz burjuva sınıfıdır.
çoğu ideologça orta sınıfa tabii tutulur.
elde ettiği gelir açısından her ne kadar, memur, beyaz yakalı işçi vs.le 3 aşağı 5 yukarı aynı düzeyde olsada, gelir elde ettiği işte özünde sermaye ve bilgi birikimi sahibi olması dolayısıyla burjuva sınıfındadır.
fakat sahibi olduğu işletmede sermaye yönetiminden ziyade emeğiylede çalıştığı için işçidir,
atıyorum muayehane sahibi diş dr. ysa hem yanında çalıştırdığı işçi (sekreter,temizlikçi, bir diğer meslektaşı) sayısı nedeniyle, hem de kendiside emeğini ortaya koyduğu için, hem de görece yetersiz sermaye birikimi nedeniyle tam manasıyla ne işçi, ne de burjuva sınıfına dahil edilemediğinden bu ara sınıfı tanımlamak gereği doğmuştur.
devlet memuru olarak yada özel sektörde maaşla ve/veya primle çalışan bir diş hekimiyse işçidir. bu nedenle çeşitli yaka renkleri türemiştir. ( mavi yakalı, beyaz yakalı)
genel kanının aksine,burjuva yada işçi sınıfı tanımlarında eğitim düzeyi yada sanat yada zanaat sahibi olması gibi kriterler ayrımı sağlayan veriler değildir.
işveren, işçi olma ilişkisi yönünde işleyen bir tanımdır.

#2146235 ·
· 346
tdk'nın sözlüğünde "gelir düzeyi düşük şehirli halk" olarak aktarılan tanım.
"nihat bey sürekli yükselmek isteğiyle yanıp tutuşan, alaturka bir küçük burjuvadır."- s. i̇leri.
zülfü livaneli ise sevdalım hayat kitabında kolejde okuyan bir çocuk olarak küçük burjuva ile ilgili şunları anlatır:
(...) yıllar sonra ankara'nın hızlı solcu kesildiği bir devirde militan birinin kolej talebelerini kastederek, "işte bunlar küçük burjuva!" deyişi beni çok güldürmüştü. adam "küçük burjuva" kategorisini, burjuvaların çocukları olarak anlıyordu besbelli.i̇şte ben de o günlerde böyle birburjuva çocuğu kılığında dolaşıyordum. oysa aile beni o okula gönderebilme için ne sıkıntılara katlanıyor, ne büyük özveride bulunuyordu...." (s. 17).
"nihat bey sürekli yükselmek isteğiyle yanıp tutuşan, alaturka bir küçük burjuvadır."- s. i̇leri.
zülfü livaneli ise sevdalım hayat kitabında kolejde okuyan bir çocuk olarak küçük burjuva ile ilgili şunları anlatır:
(...) yıllar sonra ankara'nın hızlı solcu kesildiği bir devirde militan birinin kolej talebelerini kastederek, "işte bunlar küçük burjuva!" deyişi beni çok güldürmüştü. adam "küçük burjuva" kategorisini, burjuvaların çocukları olarak anlıyordu besbelli.i̇şte ben de o günlerde böyle birburjuva çocuğu kılığında dolaşıyordum. oysa aile beni o okula gönderebilme için ne sıkıntılara katlanıyor, ne büyük özveride bulunuyordu...." (s. 17).
küçük burjuvalar gün gelir organik aydın olurlar. kafalarına kafalarına vurmadan önce bir kere de antonio gramsci amcayı dinleyin!..

#2736163 ·
· 156
oğuz atayın romanlarında harika bir biçimde işlediği kitle.

#4742883 ·
· 154
okan bayülgen in kendini içinde gördüğü toplulukçuk.
lümpenliğin bu statüde görüldüğü rivayet edilir. tam anlamıyla burjuvazilik ya da aristokrasi değildir ortalarda bi' yerde ne olduğunun, olmak istediğinin karmaşası içerisinde rüzgar her yöne savururken, bir anda lümpenlik ortaya çıkar.

#5090487 ·
· 154
(bkz: petite bourgeoisie)

#5180565 ·
· 108
hem burjuva hem küçük, çok kötü laan!!!

#5180576 ·
· 47
çoğu sonradan görme olur bunların. hatta bu sınıfa dahil, kobi sahibi bir komşumuz vardı. ağzından çıkan şu cümleyle dumurdan dumura koşmuştum bir keresinde:
"ayy dolap et dolu, kapısı kapanmıyor yeminlen"
(bkz: o ne teyze ya allah cezanı versin)
"ayy dolap et dolu, kapısı kapanmıyor yeminlen"
(bkz: o ne teyze ya allah cezanı versin)